Cüneyt Gökçe
20 Eylül 2006
Kökü barış ve güvene dayalı olan ıslam, bireysel ve toplumsal huzuru sağlamayı hedefler. Başka bir deyimle, insan, kâinat ve çevre saygısın esas alan ıslam, terör, kargaşa ve anarşinin her çeşidine karşıdır.
şu bir gerçektir ki, bireysel özgürlüğe önem verme anlayışı ve nizam-intizam fikrine saygı gösterme bilinci başarılarımıza büyük ölçüde kaynaklık etmektedir. Başka bir ifadeyle, özgürlük ve düzenlilik başarının ana koşuludur.
Ancak, unutulmamalıdır ki, maddi hayattaki başarılar manevi destekten yoksun bırakıldığında birtakım boşluklar meydana gelmekte ve bu boşluklar sonucunda bazı kargaşa ve sıkıntılar baş göstermektedir.
Kurulu toplum düzenlerinin meşru dayanak ve değerlerini hiçe sayma ve yıpratma faaliyetlerine -tek kelimeyle- ‘anarşi’ denir. Yukarıda da dile getirdiğimiz gibi ıslam her türlü anarşinin baş düşmanıdır. Çünkü ıslam’a göre insana ve kâinata saygı her türlü erdemin önünde yer alır. ıslam her hangi bir problemin çözümü noktasında anarşiyi -asla ve asla- tasvip etmez ve meşru görmez.
Anarşi, kapsamı çok geniş olan bir inkâr faaliyetidir; muhatabı inkâr, hak ve hukuku inkâr, toplumsal değerleri inkâr… bu inkar kapsamının sadece birkaç örneğidir.
Anarşi, fert ve toplumlara yönelik bir yıldırma ve bezdirme operasyonudur. Böylece hem bireyler hem de toplumlar –deyim yerindeyse- teslim alınmış olur.
Anarşi, her türlü güzelliği düşman gören bir tahrip hareketidir. Bu hareketin istisna gördüğü her hangi bir iyilik söz konusu değildir.
Anarşi, her türlü değere başkaldırma ve onu yok sayma eylemidir. Böylece meydan boş kalacak ve anarşist ruh ve anlayış serbestçe dolaşımda olacaktır.
Anarşi, herkesin ve her kesimin zarardide olduğu bir afet ve felakettir. Bu afet ve felaketin kasmamı o denli geniştir ki, canlı-cansız her varlık bundan olumsuz nasiplenir.
Anarşinin hüküm sürdüğü topluluklarda bulutlu hava hâkimdir ve bu puslu havadan yararlanmak isteyen pek çok kötü niyetli insan türer. Eski hesaplar ya da farklı maksatlar devreye girer ve amaç başka yöne kaydırılır. Bu puslu havanın kurtları çabucak devreye girip her alana sirayet etmeye çalışır.
Anarşi, refahın düşmanı olduğundan ekonomik hayatı baltalamayı hedefler. ınsanların sürünmesi ve perişanlık çekmesi, anarşinin en çok zevk aldığı hususlardandır. Bu yüzden toplumsal sermayeyi yok etmek öncelikli amaçları arasındadır.
Anarşi, huzurun her derecesine karşıdır. En ufak bir huzur onu huzursuz eder. Dolayısıyla bireysel, toplumsal ve sosyal huzuru bozmak öncelikli hedefleri arasındadır.
Anarşi, baş düşmanları arasında din ve maneviyatı görür. Dini hayatın başarılı olmasını hazmetmez. Bu yüzden dine ve dindara karşı savaş ilan eder. Dini istismar eden sahtekâr bezirgânlar ile dini bütün insanlar arasından fark gözetmez; hatta gerçek dindarı sahtekârdan daha düşman görür.
Anarşi, aile kavramının yok olup gitmesini arzu ettiğinden, aile hayatının düzgün gitmesi onu son derece rahatsız eder. Bireylerin mutlu yuva kurmaları en çok mutsuz olduğu unsurlardandır. Ailelerin mutluluğu anarşist ruhluları mutsuz eder.
Evet, anarşi insana saygısızlık temeline dayandığı için; huzurun, barışın, sevginin ve diyalogun var olmasını istemez. Bir birine düşman bireylerin yer aldığı ortamlar anarşinin cirit attığı ve çok hoşlandığı ortamlardır.
ıslam, anarşinin her türlüsüne karşıdır. ıslam adına yapılıyormuş gibi gösterilen her türlü olumsuzluk ıslam’a karşı yapılan bir hıyanetin ürünüdür.
Bir toplumda keşmekeş ve derbederliği meşru görmenin; yani anarşiye hayat hakkı tanımanın hiçbir geçerli mazereti olamaz. şartlar ne kadar kötü ve ağır olursa olsun; olumsuz koşulları ortadan kaldırma çabası içerisinde olmak o toplumda yaşayan her bireyin temel borcudur. Net ifadeyle, anarşiye prim vermeyi hoş görecek hiçbir neden söz konusu değildir.
Kendimiz için istediğimiz her türlü güzelliği komşumuz ve kardeşimiz için de istememiz gerektiğini ifade eden; hatta bu hususu bir iman göstergesi şeklinde sunan Allah Resulü, sürekli olarak insanlar arası dayanışma ve kaynaşmaya vurgu yapmış ve her alanda olduğu gibi bu alanda da bize en güzel örnek olmuştur.
Her türlü anarşinin mezara gömüldüğü huzurlu bir dünya dileğiyle…