Nejat Karagöz
3 Mart 2016
Urfa Belediyesi Emniyet
Caddesindeki refüjü kaldırıp, oradaki ağaçları da katlederek, yola kattı.
Bu caddenin
adına da prestij yolu/caddesi diyorlar.
Önceleri,
bugünkünden biraz daha kötü akan bir trafiği vardı bu caddenin.
Araçlar, hem
gidiş ve hem de dönüş yönünde caddenin iki yakasına birer sıra park ederler ve
trafik akışı için sadece birer şerit genişliğinde yol kalırdı.
Bugün eskisine
nazaran çok az bir miktar daha akıcılık kazanmış bu caddeden akan trafik.
Ancak, memleketin yollarını babasının malı sanan ve caddenin her iki yakasına
da ikişer sıra halende park eden ‘mal’ ların yüzünden bu caddede yapılan onca
ağaç katliamı istenilen sonuca hizmet edememiştir.
İnsanlarımıza
park yasağı levhaları, uyarılar, ricalar… Pek de istenilen düzeyde tesir
etmemekte.
Medeni bir
memlekette yaşamanın ilk şartının, medeniyetin ne olduğu hakkında fikir sahibi
olmak olduğu tartışma götürmez bir gerçektir.
Sonra medeni
bir çevre talebi bu bilgi ışığında gerçekleşir. Bunun için de gene önce talep
edilen medeniyete kişisel katkıların sunulmuş olması icap eder.
Son yıllarda
Urfa, aldığı göçlerle birlikte tipik bir “Ortadoğu” kenti görünümüne
bürünmektedir. Bu farklı ve birbirine çelişik kültürlerin ortaya çıkardığı
manzara-i umumiye ise, görünen o ki tahammül etmek ve giderek alışmak zorunda
kalacağımız türden bir manzaradır.
Giyim-kuşam
alışkanlıklarından tutun da toplumun ortak kültürünü inşa eden, neredeyse bütün
normların açığa çıktığı bu süreçte, trafik de kendisine düşen paydan nasiplenmektedir
haliyle…
Ve bu kural
tanımazlık taarruzuna sade Emniyet Caddesi maruz kalmış da değil, memleketin
her köşesinde alışık olmadığımız pek çok garip manzaralar yaşıyor ve giderek de
bunları kanıksar hale geliyoruz.
Çare?
Trafik için
çare basit:
Emniyet
caddesinde bir hafta sıkı bir şekilde denetim yapılsın, gerekiyorsa cezalar
yazılsın, özellikle park ihlallerinin önüne geçileceğine cidden inanıyorum.
Sayın emniyet
müdürümüzden de konuya birazcık hassasiyet göstermelerini burada kamu adına
istirham edersek, sanırım kısa zaman sonra gene bu köşeden kendilerine teşekkür
eden bir yazıyı yazmak iktiza edecektir.
Demokrasilerde
hak, başkalarının hukukunun başladığı yerde biter…
Bunu anlatmak
ise devletin görevleri arasındadır.