Konuk Yazar
26 Ekim 2015
Ülkesel
Profesyonel Türkçe – Fransızca Turist
Rehberiyim. Kırk yıldan bu
yana araştırmalarımla, makalelerimle
ve projelerimle Şanlıurfa turizmine
katkıda bulunmaya çalıştım.
Harran’ın
Soğmatar’ın, Şuayb Şehrinin, Hanel
Bağrur’un ilk siyah beyaz fotoğraflarını 1970’li yıllarda
çekerek, ulusal gazetelerden
birinde yayınlanmak üzere Rahmetli Fikret
Otyam’a gönderen benim.
Her
ne kadar kendi adına yayınladıysa da, daha sonra görüştüğümüzde, amacımın Urfa nın
değerlerinin dünyaca tanınması olduğunu belirterek, onun adına
olmasının da benim
için çok önemi
olmadığını belirtmiştim.
Bu
gün, ülkemizin geldiği bu sıkıntılı
günlerde, turizmin nerdeyse bitme noktasına
geldiği bu tabloda, Urfa mız da bu
olumsuz gelişmelerden fazlasıyla etkilenmiştir.
Oteller
boş. Lokantalar boş. Esnaf kan ağlıyor. Ne B planı kalmış, ne de C
planı. ‘Gün, acil olarak, neler
yapılabilir’i tartışma günüdür…
Geçen
yıl İtalya’nın Milano kentinde EXPO 2015′ e katıldım;
Otuzun üzerinde ülkenin
katıldığı fuarda, her gün,
yüzbinlerce kişi, kırk kadar elektronik
kapıdan içeri giriyor, gece geç
saatlere kadar ülke
stantlarını geziyor, gösterileri izliyor ve şehre dönüyorlardı.
Her ülke kendi kültürünü, zenginliklerini tanıtmak için, çeşitli etkinlikler
yapıyor, ticaret turizm ve diğer alanlarda pazarlama çalışmaları sabahın erken
saatlerinden, gece geç vakitlere kadar devam
ediyordu.
Orada
Türkiye standını da gezdim. Diğer ülkelerin yaptığı, tanıtım, folklorik ve kültürel etkinliklere göre, bizim
aktiviteleri yeterli bulduğumu keşke söyleyebilseydim. Şöyle ki: iki salonda sergi vardı.
Gaziantep kendine ait iki bölümde ayrıca sergi
açmıştı. Bir de girişte solda bir köşede,
Göbeklitepe
tanıtımı için, iki T stel le, bir
kaç fotoğraf vardı. Davul
zurnamız, yoktu. Folklor ekipleri sabah
akşam gösteri yapmıyordu. Sıra gecemiz
yoktu. Çiğ köftemiz yoktu. Urfa ya has fıstık ve kırmızı mercimek yoktu, TSE’li
KIRMIZI PUL BİBERİMİZ ve biber reçelimiz yoktu. Halı tezgâhlarımız yoktu. Bire
bir tanıtım için, çeşitli dillerden rehberler
yoktu. Sine-vizyon, sesli gösteriler yoktu.
Meyve ve sebze kuruluklarımızı göremedim.
Sadece
Türk mutfağını tanıtan ve satış yapan bölümü çok beğendim. Önünde uzun kuyrukların
oluşması göğsümü kabarttı.
Bu
tür dünya çapındaki organizasyonlar, turizm açısından çok çok önemlidir. Orada yapılacak
etkinliklerle, ülkenize gelen turist
sayısını, ikiye katlayabilirsiniz. Alternatif
turizm projeleri ile, yeni destinasyonlarla,
en ücra köşelere kadar, turizm
faaliyetlerini yayabilirsiniz.
Şimdi
önümüzde çok önemli bir fırsat var.
İyi
bir çalışmayla Urfa turizmini, yeniden ayağa
kaldırabiliriz. “ ANTALYA EXPO 2016”
23 Nisan’ da
açılacak olan ve aylarca devam
edecek bu fuara, çok iyi
hazırlanırsak, bunu başarırız…
NELER YAPABİLİRİZ?
1-
GÖBEKLİTEPE ile ilgili ayrı bir
bölümde, İngilizce, Fransızca,
Almanca görsel etkinlikler, profesyonel
rehberlerimiz tarafından, bire
bir bilgilendirmeler, tur operatörlerinin rehberlerle birlikte hazırladıkları, günü birlik
BUTİK URFA ve bir
gece konaklamalı, Gaziantep,
Halfeti, Urfa tur programları…
2- Şimdiden Büyükşehir Belediyesinin bünyesinde oluşturulacak komitelerle, TÜRKÇE,
İNGİLİZCE, FRANSIZCA, ALMANCA, RUSÇA,ARAPÇA, ÇİNCE TANITIM BROŞÜRLERİ HAZIRLAMAK projeler üretmek
ve ANTALYA EXPO 2016
alanında alt yapı çalışmalarını
izleyerek iyi bir yer
tesbiti yapmak.
3- Vilayet ve Belediye iş birliği ile,
İl Kültür Müdürlüğünde de ikinci bir
çalışma grubu oluşturularak, yapılabilecek ne
varsa, masaya yatırmak,
etkin bir çalışmayla,
geçmiş yıllardaki İstanbul EMİT
fuarındaki havayı
yakalayabilmek.
4- Şanlıurfa’daki turizm şirketleri,
oteller, turizmle ilgili kurum ve kuruluşlar, sivil toplum
örgütleri ile, 23 Nisan’a kadar
rutin toplantılar yaparak,
sorunları ve yapılacakları
tespit etmek. Çözüm için hızlı bir
çalışma içine girmek. Herkese düşen görevleri tespit etmek.
Eylem planı yapmak.
5-
Ziyaret yerlerindeki alt yapı sorunlarını çözmek. Gelen misafirlerin güvenlikleri
konusunda en ufak bir kaygıya meydan vermeyecek
güvenlik önlemlerini almak. Bunu
önceden anlatan duyuru ve görseller hazırlamak. Hz. İbrahim den gelen Urfa misafirperverliğini
anlatan anekdotlarla turistleri bilgilendirmek.
6- Üç semavi dinin atası Hz. İbrahim in
doğduğu bu Peygamberler
şehrinde dili dini,
ırkı ne olursa olsun, insanların Allah’ın yarattığı en
kutsal varlık olduğunu, insanların kardeş olduğu temasını
sürekli işleyerek,” önce insan”
düşüncesini ön plana
çıkararak, misafirleri rahat
ve huzurlu bir
şekilde bölgemizde
dolaşabilmelerini sağlamak için,
gerekli çalışmaları yapmak. Tedbirleri almak.
7-
Sosyal aktiviteleri arttırarak turiste hizmet sunarken, memnun kalan bir
turistin döndüğünde en az on turist göndermesi için, kalitesiz ürünleri ederinden
fazla fiyata satarak, turistlerin kandırılmasını önlemek için
gerekli çalışmaların yapılması.
Ülkemin
insanları, her ne kadar ülkemi güzel ve huzurlu günlere taşıyacağını umduğum 1 Kasım
seçimlerine kilitlenmişse de, Bu binlerce insanın aşını, ekmeğini, nafakasını ilgilendiren turizm konusunun da göz
ardı edilmemesi, ilgili ve yetkililerin duyarlı olacağı ümidiyle; İdamlık birinin
son sözünün: “ BU DA BANA DERS
OLSUN “ dediği gibi. Geç kalmamak dileklerimle, huzurlu ve esnafın
yüzünün güleceği günlerin
geleceği umuduyla, kalın
sağlıcakla…