İbrahim Halil Okuyan
27 Mayıs 2015
Merhaba,
Hava gene çok soluktu. Tommy ve kardeşi çok üşütmüştü.
Tommy
burnunu hissetmiyordu artik. Eskimiş eldivenlerinden çıkan parmakları da buz
kesmişti. Kardeşi ;
Tommy:
“Yine o lüks otelin duvarına gidelim, havalandırmasının olduğu o duvar çok
sıcak oluyor ” dedi. Tommy :”Evet ama biliyorsun otelin sahibi şikâyet edince
polisler geliyor” dedi.
Kız
çok üşümüştü. Öksürerek “Lütfen Tommy, çok üşüyorum” dedi. Otelin önüne
geldiklerinde kapının önünde ki siyah arabayı tanımıştı Tommy.
Bu
otel sahibinin arabası idi, otelin havalandırmasının olduğu duvara yaslanıp,
ısınıyorlar diye kız kardeşini ve onu sürekli polise şikâyet eden adam bu idi.
Gene
sinirle etrafa emirler yağdırıyordu, otelin kapısından çıkarken. Bir an Tommy
karanlıkta bir şeyin adamın paltosunun cebinden düştüğünü gördü,adam arabaya
binmişti bile..
Tommy
yerde duran karaltıya doğru yürüdü. Bu otel sahibinin cüzdanı idi. araba tüm
ihtişamı ile hareket ederken Toomy : “Bayım, bakar mısınız? ” diye
bağırdı.
Adam
Tommy’i görünce :”Yine mi siz? Ne arıyorsunuz gene burada? Sizi bu otelin
etrafında görmeyeceğim bir daha demedim mi ben? ”diye bağırdı.
Tommy
adamın suratına baktı ve sakin bir tavırla cüzdanı adama uzattı: ” Bunu
düşürdünüz biraz önce ”dedi.
Adam
şaşkın bir ifade ile Cüzdanı aldı biraz önce söylediklerine pusman olmuştu ama
gene de:
”
eğer içinden bir sent bile kayboldu ise???? “ diye sözünü tamamladı.
“Ben
burada iken sayın lütfen” Tommy bunları söylerken, Adamın suratına öyle bir
ifade ile bakmıştı ki, Adam cüzdanın da ki parayı saymadan, Paltosunu cebine
koymak zorunda kalmıştı. “ Hadi Ann, gidiyoruz! ” dedi kız kardeşine…
Çocuklar
karanlıkta kaybolmak üzere iken adam arkalarından seslendi “ Dur bir dakika! ”.
Tommy
arkasını döndü: “Ne istiyorsunuz? Bir
daha otele yaklaşmamamızı söyleyecekseniz, Buna gerek yok, çünkü bir daha
gelmeyeceğiz buraya” dedi…
Adamın
o kızgın tavırları yoktu artik yüzünde: “ Hayır, onu söylemeyecektim, eğer is
arıyorsan biz de bir kasiyer arıyorduk. Matematik kafan varsa çabuk öğrenirsin
“ dedi.
Çocuk
arabaya doğru bir iki adim attı. “Cüzdanındaki 100, 200 dolar için bana
güvenmeyen birisini kasasını teslim alamam yine de teşekkürler “ dedi.
Kız
kardeşi ile oradan uzaklaşırken, Adamın bir kez daha söyledikleri sayesinde,
Düşüncelere delmesine sebep olduğunu bilemedi.
Adam
uzun zaman o iki kaidesi görebilmek için bakindi durdu, ama çocukları otelin
etrafında bir daha göremedi.
Şehrin
arka sokaklarında büyük ihtisamli arabası ile gezinirken adam, yine tüm siniri
ile bağırıyor ve aradıkları adresi bulamamanın öfkesini şoföründen
çıkarıyordu..
O
sırada bisikleti ile hızla aşağı inen kasketli genci fark etti ve şoförüne :
“dur biraz su gelen gence adresi soralım. O büyük bir ihtimalle burada
oturuyordur.”dedi.
Şoför
arabayı kenara çekti ve pencereyi açtı, Yokuş aşağı hızla gelen gence eliyle
işaret etti.
Bir
saniye bir şey sorabilir miyiz??!!”dedi ama genç hiç durmadan yanlarından
geçti gitti.
Adam
çok sinirlenmişti söylenmeye başladı: “Bunlarda kibarlık ne gezer, bunlar aile
terbiyesi görmemişler ki, Kenar mahalle çocukları hepsi…”
Tam
bunları söylerken arabanın dikiz aynasından çocuğun biraz ileride Çok zorda
olsa durup geri geldiğini gördü. Çocuk arabanın yanına gelince durdu ve
pencereye eğilerek: ”özür dilerim. Sizin işaretinizi geç fark ettim,
Bisikletimin fren bozuk, uzakta durabildim. Bir şey mi soracaktınız?”
Adam
gözlerine inanamadı bu o gece cüzdanını getiren gençti. Tommy’nin bu, adamı
yaptıkları ve söyledikleri için üçüncü kez utandırışı idi.
Adam
arabadan indi ve Tommy’nin yanına gelerek omzuna elini attı: “Bak evlat kaç
aydır ben sizi arıyorum. Sana güzel bir teklifte bulunacaktım. Gel benim
yanımda çalış, ne kadar para istersen veririm. Ben sende para kazandıkça yavaş
yavan kaybettiğim insanlığımı buluyorum “ dedi.
Çocuk
adamın sözünü bitirmesini bekledi ve şöyle dedi ”Üzgünüm efendim ama insanlığı
ve vicdani para ile satın alamazsınız. Hoşça kalın !!!”
Tommy
bisikletine binip oradan uzaklaşırken,
Adam
Tommy’nin hala arkasından bakıyordu.
Ve
yıllar önce ona ayni teklifte bulunan patronunu teklifini kabul ettiği için ilk
kez pişmanlık duymuştu.
Evet,
simdi çok parası vardı, ama insanlığını kaybetmişti. Tıpkı yıllar önce insanca
tavırları için Onu seven ve işe alan patronu gibi…
İçinde
bulunduğumuz dünyada bir söz dolaşıp duruyor,
“Parayla
dünyayı satın alabilirsin” diye.
Doğrudur
alabilirsin ancak içindeki yaşayan insanları satın alamazsın ki, İşte buna
benzer birçok satın alamadıklarımız var.
Sen
Para ile Ev alabilirsin ama VATAN satın alamazsın.
Sen
Para ile Saat alabilirsin ama ZAMAN satın alamazsın.
Sen
Para ile Yatak alabilirsin ama UYKU satın alamazsın.
Sen
Para ile Kitap alabilirsin ama BİLİM satın alamazsın.
Sen
Para ile doktora gidebilirsin ama SAĞLIK satın alamazsın.
Sen
Para ile Rütbe elde edebilirsin ama SAYGI satın alamazsın.
Sen
Para ile Kan alabilirsin ama HAYAT satın alamazsın.
Sen
Para ile kitap alabilirsin ama BİLGİ satın alamazsın
Sen
Para ile seks satın alabilirsin ama SEVGİ satın alamazsın
Para
ile satın alamadıklarımız ne çok şey var oysa bu dünyada,
Dünya
Yaşam, Sevgi, Saygı, Sorumluluk, Hoş görü dünyası olabilmeli, Dünya Yaşanılası
bir Dünya olabilmeli, Yaşam sağlıklı ve huzurlu olabilmeli, Yaşamda mutlaka
sevgi olabilmeli,
Çünkü
SEVGİSİZ YAŞANMAZ.
Bu
yüzden onları bulduğunuzda, iyice sarılın!!! Sevgi dolu bir dünya dileklerimle,
Saygılarımla.