Ben de sayısını unuttum.

2004 yılından bu yana açıldı açılacak, ödenek ayrıldı, kredi bulundu…

Bürokratın biri sormuş? Kim size 30 Haziran’da açılacak dedi ki?

-Kimler demedi ki.

Milletvekilinden, Karayolları Bölge Müdürü’ne kadar, ilgili herkes, “2006- Haziran” ayı dedi.

Daha önce 2005 yılı Aralık ayı diye gün veren sayın vekil Müfit Yetkin GAP Gündemi gazetesinin bu konuda yazdığı bir yazı nedeniyle mahkemelik.

Sonra haziran’da yetişmeyecek temmuz da…

Hayır, temmuza da yetişmeyecek Ağustos denildi…

şimdi bizim kurduğumuz saatin günü geldi çattı, yani 30 Haziran 2006…

Saati kaldıracak mıyız? Hayır, saat çalışacak.

Tersine çalıştıracağız.

“Otoban açılış vaadinin üzerinden kaç gün geçtiğini gösterecek.”

Birecik- Fırat üzerinde inşa edilen ilk viyadük köprüsünün 2006 yılı sonunda tamamlanacağı söyleniyor. Eee, hani otoban Ağustos’ta açılacaktı?

Otoyol inşaatının bitimini Yılan hikâyesine benzetirler ya… Merak ettim, nedir bu yılan hikâyesi?

Anne yılan ve yavru yılan, çölde dolanıyorlarmış.

Yavru yılan:

– Annecim, biffs fsehiylimiyifs?

Anne yılan:

– Evet, yavrum, zehirliyiz.

Yavru yılan, “Hmmm” der; kara kara düşünür. Biraz daha dolandıktan sonra yavru yılan:

– Peki annecim, bifs cok fsehiylimiyisfsfs?

Anne yılan:

– Evet, yavrum, çoook zehirliyiz.

Yavru yılan, yine “Hmmm” der; kara kara düşünmeye devam eder. Biraz daha dolandıktan sonra yavru yılan:

– Peki annecim, biy infanı ıfıyıysak ne oluy?

Anne yılan:

– Anında ölür tabii ki; ama söylesene, niye böyle abuk subuk şeyler soruyorsun bana?

Yavru yılan, ağlamaya başlar:

– Dilimi ıfıyyyyydıımmmm daaa…

Derler ya “dilimi eşek arısı soksaydı da söylemeseydim”

Bizim yol hikâyemiz de arının zehri yetmemiş olacak ki; yılana sokturmuşlar.

Bir yılan hikâyesi de Atatürk Orman Çiftliğinden, kaçan pitondan geldi.

Yani uzun yılan hikâyelerinin başladığı yerden… ANKARA’DAN. Tarih.23.06.2006