Ömer Elçi
5 Temmuz 2006
Ceylanpınar TıGEM yolsuzluk…. Urla ‘da rüşvet… Birkaç günde bir her hangi ilin medyasında veya ulusal medyada yolsuzluk,rüşvet haberleri… Yolsuzluk, rüşvet, mafya vb karışanlar kameralara, basına tebessüm ediyor…. Siyasilerin oy uğruna yasalarda oluşturduğu boşluklar nedeniyle fazla ceza almayacaklarını; yatmayacaklarını ve yaptıklarının yanlarına kalacağını bildiklerinden tebessüm ediyorlar. Yazık… Türkiye’de yolsuzluk, rüşvet, devleti soyma, ihalelerdeki çalmalar, çürüklükler her geçen gün daha fazlalaşıyor… Dünya çapında yapılan bir araştırmaya göre rüşvetiyle, yolsuzluklarıyla,ihalelerdeki hırsızlıklarla, çürük kakalamalarla Türkiye başı çekiyormuş. Bazı ülkelerde rüşvet, yolsuzluk söylentisinden bile istifa edenler, intihar edenler olmasına rağmen Türkiye’de rüşvet almayanlara, yolsuzluklara bulaşmayanları “işini bilmez”, ” akılsız “, “su akarken küpünü doldur” türünde yaklaşımlarda bulunmaktayız… Yazık… Söylemleriyle mangalda kül bırakmayanların zaman diliminde “deveyi hamutuyla yuttuğu” ortaya çıkıyor. Devletten aldığı belirli maaşın çok üstünde etli, sütlü, tatilli bir yaşam. ışten ayrıldıktan,atıldıktan 2 bilemediniz 3 yıl sonra bankalarda ortaya çıkan yüz milyarlar, trilyonlar,katlar, yatlar, arsalar ve tatil yerlerinde çiçek sulamalar… “Adamcağız şunca yıl çalışmış, doğaya hasret kalmış, çiçek sulama, gülleri okşama hakkı olmalı” artık diyenler de olabilir… “iiiiiii” demekten başka ne yapabiliyoruz ki? * Kanun dışı işlere bulaşıp devleti ve vatandaşları soyanların, çetelere bulaşanların, mafya ile haşır neşir olanların siyasete soyunması, dokunulmazlık zırhına kavuşma çabası ve başarılı olması ise kanayan en derin yaramız… Rüşvet, yolsuzluk,çete yaşamın ve siyasetin de her alanına girmiş…. Kolay kanıtlanmayan, bankalardaki hesaplara ulaşılmayan,(Banka hesaplarını açıklamak veya bu yönde girişimlerde bulunmak bile yasalarda yapılan düzenlemeye göre suç sayılıyor) dokunulmazlık zırhının her iktidar ile daha da geliştirildiği Türkiye’de insanların öğrendiği, bildiği devenin tüyü bile değil… Geçmiş yıllardan beri iktidara gelen hükümetler seçimler öncesinde verdikleri sözleri tutmadıkları gibi yolsuzluklara karışanlara, rüşvet alanlara, çete kuranlara, mafyaya karışanlara kısa zaman diliminde hapiste yatıp çıkma özgürlüğünü vermişler. Ak Parti Anayasa’yı değiştirmek için çalkantılar yaratacağına rüşvet, yolsuzluk çeteleşme, ihalelerdeki çalmaları, soymaları önleyici düzenlemeler yapsa idi Türkiye’ye en büyük iyiliği yapmış olurdu.Ki seçmenlerine en belirgin mesajlarından birisi yolsuzluk,hırsızlık,rüşvet idi.. Yapmadılar… Ak Parti yerine CHP veya başka bir parti bu çoğunlukla iktidarda olsa idi aynı şeyi CHP veya diğer parti içinde söylerdim.Ülkemi seviyorum.Ülkemin sosyal yaşam düzeyinin yükselmesini ve güçlü olmasını istiyorum.Bunun içinde hangi parti olursa olsun Türkiye’ye zaman kaybettiriyorsa, güçsüzleştiriyorsa,gelir düzeyini gerçek değerlerde yükseltemiyorsa, ülkede birlik ve beraberliği sağlayamıyorsa,iç ve dış siyasette uyutuyorsa yeri geldiğinde eleştirimi yaparım. Çünkü ülkemi seviyorum…. Türkiye’nin güçlü olmasını istiyorum…