Sabri Dişli
6 Eylül 2006
şanlıurfa yeterince tanıtılmıyormuş.
Balıklıgöl Hz.ıbrahim meselesi, Göbeklitepe ülkeye ve dünyaya yanlış tanıtılmışmış…
Bu nedenle arkadaşlar karar vermiş. Gelin bu işe el atalım bir dergi çıkaralım, herkes memleketimizi tanısın.
Güzel…
Dergi çıkmış.
Birinci sayıda konu ne dersiniz?
Göbeklitepe nerede? Örencik köyünde…
Balıklıgöl nerede?
Aşağı çarşıda.
Hz.ıbrahim nerede?
Kale de…
Dergi de hiçbiri yok, varsa yoksa o…
*
Bundan önceki konu neydi kırk çıkarmaktı…
“Kırk küp, kırkının da kulpu kırık küp”
Kırkladıktan sonra kırk küpü turşuyla dolduruyorsun…
Sonra küpün başına geçip bu turşuları sarımsaklasakda mı saklasak?
Savsaklasak mı saklasak diye üç kere tekrar ediyorsun.
Savsaklarsak iyi olur ama…
Ne oldu bana, yine ne saçmalıyorum.
Bana ne elin dergisinden.
Millet sanki acayip bir gözlük takmış, olan biteni görmüyor.
*
Konumuz neydi, ha! Edebiyat…
Ne demiş şair…
Bir elimde rimel
Bir elimde yağ.
Gözlere sürme, yağ çekilir.
Yok, o öyle değildi, cımbız ayna falan vardı.
Sonunda da “umurumda mı dünya” diye bitiyordu.
Umurlarında mı; Millet Hanı, Mahmut Nedim Konağı
Eski Kız Meslek Lisesi…
Firuz Paşa sarnıcı…
Devteşti…
Varsın tarihi değerler viran kalsın…
Bunca yıldır icraatın içinde olan ağabeyleri bu değerler için ne yaptı?
Sormasınlar sorgulamasınlar.
Nöbetçi tanıtıcılar tanıtsınlar
Kâhya gibi, maraba gibi, mürit gibi…
Kimi?
Meşhur ağabeylerini…
Onu alana, yanında tarihi tanıtım bedava.