Urfa’nın tarımsal sorunları ve çözüm önerileri

Mehmet Faruk DEVECİ
Şanlıurfa Vakfı ŞANVAK, ilimizin tarımsal sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin bir rapor hazırladı.
Vakıf bünyesinde Ziraat Mühendisi Bekir Sıtkı ÖZBEK, Ziraar Mühendisi Erdinç İncediş, Ziraat Yüksek Mühendisi Dr.Murat ÇAKMAKLI, Harita Mühendisi Abdulkadir KARAKUŞ, Çiftçi ve aynı zamanda Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi Halil POLAT’tan oluşan Tarım Komisyonunca hazırlanan rapor ŞANVAK’ın internet sitesinde yayımlandı.
Şanlıurfa Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kemal Alataş, Şanlıurfa’nın önemli bir sorununu gidermeye katkı sunmak istediklerini belirterek, ”Konu hakkında değerli Şanlıurfa Milletvekillerimiz ve Yerel Yöneticilerimizle de istişare edilerek onların girişimleri ve destekleriyle çözüme yönelik önemli sonuçlar alacağımızı umuyoruz.” dedi.
ŞANLIURFA İLİMİZDE TARIMSAL SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ RAPORU
GİRİŞ:
Şanlıurfa ili, coğrafi bölge ayırımında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Orta Fırat Bölümü’nde yer almaktadır. Kapladığı alan itibariyle, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en geniş ve Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) merkezi konumundadır. Batısında Gaziantep, kuzeybatısında Adıyaman, kuzey ve kuzeydoğusunda Diyarbakır, doğusunda Mardin illeri ve güneyinde ise, 223 km uzunluğunda Türkiye-Suriye devlet sınırı ile çevrilidir.
Şanlıurfa ili ve çevresi, bulunduğu enlem, bölgeye hâkim olan subtropikal hava kütleleri etkisiyle ülkemizde en kurak şartların yaşandığı bir alandır. Şanlıurfa ili ve yakın çevresinde görülen bu şiddetli kuraklık, her yerde aynı olmayıp, kuzeyden güneye doğru gidildikçe yükseltinin azalmasına ve güneyden sokulan subtropikal hava kütlelerinin etkisine bağlı olarak artar. Genel olarak kışları az soğuk, yaz ayları ise çok sıcak geçen ilimizde, iklim özellikleri tarımsal üretim üzerinde de çok büyük bir rol oynamaktadır.
Ürün çeşitliliği bakımından baktığımızda özellikle buğday, arpa, pamuk, mercimek, susam, nohut, karpuz, kimyon, biber, mısır, domates ve patlıcan gelmektedir. Bu ürünler içerisinde pamuk, biber, mısır, domates ve patlıcan sulu şartlarda, diğer ürünler ise ağırlıklı olarak kuru şartlarda ekilmektedir. Ancak, sulama imkanlarının olduğu alanlarda pamuk tarımı ile dönüşümlü olarak sulu şartlarda buğday ve arpa I.ürün, mısır, susam, nohut ve karpuz ise II.ürün olarak yetiştirilmektedir. Şanlıurfa ilinde ve dolayısıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde birinci derecede tarımsal üretim üzerinde bu kadar olumsuz etki yapan kuraklık durumunu gidermek ve tarım sektörünün temel yapısal sorunlarını ortadan kaldırmak veya en aza indirebilmek için GAP devreye girmiştir.
GAP Master Planı ile 2005 yılına kadar Fırat-Dicle Havzası’nda sulama ve hidroelektrik enerji üretimine yönelik toplam 13 proje paketi ile 22 baraj ve 27 milyar KW saat elektrik üretilecek, 19 hidroelektrik santralinin yapılması ve yaklaşık 1,7 milyon hektar tarım alanının sulamaya açılması öngörülmüştür. Master plan, GAP bittiğinde 3,8 milyon insanın iş bulacağını, yıllık 2,2 milyar dolar enerji ve 2,1 milyar dolar tarımsal gelir elde edileceğini hesaplamış ve dolaylı faydalarıyla birlikte kişi başı gelirin yüzde 209 ve Gayrisafi Bölgesel Hasıla’nın yüzde 445 artacağını öngörmüştür.
Eylem veya Programlar gibi plan isimlendirmeleriyle hedefler konulan ve uygulanmaya çalışılan GAP Projesi’nin sulama yatırımları boyutunda maalesef istenen düzeyde hedefler tutturulamamıştır.
GAP Bölgesi’nde Master Plan’a göre 1,8 milyon ha, GAP Eylem Planı’na göre ise 1.057.803 ha alanın sulamaya açılması planlanmıştır. GAP Eylem Planı’na göre 2024 yılı sonu itibariyle Fırat ve Dicle Havzası’nda toplam 674.894 ha alan sulamaya açılmıştır. 93.524 ha alanda halen sulama şebeke inşaatı devam etmekte olup, 289.385 ha alan ihale edilecektir. GAP Eylem Planı’na göre sulama projelerinin% 64’ü işletmededir.
Burada en büyük neden kısıntılı olarak GAP’a ayrılan bütçe olanaklarıdır. Devlet yatırım bütçesinden GAP’ın aldığı paylar yıl bazında yüzde 5 ila yüzde 14’tür. Yatırım bütçesinden alınan bu paylar başta enerji olmak üzere diğer altyapılara harcanmıştır.
GAP’ta yaklaşık 1,125 milyon hektar arazi sulamayı beklemektedir. GAP’ta sulama yatırımlarının tamamlanması yani kalan 1,125 milyon hektar arazinin suya kavuşması için 15-20 milyar dolar yatırıma ihtiyaç vardır.
ŞANLIURFA’DAKİ TARIMSAL SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1-Ortalama 3 yılda bir mutlak orta ve şiddetli tarımsal kuraklık yaşanan Şanlıurfa da gıda güvenliğini temin etmek için 2. ve 3. kademe pompaj gibi sulama yatırımlarından tekrar masaya yatırılmalı öncelikle cazibeli sulamalar ve düşük terfiler tamamlanmalıdır. Ayrıca bu projeler GES sistemleriyle tamamlanarak sulama birliklerine teslimi yapılmalıdır.
2-Bölgede cazibeli sulama alanlarının dışında, Geniş alanda da halk sulamaları da yapılmaktadır. Bu çiftçilerimiz devlet desteğinden ve sahipsizlikten muzdariplerdir. Bu nedenle sulama da kooperatifleşmek için destekleme ile teşvik edilmelidir. Küresel ısınmadan en çok etkilenen bu bölge de, Bireysel sulama destek oranları ve miktarları daha fazla artırılmalıdır.
3-Kırsalda kırılgan nüfusunun yaşadığı alanlarda genellikle kuru tarım yaygındır. Bunun için bakanlığın ürün, mazot, gübre gibi destek miktarını sulu tarım alanlarına göre %100 daha fazla ödemesi, gelir seviyesini bir nebze olsun yükseltecektir.
4-Çok yoğun bir şekilde fıstık ve bağ bahçeleri hem yapılaşmayla azalmakta hem de yeni dikim alanlarıyla artmaktadır. Ancak yetişmeleri çok uzun süren bu bitkileri, zeytin gibi yasal koruma altına almak elzemdir.
5- Şanlıurfa, Lisanlı depoculuk alanında diğer illerin gerisinde kalmıştır. Özellikle Fıstık üretiminde Türkiye birincisi olan kentte ne bir üreticiyi tüccarın elinden kurtarmak için ne borsa ne de bir lisanlı depo kurulabilmiştir.
6-Yerli domates ve Biber (isot) gibi kendine has özelliklere sahip bitkilerde, üretici tamamen tüccarın elinde kalmıştır. ÖNCÜ, TUKAŞ, TORKU gibi sözleşmeli üretim yapan firmaları bölgeye getirilmesi teşvik edilmelidir. Özellikle İsot üreticilerinin kooperatifleşmesi teşvik edilerek entegre tesis kurmalarına Bakanlık ve Valilik destek sağlamalıdır.
6-Şanlıurfa’da kargo ağırlıklı Şanlıurfa GAP Uluslararası Havalimanı inşa edildi. Ancak amacına hizmet etmemiştir. Tez zamanda odalar, borsalar, taze sebze yetiştiricileri birliği ve yerel dinamikler bunun için projeler hazırlamalıdır.
7- Sulama ücretleri, ödenemeyecek kadar yüksek, israf edilecek kadar düşük olmamalıdır. Sulama ücreti gerçekçi olarak belirlenmeli, 2022 yılında Pamukta sulama ücreti, pompajlı sulamalarda 750 TL. iken 2024 yılında 3.000 TL. ye yakın artmıştır. Bunu hiçbir üretici ödeme şansı yoktur, Girdi maliyeti içinde sulama ücreti %45-60 a yaklaşmıştır.
8- Cazibeli sulu tarım alanlarında, dekar üzerinden tahsilat yapıldığı için büyük bir su israfı (Vahşi Sulama) yapılmaktadır, bu nedenle sulama birlikleri mutlaka hacim bazlı veya sayaç bazlı tahsilat sistemine geçmelidir. En azından Su ücretleri her sulama için ayrı ayrı değerlendirilmeli ve destekleme-teşvikler sulama özeline göre yapılmalıdır.
9-Mevcut sulamaların altyapı eksikleri giderilmeli, eski sulamalar modernize edilerek, Açık kanallar kapalı kanal sulama sistemlerine acil çevrilmelidir, Çukurova ovasında etüt ve projelendirme çalışmaları başlamıştır.
10-Bakanlık tarafından yürütülen Kars, Artvin, Ardahan, Diyarbakır, Adana, Mersin, Sinop, Osmaniye, Konya, Karaman vb. illerde uygulanan Avrupa Birliği destekli İFAD projeleri bölgesel kırsal kalkınma projeleri Şanlıurfa’da da uygulanmalıdır.
11- Yeni yerleşim alanları ve sanayii alanları gibi tarım dışı faaliyetler Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na göre marjinal arazilere yönlendirilmelidir. Gıda güvenliğimiz için son derece önem arz eden tarım arazilerimiz mutlaka korunmalı ve özellikle Büyük Ova Koruma Alanlarında izinsiz yapılara kesinlikle müsaade edilmemelidir. (KONUKLU Projesi ve Harran ilçesindeki yapılar)
12-Bölgenin gerçek unsuru olan yerel çeşit İvesi Küçük Baş Hayvancılık Organize Yetiştiricilik Bölgesi İlan edilmelidir ve özendirilmelidir. TRGM tarafından alt yapı çalışmaları bitirilerek, uata yetiştiricilere üst yapı ve kuzu temini desteği sağlanmalıdır. Kaliteli yem ihtiyacını gidermek için Toprak ve su kaynaklarını, geliştirecek ve koruyacak otluk, yemlik, dane ve yağlık baklagil ekimlerini özendirmelidir.
13- Yağışların çekim merkezi olması için acilen Türkiye’nin en düşük orman varlığına sahip Şanlıurfa’nın Tek Tek, Patik, Karacadağ vb. alanlarda vasıflı orman varlığı mutlaka artırılmalıdır.
14- Suruç sulamasında, proje tamamen bitirilmeden ve kesin kabulleri yapılamadan sulamaya açıldığı için, sistem tam olarak çalışmamakta büyük bir su israfına sebep olmaktadır. O nedenle proje rehabilite edilmeli kalan su acilen sosyal barış acısından Akçakale sınır bölgesindeki köylere de ulaştırılmalıdır.
15- Harran ovasında, TRGM tarafından 1 milyon km Drenaj boru hattı yeraltına döşenerek, tuzlulaşma sorunu bitirildi ancak bu drenaj kanallarının bakım onarım çalışmaları sahipsizlik nedeniyle kötü bir durumdadır. Bunun sahibi olarak DSİ sulama birliklerine gerekli uyarı ve yazılar yazılmalı, takip ve kontrolü sağlanmalıdır.
16-Bölgede uygulanan kiracılık veya ortakçılık olarak adlandırılan sistemle ilgili hiçbir mevzuat ve yasal güvence yoktur. Bu da arazi sahipleriyle, aracılar arasında kan davalarına ve olaylara sebep vermektedir. Bunlara bakanlık mevzuat düzenlemesi yapmalıdır.
17-Bölge de Arazi Toplulaştırma çalışmaları hızla devam etmekte ancak 5.000 parselle başlayan toplulaşma 10.000 parselle bitirilerek çıkılmaktadır. Bu da yeni sorunlara sebep olmaktadır. Bu nedenle acil Arazi Edinimli, arazi bankacılığıyla desteklenmiş toplulaşma çalışmaları bölgede pilot uygulamayla başlanmalıdır. Çünkü araziler her geçen gün babadan oğula geçerken bölünerek, mutlak alanları küçülmektedir. Özellikle 1990 yıllarda başlayan eski toplulaştırma sahalarında da 2. toplulaştırma çalışmalarının yapılması içinde etütlere başlanılmalıdır.
18-Özellikle kırılgan nüfusun yoğun olarak yaşadığı Siverek bölgesinde, taşlı araziler devlet tarafından veya özel sektör tarafından temizlenerek, Ziraat Bankası tarafından uzun vadeli düşük faizli kredi ile ücreti, tarla sahibinden tahsil edilmelidir.
19-Tarımsal ihracatımızın yoğun yapıldığı Ortadoğu ya açılan yol olarak görülen Şanlıurfa-Habur otoyol çalışmaları acilen başlamalıdır. Ayrıca bölgede ürün transfer sistemin güçlendirmek için Gaziantep – Dörtyol demir yolu projesi, Şanlıurfa’ya uzatılarak, ürünler limana ulaştırılmalıdır.
20-Her yıl Şanlıurfa’dan 160 bine yakın vatandaş tarımsal faaliyet ve geçinme imkânı bulamadığı için il dışına tarım işçisi olarak gidiyor. Diğer illerde büyük sıkıntılar ve yaşam zorluğu ile karşılaşan tarım işçilerine devlet, özel bir statü ile destek altına ve kayıt altına almalıdır. Özel bir sağlık sigortası sistemi uygulamalıdır. Gittikleri valiliklerde özel bir hizmet birimleri ve masaları kurularak destek ve takipleri yapılmalıdır.
21- Şanlıurfa’da Nadas’a bırakılan tarımsal alan 1.5 milyon dekardır. Çiftçi merak içinde bu alanların tarımsal üretime kazandırılması için Bakanlıktan master plan beklemektedir.
22- Şanlıurfa da sık sık sel felaketleri yaşanmaktadır. Şehir içinde belediye ve DSİ tarafından dere genişletme çalışmaları yapılmaktadır. Ancak bu taşkınların engellemesine yeterli gelmemektedir. Bu neden taşkınların engellenmesi için üst dere kotlarında depolama, tersip bentleri ve taşkın barajları acilen yapılmalıdır.
23-Yılda yaklaşık 190-200 milyon m3 su Harran Ovası dışına drenaj kanalları vasıtasıyla boşaltılmaktadır. Ovaya sulama için verilen sulama suyunun yaklaşık % 15-20’si, sınırdan Suriye’ye akmaktadır. Bu da yaklaşık Şanlıurfa’nın 1 yıllık içme suyu miktarı, günlük ortalama 270 bin metreküp olarak düşünüldüğünde büyüklüğünü göz önüne sermektedir. Buda Mardin ilimizdeki susuz topraklara verilecek suyun heba olmasına neden olmaktadır. Kurumlar bu konuda sulama birlikleri eliyle müdahale edilmelidir, cezalar ağırlaştırılmalıdır.
24- Mülga 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Kanununa istinaden 1973 yılında arazileri kamulaştırılan ancak kamulaştırma bedelleri ödenmeyen hak sahiplerinin sorunlarının çözümüne yönelik 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunun Geçici 1. Ve 5. Maddelerinde düzenlemeler yapılmıştır. Ancak kamulaştırma bedellerinin ödenmeyen hak sahiplerinin sorunlarının çözümünde, mevzuat değişiklik yapılarak mevcut kullanıcıyla, hak sahibinin uzlaştırmacı eliyle anlaştırılması sağlanmalıdır. Şerhi kaldırılan hazine arazileri topraksız köylüye uzun vadeli düşük faizli kredi ile satılmalıdır.
25-Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından kiraya verilen hazineye ait tarım arazileri sorunu, dağıtımın kısa zamanda bitirilerek, açık arttırmayla satışa çıkarılmalıdır.
26-Hobi bahçeleri adı altında Karaköprü, Akziyaret, Bozova, Gölpınar gibi bölgelerde tarım alanları 300-500 m2 gibi fiili küçük parçalara bölünerek amaç dışı kullanılan araziler elden çıkmaktadır. Bu yapılar acilen, 5403 sayılı Kanunun denetim ve yaptırım hükümleri uygulanarak hemen durdurulmalı, önlenmeli ve yıkım işlemleri yapılmalıdır.
27- Deprem dolayısıyla, hayvancılık için ayrılan 50.000 dekar alan, resen konut yapılmak üzere vasıf değişikliği yapılmıştır, TOKİ olarak bina yapılmayacak bu alanlardan var ise, bölge hayvancılığının tekrar hizmetine açmak için mera alanlarına dönüştürülmelidir.
28-Kanallarden cazibe sulama imkanına sahip olmayan araziler elektrikle sulanmaktadır. Buda çok yüklü bir maliyete sebep olmakta, çiftçinin olan kazancını almaktadır. Bundan kurtulabilmek için GES (Güneş Enerjisi sistemi) ile sulamaya geçilmelidir. Bunun için devlet alternatif ve destekleyici GES projelerini hayata geçirmelidir. Kendi imkanları ile GES sistemi kuran çiftçilerin kullanmadıkları fazla elektrik, devlet tarafından sisteme dahil edilmek sureti ile satın alınmalı, mahsuplaşma yapılmalıdır.
29-Çiftçinin, üreticinin ürünü harman zamanı çok ucuza satılmakta, maliyetini zor karşılamakta, hatta çoğunlukla zarar etmektedir.
30-Ekilen tarımsal ürünlere zarar veren ve her yıl bağışıklık kazanarak bitkilere zarar veren etkenlerle mücadelede İlçe tarım Müdürlükleri aktif destek sağlamalıdır.
İşbu rapor Şanlıurfa Vakfı tarafından “Tarımsal Sorunlar ve Çözüm Önerileri”nin ilgili makamlara iletilmesi amacıyla tarafımızdan hazırlanmıştır.27.03.2025”