16 senesini dolduran, Cumhuriyet
tarihimizde çok partili sistemin en uzun soluklu iktidarı…

Bütün Cumhuriyet hükûmetlerinin toplam harcamalarını üçe
katlamış devri iktidarında; Türkiye şartlarından baktığınızda akıl almaz
paralar gitmiş-gelmiş…

Yollar, köprüler, havaalanları, barajlar inşa etmişler.
Güzel ve önemli hizmetlere imza atmışlar…

Tabii ki bütün bunlar yapılırken bal tutan parmağını yalamış
hatta ballı parmakları teşkilata mensup kim varsa yalamış…

Tek başına bir tek şirket bile milyarlarca dolar tutarında
ihaleler kapmış, milletin orasına koymaya cesaret edecek kadar zenginleşip,
semirmiş…

Bu süreçte yol kazaları da olmamış değil tabii; 7 Nisan
seçimleri kazaya uğrayınca yüzlerce cana mal olsa da 1 Kasım seçimleriyle durum
kotarılmış.

Ardından 15 Temmuz gibi bir patlama gerekmiş; elhamdülillah o
da  Allah’ın bir lütfu olarak tarihin
kirli sayfalarına kaydedilmiş.

Gele gele, 24 Haziran seçimlerine gelinmiş. Al sana bir yol
kazası (İhtimali) daha.

Ne yapmalı?

Valla benim bildiğim soğanın, sarımsağın, patatesin, etin,
ekmeğin fiyatına bakmayı, dolar kurunun 
5  TL’ye dayanmasının esbabı
hikmetini merak etmeyi akıl dahi edemeyen seçmene ne anlatırsanız anlatın,
nafiledir!

Ama…

Eğitimin halini

Ordunun melalini,

Yargının zevalini,

Hapishanelerdeki 70 binden fazla öğrencinin infialini,

Ahlak ve vicdanın izmihlalini,

Gazeteciliğin ahvalini görmezlikten gelerek varılacak emin
bir liman yoktur kardeşlerim.

Bu seçim basit olarak Ak Parti ile rakipleri arasında
geçecek bir seçim değildir zira!

Bu seçim hürriyetin, bağımsızlığın, düşünce ve inancın,
vatandaş olma bilinç ve hukukunun, var olma mücadelesi olarak Cumhuriyet
tarihimizde alelade bir seçim olmaktan öte bir yer edinecektir.

Bu seçim,  çağdaş Cumhuriyete, evrensel hukuka, aklın ve bilimin üstünlüğüne giden yolda son
virajdır!