Mehmet Göncü
29 Nisan 2015
Kıymetli
okuyucularım, bu günkü yazıma konu başlığı olarak aldığım bu veciz söz,
bildiğiniz gibi Albert Einstein’e aittir.
Gerçekten
şuurlu bir canlı olan insan, düşüncesine yorum getirebildiği için zaman süreci
içerisinde hayal gücüyle tekâmül etmiş ve bu günkü modern uzay çağına
varmıştır.
Örneğin;
insanoğlu ayı keşfetmiş ve 1969 tarihinde Apollo 11 uzay gemisiyle aya
varmıştır.
Sevgili
okuyucularım, bildiğiniz gibi aya ilk ayak basan insan Amerikalı Astronot Neil
Armstrong’tur. Fakat o aya seyahat etmeyi 100 yıl önce ilk hayal eden ve bu
konuda kitap yazan ise Juves Verne’dir.
Demek
ki, Juves Verne hayal etti, Neil Armstrong da aya ilk seyahati gerçekleştirdi.
*
Aziz
okuyucularım, benim de şahsi acizanem olarak ilimiz Urfa için yeni yetişen genç
nüfusa, istihdamı sağlama amaçlı bazı hayallerim var.
Bunları
şöyle sıralayabilirim:
–
Su geldi.
Artık eskiden olduğu gibi gül yağı üretmeye başlayalım.
–
Su geldi, dut
yetiştirip ipek böcekçiliği, dolayısıyla ipek üretelim.
–
Güneş
enerjisi potansiyelini dinamizme çevirmek için sözün ötesinde uğraş verip,
yenilenebilir çok ucuz enerji üretelim.
–
Çöp
ayrıştırma merkezinde çok boyutlu entegre bir tesisle elektrik üretelim. (Bu
konuda Büyükşehir Belediyemiz önemli bir adım attı. Kendilerini yürekten
kutluyorum.)
–
Mavi kaya
güvercinlere Kaşmir dağı başta olmak üzere müsait yerlere yuvalar yapıp eskiden
olduğu gibi kuş gübresi üretelim. Bildiğiniz gibi (Güvercin gübresi, yarasa
gübresinden sonra dünyanın en önemli doğal gübresidir)
–
Karacadağ’ın,
etrafına milyonlarca yıl önce püskürttüğü bazalt lav taşlarını sökerek güçlü
makinelerde mucur haline getirip, çok amaçlı olarak kullanalım.
–
Keza, bu taşların
temizlendiği ve de binlerce yıldan beri nadasta kalmış olan tarım alanlarında
da organik bitki çeşitleri üretelim.
–
Karacadağ ve
Tektek dağlarındaki mevcut flora ve faunadaki endemik türlerin envanterini
çıkarıp, doğa turizmimizi canlandıralım.
–
Dünyanın en
eski eserlerinin bulunduğu Göbeklitepe’yi UNESCO envanterine almak için çok
boyutlu uğraş verelim.
–
Atatürk
Barajı başta olmak üzere tüm sahil bandımızda turistik tesisler kuralım. Cazip
fiyatlarla yerli ve yabancı turistleri konuk edelim.
–
Biyoenerjiden
elektrik elde etmek için ilimizin mevcut tarımsal altyapısını hazırlayalım.
–
İlimizin
Gastronomi potansiyelini göz önüne alarak bazı yiyeceklerimizi markalaştırıp
patentler alalım (Bu konuda Belediyemizin çalışmaları var) Kendilerine
başarılar diliyorum.
*
Değerli okuyucularım, bu konuda
hayallerim çok ama bir köşe yazısına sığdırabildiğim şimdilik bu kadar.
İsterseniz bu günkü yazımızı
Mahatma Gand-hi’nin veciz bir sözüyle bitirelim.
“Yaşam olgusu ve döngüsü içerisinde ne
bireysel, ne de toplumsal hiç ama hiçbir açmaz karşısında karamsarlığa
kapılmadım”
Ben de bütün umut ve hayallerimle
Urfamız için çok güzel günlerin geleceğine inanıyorum.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda;
lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın
sağlıcakla…