Mahmut Çepoğlu
21 Şubat 2007
Son günlerde gerek televizyonlar da gerekse basında Tatlıses’in parlamenter olma arzusu hayli yer aldı. Kendi söylemleriyle siyasete atılacağını kendine mahsus üslupla dillendirmekte. Kimi zaman bu konu gazete manşetlerine taşındı. Bu konuda bazı beyanatlara da rastladık. Kimileri olumlu yaklaşırken kimilerinin haklı tespitlerine katılmamak elde değil. Aslında ıbrahim sanatçı olarak Türkiye’de bir tanedir. Ama ıbrahim geri adım atıp 550 kişiden bir kişi olmak istiyor. Çünkü Türkiye’de bir tane olması onu bazı yanlışlardan, hatalardan ne arındırıyor ne yargı önüne çıkmaktan koruyabilir. Oysa dokunulmazlık zırhına büründüğü zaman ıbrahim 550 kişinin yakaladığı şansı elde edeceğine inanıyor. ınsanların gönlünde kurduğu tahttan vazgeçip siyasetin kirliliğine buluşmak istiyor. brahim’in konumuna gelince; tarihte böyle insanlar ender çıkmıştır. Dolaysıyla Urfa’lı olarak bizim böyle insanlara sahip çıkmamız lazım ve onları layık olduğu yerlere taşımamız gerektiğine inanıyorum. Peki bunu tarihte yapmış mıyız? sorusuna kocaman bir hayır!… Eli ağzına yeten Urfa’yı bir yere taşımış ama Urfa hiç kimseyi bir yere taşımamıştır. Bu seçim sistemiyle, ağanın, beyin, feodalitenin hakim sürdüğü topraklarda bunu yapmak mümkün değil. Köyler oy depolarıdır ve bu seçmenler hiç sandık başına gitmezler. Bir köylü oturur köyün tamamının oyunu kullanır. Tutanakları gah imzalar, gah parmak basar ve böylece demokrasinin gereği yapılmış olur. ıbrahim Tatlıses’i uzun yıllardır tanırım. Gençlik yıllarımızda epey birlikteliğimiz oldu. Onun hayatının akışı değişince bizim onu tanımamız her gün tazelenirken, o geride bir unutulmuşlar ordusu bıraktı. Eski dostlarını birkaç belli isimle “gırgırına” sıralayan ıbrahim seçim için kime nasıl gidecek. Daha işin başındaki en büyük eksikliklerden biri. Gönül isterdi ki bu konuyu televizyonlarda değil, Urfa’ya gelip geniş bir basın toplantısı ve hatta eski dostlarını buldurup onlarla fikir teatisinde bulunurdu. Ben onun müzikte yorulduğunu biliyorum. Elbette onun da dinlenmeye hakkı vardır. Tabi bu dinlenme öyle bir köşeye çekilmek değil, belli yerlerde “hizmete devam” demekle olur. Urfa adına onu her platformda yazılarımızla sahipleniyoruz. Çünkü ıbrahim bizim dünyaya açılan, sesimiz, sözümüz, avazımız, ağıtımızdır. Fakat siyaset çok farklı bir olaydır. Daha önce de böyle bir deneyimi oldu, kendisinin bu konuda ki sıkıntılarını dile getirmese de az çok biliyoruz. Tatlıses topluma mal olmuş iyi bir türkücü, çok iyi bir şovmen, başarılı bir monolog, hepsinden en önemlisi iyi bir iş adamı. Güzel meziyetleri daha da sıralanabilir. Fakat politika çok farklı bir olay. Sorumluluklar ister, temsil yetkisi ister, geçmişle yüzleşmek ister ve daha nice toplumsal ilişki, ailevi bağlar ister. Tatlıses’in şimdiye kadar Urfa da kaç taziyeye gittiğini söyleyebiliriz. Kendisinin taziyesi olduğunda makamda oturup herkesin gelmesini ister. En azından gönülden gelen budur. Oysa taziye karşılıklı bir saygı, sevgi ve diyalogun gereğidir. Örf ve adetlerimizin pekişmesi için en iyi dayanışmadır. Tatlıses’in mağarada ki doğum olayına gelince; aslında bu bir küçümsenme değildir. Yoksulluğun gereği olduğu gibi insanların yaşam biçimidir. ıbrahim mağarada doğduğu yıllarda, binlerce insan o dönemde mağarada yaşıyordu. ıbrahim o binlerden biridir. Aslında mağaranın tarihten gelen bir misyonu vardır. Tarihi belgeler bölgemizde yaşayan Huri-Mitanilere “dağlılar, mağarada yaşayanlar” ismiyle halen anılmaktadırlar. Hz. ıbrahim mağarada doğmuş, büyümüş. Peygamberimiz hicret sırasında gizlenmek, düşmanlarından kurtulmak için Hıra Mağarası’na gizlendiği malumunuz. Doğup büyüdüğü topraklara her insan borçludur. Bu borcu olanaklar dahilinde ödeme gayretinde herkes bulunmak ister. ıbrahim şimdide milletvekilliğine talip olup bu vefa borcunu ödemek isteyenlerden birisidir. ıbrahim milletvekili olsa “ne olur sorusuna, olur” derim. Gelmiş geçmiş ve hala o koltukları işgal etmiş olan bir çok milletvekilinden kat kat etkili olacağı kanısındayım. Meclisin renkli siması olur. Avrupalı parlamenterler onu görmek için meclisi ziyaret edeceklerinden eminim. Bahtın açık olsun, Urfa seninle gurur duyuyor, bakalım sen Urfalılar la gurur duyacak mısın?