Pamukla ilgili talepler Ankara’ya taşındı
Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Toplantısı Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece ve Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir’in ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Pamuk ile ilgili çok önemli kararların alındığı toplantıya Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık, Şanlıurfa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve Ulusal Pamuk Konseyi Başkan Vekili Mehmet Kaya ve yönetim kurulunun yanı sıra, BÜGEM Genel Müdür Yardımcıları Ercan Türktemel, Cengiz Budan ve Uğur Erdem ile birlikte Tohumculuk Dairesi Başkanı Sezgin Karadeniz, İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Dairesi Başkanı Dr. Başak Egesel ve Pamuk Masası Sorumlusu Dilek Sarı ile İdari İşler Dairesi Başkanlığı Birim Koordinatörü Dr. Figen Güngör de katılım sağladı.
Toplantı öncesi Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, Konseyin yeni yönetimiyle istişarelerde bulunarak pamuk sektörünün sorunları hakkında bilgilendirildi. Lif pamuk üretiminin 850 bin ton ve üzerinde gerçekleşmesinin beklendiği, üreticinin hem verim hem de fiyat anlamında karlı bir sezon geçirdiği ifade edildi.
Önümüzdeki yıl pamuk ekim alanlarının 550 bin hektara yükselmesi ile birlikte üretimin 1 milyon tonun üzerine çıkabileceği tespiti yapıldı. Tekstil sektöründeki yeni yatırımların neticesinde lif pamuk ihtiyacının 2023 yılı itibariyle 2,5 milyon tona yükseleceği ve bu artışın olabildiğince yüksek oranda yerli üretimle karşılanması için şimdiden bir planlama içerisine girilmesi gerektiği önemle vurgulandı.
Toplantıda dile getirilen hususlar şu şekilde sıralanabilir;
Pamuk üretimine önem verildiğinin gösterilmesi açısından bu yılki kütlü pamuk fark ödemesi desteğinin arttırılması talep edildi.
Üreticilerin sahip olduğu lif pamuğu Lidaş’larda depolamasının önünün açılması için çalışma yapılması kararı alındı.
Kuraklığın olumsuz etkilerini azaltmak için barajlarda elektrik üretimi yapan enerji santrallerinin tarımsal sulama ihtiyacı göz önünde bulundurularak dengeli bir şekilde çalışması gerektiği belirtildi.
Üretimin daha sağlıklı sürdürülmesi açısından iklim koşulları sebebiyle münavebenin (ekim nöbetinin) beş yılda bir uygulanması talep edildi.