İbrahim Halil Okuyan
4 Ocak 2007
Viranşehir ile Harran Ovası arasında kuzey-güney istikametinde uzanan genel yapısı ile basit bir plâto görünümündeki Tektek dağları eşsiz doğası; flora ve faunası ile öteden beri bilim adamlarının dikkati çekmekte korunması gereği vurgulanmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda üzerindeki doğal varlıklardan başka geniş alanlara dağılmış kültür mirasının korunması da dikkate alınarak Tektek dağlarında bir “Milli Park” çalışmasına başlanılması önerilmişti. Durum yıllar önce benimsenerek etüd ve incelemeler yapılmış uygulamaya geçileceği belirtilmişti. Herşey gibi Urfa’da bu iş de uzun bir süre unutuldu. Araya Hükûmet değişiklikleri, ilgili Bakanlıklardaki Bakan ve Bürokrat değişimleri girdi. Fiili birşeyler yapılamadı. 2006 yılının Ekim ve Kasım aylarında “Milli Park” konusu Yerel Basında yeniden gündeme geldi. Çeşitli vesilelerle Tektek Dağlarını görmüş ve değerini daha iyi anlaşmış genç yazarların da katılımı ve davayı benimsemesi ile ılimizde bir konsensüs oluştu. El, gönül ve fikir birliği “Milli Park” ıhtiyacı ve Tektek Dağlarının korunması meselesi Milletvekillerimize intikal ettirildi. Onlar da iktidar ve muhalefet milletvekilleri olarak bir anlayış birliğine vardılar. Sayın M. Vedat Melik TBMM’ne bir soru önergesi verdi. Sayın Mahmut Kaplan iktidar Milletvekili olarak konu ile yakından ilgilendi ve o günlerde Urfa’ya bir kısım teknik elemanların gelmesini temin ederek “Milli Park” inceleme ve çalışmasını bir bakıma fiilen başlatmış oldu. Basınımıza da intikal eden güzel ve olumlu haberler çıktı. Memnuniyetimize diyecek yoktu. Tektek Dağlarının korumaya alınacağı, “Milli Park” olacağı hülyası kamuoyunu sarmıştı. Hepimiz, bilhassa ömrünün bir kısmını, mesaisini Tektek Dağlarına vermiş olan insanlar gelişmelere seviniyorduk. Bilindiği gibi 2006 yı da hülyalarla kapattık. Tektek Dağları yine yerinde, yine garip, yine kendisine el uzatacak, değerlerini koruyacak, sahiplenecek insanları bekliyor. Buraya yapılacakların bir ibadet kadar kutsal görevler olduğunu biliyoruz. Yapılacak herşeyin, bütün masrafların yerinde olacağına, büyük faydalar sağlayacak derecede bir dönüşümünün mevcut olacağına inanıyoruz. Bugüne kadar Tektek Dağları ile ilgilenmiş, etüd ve araştırmalar yapmış oradaki doğal hayatın güzelleşeceğine inanmış görevlilerin birikimlerini tabiata yansıtma, güzelliğe katma zamanıdır. Yukarıda adı geçen ve geçmeyen Sayın Milletvekillerimizin neticeye varacak şekilde konuyu ele alma zamanıdır. Tektek Dağlarını “tek” başına bırakmama zamanıdır. Yıl taze iken, ödenekler-mödenekler dara düşmeden, Tektek dağlarındaki dertler, problemler, kayıplar bir yıl daha eskimeden buraya sahip çıkılmalı, ne yapılacaksa bir an evvel başlanmalıdır. Biz ülkemizin imkânlarını ve şartlarını bildiğimiz için bu dağların öyle kuzey sınırlarından başlayıp Suriye sınırlarına kadar ihya edilmesini beklemiyoruz, bekleyemeyiz. Yapılan etüdlerde en merkezi yer nasıl tesbit edilmişse ve oraya ne yapılması gerekiyorsa buradan başlanmalı ve bahis konusu yerdeki çember ileride şartlar el verdikçe, genel ve yerel bütçe imkânlarıyla genişletilmelidir. Başta Sayın milletvekillerimiz olmak üzere, Yerel Yöneticilerimizin himmetlerini umutla bekliyoruz. Milli Park’a emek verecek görevliler, çok hayırlı bir hizmet vereceklerini bilmeli, dua ve sevap dolu bu hizmete koşarken Milletin ve Tekteklerdeki doğal âlemin ihyasına çalıştıklarını da unutmamalıdırlar. Bunun mükâfatı sonsuzdur.