‘Urfa çiftçisi, aldığı desteklemenin karşılığını fazlasıyla milli ekonomiye katkı olarak verdi’
Tarım Gündem TV’nin canlı yayın konuğu olan Urfa İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Murat Çakmaklı, ilimizin tarım potansiyeli hakkında detaylı bilgiler aktardı.
Urfa’nın 10,5 milyon dekarlık bir tarımsal alana sahip olduğunu anlatan Çakmaklı, şu bilgileri verdi:
”Çayır Mera alanı olarak 3,65 milyon dekarlık bir alanımız var. Türkiye’de toplam tarım alanının yüzde 4,5 ine sahip, Konya ve Ankara’dan sonra 3. sırada olan bir ilden bahsediyoruz. Tabii yine GAP’ın en önemli ili olan Urfamızda önemli bir sulanan alandan bahsetmemiz lazım. Yaklaşık 4 milyon dekarlık bir alan sulanıyor. Tabii potansiyel olarak 5 milyon dekarlık bir alanın üzerinde de ekonomik olarak sulanabilirliğinin söz konusu olduğu, bitkisel üretimde 58 binin üzerinde kayıtlı çiftçimizin olduğu, hayvansal üretimi de dikkate alırsak 100 binin üzerinde üretici potansiyelinin olduğu bir ildir Urfa.
Ülkemizde bakanlığımız nezdinde sahip olduğu tarımsal potansiyeli yansıtmak açısından yaklaşık 1.62 milyar TL destekleme ödendi. Böylesine yüksek bir potansiyele sahip olan bir ilde elbetteki üretilen ürünün katma değer boyutu yani tarıma dayalı endüstriyel sanayi boyutu bakanlık olarak kırsal kalkınma yatırımları destekleme programımızda mevcut. Bu anlamda 2006’dan 2021 yılları arasında 296 gerçek ve tüzel kişiye 132.8 milyonluk bir destekleme ödemesi yapılmış, yine tarımsal sulama potansiyeli itibariyle de basınçlı sulama sistemleri kapsamında 2698 kişiye 52 milyonun üzerinde destekleme ödenmiştir.
Bu yıl itibariyle 1147 kişinin hibe almaya hak kazanmış olduğu, sadece bu yıl 46 milyon TL üzerinde daha önceki yılların toplamına yakın tasarruflu sulama sistemleri konusunda bakanlığımızca değerlendirildiği ve planlandığını ayrıca belirtmek isterim.
Tabii sadece bitkisel üretim anlamında değil aynı zamanda hayvancılık açısından da öne çıkan bir il Şanlıurfa, 344 bin büyükbaş, 2 milyon 500 bin küçükbaş hayvan varlığına sahiptir. Küçükbaş hayvan varlığı olarak Türkiye’de 3. Sıradayız. Hayvancılık anlamında diğer bir yönümüz de Arap atı yetiştiriciliği ki ülkemizdeki Arap atı yetiştiriciliğinin yüzde 65’i Şanlıurfa’dadır. Ayrıca Fırat Nehri’nin bulunduğu ve baraj gölü havzamız ile Su Ürünleri yetiştiriciliği açısından da öne çıkan bir iliz. 7000 tonun üzerinde yıllık alabalık üretimi ile Türkiye’de 3. Sırada. Geçen yıl itibariyle DSİ tarafından il müdürlüğümüze devredilmiş olan bir balık üretim tesisimiz de söz konusu. Bu üretim tesisimizde de devrinin ilk yılında 17 milyonun üzerinde bir balık üretimi gerçekleşti. Aynı zamanda 16 ile yetiştirilen yavru balıkların ulaştırılması da söz konusu.
İlimiz, 2020 yılı itibariyle ülkemizin pamuk üretiminin % 32’sini karşılamıştır. Normalde Türkiye’deki pamuğun %40-45’i Şanlıurfa’da üretilmektedir, yine ülkemizdeki buğdayın yüzde 7,5’ini üretiyoruz Konya’dan sonra ikinci sıradayız.
Mercimek üretiminde öne çıkıyoruz. Türkiye’de yine birinci sıradayız. Özellikle Urfa’nın sulu tarım alanlarında ülkemizdeki mısır üretiminin yüzde 16’sı gerçekleşmiştir.
En önemli bir diğer ürünümüz fıstık. Biz fıstık üretiminin de yaklaşık % 42’si yani neredeyse yarısını üretmekteyiz. Literatürde Antep fıstığı olarak geçen fıstık ağaç sayısında Türkiye’de birinci sıradayız.
2016 yılında Şanlıurfa ilinin tarımsal üretim değeri bitkisel üretim ve hayvansal üretim birlikte değerlendirildiğinde 7 milyar TL iken, yine 2020 yılı TUİK verilerine göre yaklaşık 20 milyar TL’lik bir rakama ulaştığını özellikle belirtmek isterim. Yani üretim değeri olarak yüzde 179’luk bir artış son 5 yıl içerisinde söz konusudur. Tabii burada şunu da ifade etmekte fayda görüyorum; Bakanlığımız tarafından verilen ürün desteklemesinde ilimiz en yüksek miktarlardan birini alıyor.
Yine 2016’da Bakanlığımız tarafından ilimiz üreticilerine verilen destek yaklaşık 940 milyon TL iken, 2020’de 1.62 milyar TL’ye çıkmıştır. Peki üreticimiz bunun karşılığında üretime ulusal düzeyde ne kattı bu süreçte? % 179’luk bir artış. Şöyle özetlemek gerekiyor. Bakanlığımızın Şanlıurfa üreticisine Urfa çiftçisine verdiği destekleme miktarının her kuruşu karşılığını fazlasıyla milli ekonomiye katkı olarak almıştır.
Ulusal düzeyde ve uluslararası düzeyde, yerel düzeyde Bakanlığımız bünyesinde birçok proje yürütmekteyiz. İl Müdürlüğümüz tarafından sadece Bakanlığımız bünyesinde Bakanlığımız koordinasyonunda yürütülen projelerimiz var. Yine ulusal düzeyde GAP Kalkınma İdaresi Başkanlığının nezdinde yürüttüğümüz projelerimiz var, yine uluslararası düzeyde FAO olsun, Kızılay olsun UNDP olsun projeler yürütmekteyiz.
Bu konuda da ilimize yönelik çok ciddi bir duyarlılık var. Tabii bunlar birçok başlık altında sıralanabilir. Birkaç tanesini ifade etmek istersek 2017 yılında Tarımsal Eğitim Seferberliği Bakanlığımızca Şanlıurfa’dan başlatıldı. Malumunuz tarımsal eğitim çok önemli. Çünkü tarımda iki ana hedef vardır. Yüksek verim ve düşük maliyet. Bunun yanı sıra projelerde çalışırken ekolojik koşulları dikkate alırız. Pazar eğilimlerini sanayici ve tüketici beklentilerini dikkate alarak hazırlarız. Ana hedefimiz sanayici tüketici ve üretici güven zinciri üzerinde büyük bir hassasiyetle dururuz. Bu anlamda yaklaşık 4-5 yıldır verdiğimiz bir eğitim var. Çünkü üreticilerimize güncel bilgi ve teknolojileri ulaştırmak çok önemli. Bu kapsamda üniversite ile yakın çalışıyoruz. Tarımla ilgili paydaş kurumlarımızla çok yakın temas içerisindeyiz. Hatta Türkiye’de ilk tarım koordinasyon kurumunu kuran iliz. Bütün paydaş kurumlarımızı STK’larımızı kamu kurumlarımızı ve başta üniversite hocalarımızı bu anlamda bir araya getirir ilimizin öne çıkan tarımsal sorunlarını sıkıntılarını birlikte değerlendirir, birlikte masaya yatırır ve çok verimli ve kaliteli süreçler çıkarırız.
Ulusal düzeyde Bakanlığımız himayelerinde yürüttüğümüz bir kaliteli kaba yem projemiz var. Bunu çok önemsiyorum. Çünkü Şanlıurfa’da sulu tarımda pamuk üretimi söz konusu. Türkiye pamuk üretiminin yaklaşık % 40’ının üretildiği bir alan, pamuk alanlarında şunu gördük; Pamuk ekim ayında hasat edilir. Mayıs ayında ekilir. Hasatla ekim ayı arasında biz gördük ki bu alanlarımız boş. Ne yapabiliriz diye düşündük? Bölge hayvancılığının maliyet olarak %70 ini oluşturan yem giderlerini göz önüne alarak proje hazırladık. Bu 5 aylık boş zamanı kaliteli kaba yem ile değerlendirmek için proje yaptık. Bir yılda milli ekonomiye katkı olarak yaklaşık 130 milyon TL’lik katkı sunduk. Hayvancılığı bu anlamda destekledik. Bunu üreticilerimiz başardı. Biz sadece güncel bilgi ve teknolojileri ulaştırarak rehber olmaya, katkı sunmaya çalıştık.
Karagül sakin ilçenin saklı kokusu. Halfeti’de yetişen endemik bir bitki. Dünyada sadece Halfeti’de yetişiyor. Rengi kokusu farklı, sadece Halfeti’de yetişen bir gül çeşidi. Bu endemik bitkimizin çoğaltılmasına yönelik projeler geliştiriyoruz. Yine Halfeti’de yeşil gülümüz var. Bu endemik bitkimizin de çoğaltılması yönünde çalışmalarımız var. Karagül’ün uluslararası düzeyde bir farkındalığı da oluştu. Örneğin Avustralya’da Slow Gross projesi kapsamında uluslararası genel kurul toplantısında Karagül Projemiz dünyanın en iyi 6 projesinden biri seçildi. Ayrıca FAO ile birlikte korumaya yönelik projelerimiz de devam ediyor.”