Turizm konusunda kentimizi dar kalıplara sıkıştırıp kalmak yerine bütün kutsallığı ile ayağa kaldırmamız kaçınılmaz olmuştur. Armudun sapı üzümün çöpüne takılmadan Urfa’da Hz. İbrahim’den Hz. İsa’nın kutsadığı mendile kadar inanç turizmi adına yapılan girişimler de sanki Bediüzzaman Said Nursi eksik kalıyor. Turizm sağı, solu, ortası, bana yakını, ona uzağı diye bir şey lmaz. Konya’nın Mevlana ile ne kadar turist çektiği ortada. Sonuçta Türkiye’de ve dünyada Bediüzzamanı seven milyonlarca insan var.

Fikirleriyle milyonlarca insanı etkileyen Said-i Nursi’nin eserleri tüm dünyada 170 dile çevrilmiş.  Said-i Nursî, 1876`da Bitlis`in Hizan ilçesine bağlı Nurs köyünde doğdu. Çocukluğunda çevresindeki medreselerde eğitim gördü.

Dönemin İslam uleması tarafından `zamanın en iyisi` anlamına gelen ` Bediüzzaman` lakabı ile anılan üstad, Urfa’da vefat ettiği için yalnızca vefat yıl dönümünde düzenlenen anma törenine her yıl binlerce sevini kentimize akın ediyor. Urfa`nın simgesi Balıklıgöl`deki Dergâh Camii`nde Bediüzzaman için okutulan mevlid-i şerif ve hatim günü ve gecesini bir düşünsenize adım atacak yer olmuyor

Risale-i Nur adını verdiği 138 parça eserden meydana gelen Kur`an tefsirlerinin müellifi, mütefekkir ve Büyük İslam âlimi Bediüzzaman Said Nursi`yi sevenler gün boyu Dergah Cami`nin yanı başında bulunan mezarı başında dualar ediyor. Katılım yüksek olduğu için mevlidin okutulduğu caminin içerisine sığmayan kalabalık okunan mevlid-i şerif ve hatime dışarıda çok geniş alanda takip ediyor. Bu kalabalık Urfa’da yalnızca Bediüzzaman’nın vefat yıldönümünde oluyor. Bunda Bediüzzaman`ın Urfa`da vefat etmesinin ve ilk defnin Urfa`da olmasının büyük payı bulunuyor.

Şimdi vefat ettiği İpek Palas oteli müzeye dönüştürülse ve onun emanetleri orada sergilense inanç turizmi adına büyük ses uyandırır diye düşünüyorum.

Malumunuz Bediüzzaman Said Nursi 23 Mart 1960 yılında Urfa`da misafir bulunduğu İpek Palas Oteli`nin 27 numaralı odasında vefat etmişti. Bediüzzaman, ilk defnedildiği Balıklıgöl’deki Dergâh Caminin avlusundaki yerde yarım asırdır her yıl düzenli olarak okunan mevlid-i şerif ve hatimlerle anılıyor. Bu bile Urfa için önemli bir turizm potansiyelidir. Onun adına yapılacak bir müze sevenlerinin Urfa’ya ilgisini daha çok artıracaktır. Urfa turizm sezonunda Bediüzzaman Said Nursi’yi sevenleri de ağırlamış olacak. Şuan kısmen ağırlıyor ama böyle bir proje ile belki onları yılın 12 ayı buraya çekebiliriz.

Bediüzzaman Said Nursi aşkına kentimize gelen her kişi birkaç bir kaç parça bir şey alıp gitse turizme iyi bir para bırakır. İşin para boyutunun ötesinde bu iade-i itibar da olur. Hatta bir de anıt mezarı yapıldı mı görün bakın Urfa inanç turizmi nerelere yükselir. Bir düşünsenize Türkiye’de ve dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan Bediüzzaman`ı sevenleri bu durum nasılda mutlu eder. Bu mutluluk turizme büyük katkı da sağlar.

Urfa Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve kentimizdeki Beddiüzaman Derneği varsa sanıyorum var. İsimi tam böyle olmasa da ilgili dernek bu projeyi hayata geçirebilir.