Mehmet Göncü
1 Ağustos 2013
Kıymetli okuyucularım,
gerek memuriyet görevim esnasında ve gerekse seyahat merakım nedeniyle, güzel
yurdumuz Türkiye’nin birçok bölgesini gezmiş biriyim.
Örneğin Hakkari’de Zap
suyunda, Edirne’de de Meriç nehrinde yüzme imkanım oldu. Van gölünü de bilirim,
Konya’daki Tuz gölünü de..
Sevgili okuyucularım,
yazımın konu başlığında belirttiğim gibi gerçekten cennet vatanımız Türkiye’nin
sayılamayacak kadar büyük zenginlikleri vardır.
Bu zenginliklerden
bazılarını sıraya koyarsak;
En hayati ihtiyaç olan su
kaynakları bakımından iyi durumdayız. Sınır aşan sular dahil, yirmi altı nehir
havzamız vardır. Ayrıca kuzey yarım kürede İspanya’dan sonra en fazla güneş
enerjisine sahibiz. İlimiz Urfa ve Mardin kentlerimiz ise dünyada en çok güneş
enerjisi elde edilebilecek konumdadır.
Yamaçları ile 810 bin
kilometrekare olan ülkemizin yüzey alanı ise 780 bin kilometrekaredir. Takriben
7 bin 200 kilometre
sahil şeridiyle, üç tarafı denizlerle çevrili muhteşem bir yarımada
durumundayız.
Madenlerimize gelince..
Başta Bor olmak üzere 42 çeşit madenimiz vardır. Sulak alanlarımızdan 10
kilometrekaredan fazla olanların sayısı 45’tir.
Yeraltı su kaynakları
bakımından da çok zengin bir konumdayız.
Bitki ve hayvan
varlıkları, yani flora ve faunamız da Avrupa kıtasından fazla olup, Endemik
türlerde yine Avrupadan çoktur.
Kültür varlıklarına
gelince; bu zenginliğimiz saymakla bitmez. Yani gerçekten bu eserler yüzlerce
cilt kitaba sığmaz.
Bir başka zenginliğimiz
ise yüzölçümümüzün yüzde 27’sine yakın bir kısmının ormanlarla kaplı olmasıdır.
Bu nedenle ülkemizde bir günde dört mevsim yaşanabilir.
Öte yandan dünya enerji
kaynaklarının bir bölümünün de vanası konumunda olan ülkemiz, Asya’nın Avrupası
ve Avrupa’nın da Asyası durumundadır.
Ayrıca on bin yıllık
kültürlerin harman olduğu, açık toplumlara özgü bir güzellikte olan 76
milyonluk bir nüfusa sahip Türkiye, gelir dağılımında dengeler sağlanırsa 200
milyon insanı besleyebilecek bir potansiyele de sahiptir.
En önemlisi ise ülkemiz
Cumhuriyet ve demokrasi ile yönetilen dünyanın en saygın ve en zengin
devletlerinden biridir.
Demem odur ki bu güzel
ülkenin mevcut çok boyutlu potansiyeli her geçen gün dinamizme çevrilme yolunda
hızla ilerliyor.
Bu bağlamda temennim odur
ki birlik ve beraberliğimizi koruyarak daha güzel ve daha müreffeh günleri
gelecek nesillerimize armağan edebileceğimizden hiçbir kimsenin kuşkusu
olmasın.
Ben şahsen böyle güzel bir
vatanda doğduğum ve yaşadığım için kendimi çok şanslı sayıyor ve Yüce Allah’a
hamd-ü sena ve şükürler ediyorum.
Dürüst ve şeffaf bir
toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile
kalın sağlıcakla…