İbrahim Halil Okuyan
13 Mart 2006
TURıZM’E YENıDEN BAKIş ıstikbal va’deden ticari sektörler ters esen bir rüzgârla bakıyorsunuz gerilemeğe yüz tutuyor. ılerlemesi için geçmişte yapılan çabalar boşa gidiyor. Yeniden bir yaşama mücadelesi başlıyor. O da o sektörü ne kadar diriltebilirse kâr sayılıyor. Anlatmağa çalıştığımız durumun canlı örneklerini son aylarda yaşadık. Bize göre yerine oturmuş, kemalini bulmuş, Avrupa’ya ihracat yapacak kadar gelişmiş bir Tavukçuluk sektörümüz vardı. Keza en az onun kadar ileride bir Tekstil sektörümüz bulunuyordu. Bir “Kuş gribi” tavukçuluğu vurdu. Yumurtacılık da beraberinde gitti. Tekstil’deki ağır yaranın sebebi de Çin. Yurtiçi ve yurt dışı için Projelerin üzerinden sam yeli gibi geçti. Nice güzel emelleri aldı götürdü. ıhracat durdu. Fabrikalar kapandı. ışçilerin büyük bölümü işsiz kaldı. Tabii bizim gibi gelişmekte olan Ülkelerin bu gibi “Ters esen rüzgarlar”a hiç tahammülü yok. Allah beterinden saklasın. şimdilik “Turizm Sektörü” ters esen rüzgârlara ve bazı münferit olumsuzluklara rağmen rayına oturmuş durumda, ilerliyor. ABD’nin Irak işgali, Suriye ve ıran’a saldırma ihtimali, karikatür krizleri, papaza ve turiste münferit saldırılar şimdilik yürüyen “Turizm Kervanı”nı etkilemiyor. Zaten elde kalan, gelir getiren yegâne sektörümüz bu “Bacasız Fabrika” işi kaldı. Rabbim bozmasın. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre Türkiye 12 milyar dolarlarla ıtalya’yı geride bırakıp, ıspanya ve Fransa’dan sonra dünyanın üçüncü ve en fazla net turizm geliri elde eden Ülkesi durumuna geldi. 2005 yılında yüzde 20 büyüyen “Ülkemiz Avrupa’da en hızlı büyüyen pazar” halinde. Türkiye başta ıstanbul, Antalya gibi şehirlerimiz olmak üzere bu dalda büyük ve pazar payını arttırırken Urfa’mızda aynı paralelde yoluna ilerleyerek devam etmeli bilhassa ınanç turizm’indeki gelirlerini arttırmanın yollarını bulmalıdır. Urfa’nın mevcut potansiyeli islâm Ülkelerinden başka, hıristiyan ve musevi halklarını da cezb’edecek verilere sahiptir. Halkımız; tüccarı, esnafı ile bu verileri değerlendirip turizm alanına sürmesini bilmelidir. Yalnız kebap çeşitleri ve rutin sıra geceleri ile fazla ileriye gidecek bir yol alınmayacağını bilmek zorundayız. Turizm’in bütün iş sektörlerini etkileyen bir kapasiteye sahip olduğunu hatırlamalı ve herkesin bu alana sevk’edebileceği varlığını hesaplaması gerektiği bilinmelidir.