Urfalının ‘Yaşam hakkı’ tasarrufa takıldı
Halk arasında ‘Ölüm yolu’ olarak adlandırılan Urfa OSB-Suruç yolu gündemden düşmüyor. 2022 yılında ihalesi yapılmasına karşın çalışmaların karınca hızıyla yürütüldüğü ‘Bölünmüş yol projesi’ tasarruf engeline takılmış durumda.
BU BÜTÇE İMKANLARIYLA HEDEFİ TUTTURMANIN İMKANI YOK!
CHP Urfa Milletvekili Mahmut Tanal, sürüncemede kalan hayati projeyi TBMM’ye taşımış, verdiği soru önergesine yanıt veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, şunları kaydetmişti:
“Şanlıurfa-Suruç Ayrımı-Birecik Yolu 66,2 km olup; yolun 29,7 km uzunluğundaki Şanlıurfa-Suruç Ayrımı kesiminde kamulaştırma sürecinin uzaması ve diğer kurumlara ait hatların deplase edilmesi nedeniyle yapım çalışmalarına 2023 yılında başlanmıştır. Kamulaştırma sorunlarının olmadığı kesimlerde (Gıda İhtisas OSB Kavşağı) yapım çalışmaları devam etmekte olup, söz konusu yolun 2027 yılında tamamlanması hedeflenmektedir.
Geriye kalan 36.5 km uzunluğundaki Suruç Ayrım-Birecik Yolu kesiminde ise bölünmüş yol proje çalışmaları devam etmekte olup bütçe imkânlarına bağlı olarak yapım ihalesi yapılabilecektir. Şanlıurfa-Suruç ayrım kesiminde meydana gelen trafik kazaları ile ilgili Karayolları Genel Müdürlüğüne gelen talepler dikkate alınarak ilk etapta bölünmüş yol proje çalışmalarına başlanılmış ve 2022 yılında yatırım programına alınarak ihale edilmiştir. Şanlıurfa-Birecik yolunun tamamında hız yavaşlatıcı uyarıcı işaretlemeler ile yatay-düşey işaretlemeler mevcuttur. Diğer yandan, bakanlığımız tarafından alınan tüm önlemlere karşın Birecik- Şanlıurfa-Suruç yolunda yaşanan trafik kazaları nedeni ile yapılan başvurular değerlendirilmekte olup, yargı kararına göre işlem tesis edilmektedir. Söz konusu yolda meydana gelen trafik kazaları ile ilgili bir tazminat davasının yargılama süreci devam etmekte olup, bir tazminat davasında ise karar kesinleşmiştir.”
‘YANDAŞ HOLDİNGLERİN VERGİ BORÇLARINI SIFIRLARKEN TASARRUF AKLINIZA GELMİYOR’
Tanal, Bakanın yanıtını şu sözlerle yorumladı:
“Çok işlek bir yol olmasına rağmen araç gidiş-gelişlerinin daracık, tek şeritten sağlanması nedeniyle Birecik-Suruç-Şanlıurfa D-400 Karayolu’nun 36.5 kilometre uzunluğundaki Suruç Ayrım-Birecik Yolu kesiminde, sürekli ölümlü kazalar yaşanıyor. Her yıl meydana gelen trafik kazalarında çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybettiği ya da yaralandığı için bu yol halk arasında ‘Suruç Ölüm Yolu’ olarak bilinmektedir. Şanlıurfa milletvekili olarak, 36.5 kilometre uzunluğundaki Suruç Ayrım-Birecik Yolu kesimine yönelik bölünmüş yol projesinin hangi aşamada olduğuna ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na soru önergesi yönelttim. Bakan Uraloğlu’nun cevabı, ‘Bütçe imkânlarına bağlı olarak yapım ihalesi yapılabilecektir’ şeklinde oldu.”
Önerge cevap metninde, kamudaki tasarruf tedbirlerine atıfla yapılan bu açıklamayı görünce inanamadım. Bu nasıl bir anlayış? Yaşam hakkından tasarruf mu olur? İnsanlar ölürken siz hâlâ ne bütçe imkânlarından bahsediyorsunuz? Şimdiye kadar bu yolun çoktan bitirilmesi gerekiyordu. Yandaş holdinglerin vergi borçlarını sıfırlarken, DEDAŞ gibi halka kan kusturan şirketlerin devlete olan özelleştirme borçlarını dolardan TL’ye çevirirken tasarruf hiç aklınıza gelmiyor. İnsan hayatı bu kadar mı değersiz sizin için? Bu yolu bir an önce yapın. İnsanlar ölmesin. Devlet, vatandaşını koruyup kollamak, güvenliğini sağlamak, yaşatmak için vardır. Ülkeyi yönetme yetkisini elinde bulunduran AKP iktidarından Anayasadan kaynaklı görevini yerine getirmesini bekliyoruz.”
HİZMETTE URFA’YA İKİNCİSİ SINIF MUAMELE
Şehir Plancıları Odası Urfa İl Temsilcisi Selim Açar, Urfa’ya kamu hizmetleri açısından üvey evlat muamelesi yapıldığını söyledi. Açar, şu yorumu yaptı:
“Dönüp baktığımızda bütün hizmetler Antep’e kadar geliyor, Antep’ten sonra bu tarafa geçiş yok. Hızlı tren projesine bakıyorsunuz öyle, bu yol özelinde bakıyorsunuz yine öyle. Sanki bir üst planlama var ve buranın bağlantısı ile Antep’ten ötesinin bağlantısını kesmek isteyen bir vizyon söz konusu. Gelinen noktada demografik yapının değişmesi de aynı şekilde bir şeylerin ön ayağı gibi geliyor. Bunların hepsini göz önüne aldığımızda bir yerde de insanımıza verilen değeri görmüş oluyoruz. Biz, Urfa-Suruç yolunda onlarca, belki de yüzlerce can verdik ve her gün de vermeye devam ediyoruz. Hayatta kalan bazı insanlarımız yaşamını engelli olarak devam etmek durumunda kalıyor. Hızlı treni sorduğumuzda ‘Antep’e gelmeden buraya gelmez’ şeklinde savunmalar oluyor. Peki, duble yol da mı Antep’e gelmeden buradan oraya gitmez? Yani baktığımızda, yapılan hizmetlerde biraz ikinci sınıf bir tutum söz konusu. Bu gemi bu şekilde yürümüyor, bunu bize gelen hizmetlerde de görüyoruz.
Bu yolun 2027’ye ötelenmesini şehrimiz adına kabul edilebilir olarak görmüyorum. 2022-2027 yatırım programına alınan bir yolun neden bu programın sonunda bitirilebileceğinin söylenmesini aslında Urfa vekillerine sormak lazım. Urfa’da daha önce yılan hikayesine dönen çevik kuvvet kavşağı projesinin bitmesi için Diyarbakır milletvekilleri ‘Diyarbakır’ın otobüs firmaları Urfa otogarına girerken mağduriyet yaşıyor’ diye Ankara’da karayollarına baskı yapmıştı. Diyarbakır vekilleri sağ olsunlar o zaman bizim şehrimizdeki projeyi karayollarında takip ettiler. Bizim vekillerimizin durumu maalesef bu kadar vahim”