İbrahim Halil Okuyan
18 Haziran 2007
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında mevcut olan Devlet nüfusumuzun çok fazlası kadar bugün ilk ve ortaöğretimde öğrencimiz var. 17 milyon öğrenci karnelerini alıp tatile girmiş oldular. Yalnız bu halimizle bile büyük bir devlet olduğumuz ortada. Yakın bir gelecekte bilim ve teknikte ilerlemiş olarak da büyük devletler arasına katılmış olmayı şüphesiz hepimiz arzu ederiz.
Bunun yolu şüphesiz nüfusu arttırmaktan geçmiyor. Hiçbir şeye değer vermeden yalnız nüfusu arttırmakla büyümek, olsa olsa Afrika’daki bazı kabilelerin ve gelişmemiş toplumların işi olabilir. Oysa çağdaş insanlar çoğalmanın yanında onların her türlü ihtiyaçlarını da göz önünde bulundururlar ve ona göre tedbirler alarak bu çoğalmalarını da sürdürürler. Yalnız çoğalma ile normal bir hayat sürdürülebilseydi bugün bütün dünya hiç zahmetsiz yaşar ve her taraf güllük-gülistanlık olurdu.. Görülüyor ki; olmuyor. Her alanda çalışmak, çok çalışmak, ilerlemek lazım.
Tatili de her şeyi bir tarafa bırakıp bir “ölü zaman” durumuna düşürmek doğru değildir. Çalışma yorgunluğu atlatıldıktan sonra öğrencilerin varsa noksanı derslerine telafi çalışmaları yapmaları, böyle bir durum yoksa, yine çalışarak dinlenmeleri işin normal yanıdır.
Çocuklarımızın okullar açık iken gidemedikleri din derslerini, Kur’an kurslarını bu zamanlarda öğrenmeleri, öğretmenlerinin veya ebeveynlerinin (anne-babalarının) tavsiye ettikleri kitapları okumaları çok yararlı olur.
Bunların hem okulda, hem hayatın bütün alanlarında yararlı olduğu, kişinin mesleği ne olursa olsun fayda sağladığı görülmüş, eğitimde tesirli olduğu anlaşılmıştır. Boş zamanlarını değerlendirebilenlerin her alanda başarılı oldukları artık iyice anlaşılmıştır.
Tatil tembellik, uyuşukluk zamanı değil, çalışmanın serbestlik kazanması ve yeni bir şekil almasıdır. Bu da azmi ve dinamizmi arttırır. Gelecek yılın çalışmalarındaki verimi garantileştirir.
şüphesiz tatilde sporun ve vücut geliştirmenin de önemli bir yeri vardır. Yüzme, bisiklet, futbol, basketbol gibi sporlar kontrollü ve tadında kalmak şartıyla yapılırsa elbetteki oynayana da seyredenlere de keyif verir.
Aksi takdirde bir yorgunluk olur, kalır.
Tatilinizi gerek dinlenme, gerek kültür ve geleceğimize yönelik çalışmalarla değerlendirmeli, şimdiden istifadeli bir hale getirmeliyiz.
Aksi takdirde o da boşu boşuna akıp giderse yazık olur. Kaybedenler bizler oluruz