Cüneyt Gökçe
17 Nisan 2009
Bu yılki Kutlu Doğum Haftasının ana konusu “aile” olduğundan; bu haftaki yazımızda aile mutluluğu üzerinde durmak istiyorum:
İlk adımı sağlam atılan ve ilkeli sürdürülen aile kurumunun içerisinde mutluluğu yakalamanın pek çok ipuçları dile getirilebilir. Bunların bazılarını şöylece sıralamak mümkündür:
1-Mutluluğun ilk adımı sevgidir: Hiç kuşkusuz sevgiden yoksun ve güven mahrum bir aile ortamında mutluluktan söz etmek neredeyse imkânsızdır. Sevgisiz işlerde despotluk ve isteksizlik kokusu geldiği gibi; güvensiz ortamlara da kuşku ve şüpheciliğin egemen olduğu biline bir gerçektir. Sevgi ve güven fethetmeyeceği hiçbir kalp yoktur. Gönülde taht kurmanın temel esası sevgidir. Sevgi tanımı son derece zor olan gizemli bir olgudur.
2-İlgi ve destek: Kadın ya da erkek her başarılı bireyin arkasında genellikle karşı cinsten bir aktörün olduğu rahatlıkla söylenebilir. Aile ortamındaki ilgi ve destek, hanım efendi ile bey efendinin karşılıklı olarak esirgememeleri gereken unsurların başında gelir. İlgi ve destek gören her ferde cesaret ve güven gelir. Kendisine güvenen ve ölçülü cesarete sahip olan bay ya da bayan başarıya önemli bir adım atmış demektir.
3-Sağlam iletişim: Sağlamdan kastımız; direk, açık ve net bir şekilde kurulan iletişimdir. Soru işaretlerinden arındırılmış olarak gerçekleşen aracısız iletişim samimiyetin, dürüstlüğün ve netliğin göstergesi ve mutluluğun teminatıdır.
4-Kişisel özgürlük: Ölçülü ve makul çerçevede gerçekleşen ve meydana gelen farklılıklar kişinin doğal haklarından sayılmalıdır. Aile bireylerinin, birbirleri için tanıdıkları makul serbestiyet hakkı kişiyi mutlu kılar. Kendi düşünce ve yaklaşımlarına saygı gösterilip değer verildiğini gören insaflı birey, aynı güzelliği ortağı için de görür.
5-Nezaket: Mutluluğu temin eden önemli faktörlerden bir tanesi karşılıklı nezaket sergilenmesi gerçeğidir. Nezaket gören, nezaket gösterir. İçten sergilenen kibar bir davranış muhatabı teslim alır ve tarifi imkânsız bir mutluluk bahşeder.
6-Pozitif yaklaşım: Pozitifliğin sınırlarını geniş tutmak mümkündür. Olayları güzel yönleriyle tahlil etmek, kendisine haksızlık yapmadan giyim-kuşam ve bakımına önem vermek ve güzel düşünmek aileye mutluk katan önemli bir etkendir. Aile içerisinde meydana gelebilen tartışmaları yönetmek bile bu kategoride değerlendirilebilir. Kişilikli, rencide etmeden ve yapıcı bir üslupla yapılan tartışmalar gerçeği ortaya koymaya yarayan fikir alışverişi şeklinde cereyan eder. Bireylerin birbirlerine sevecen davranmaları dahi pozitif yaklaşımın ürünüdür. Nebevi tebessümün farklı bir versiyonu olan sevecenlik gönülleri fethetmenin önemli bir yoludur. Kuşkusuz bütün bu yaklaşımlarda mutluluğun izlerini yakalamak mümkündür.
7-Her yaşanan günü “son” günmüş gibi değerlendirmek: Hayatlarını müşterek sürdüren aile bireylerinin bir birlerine kıymet vermeleri ve her günlerini sanki beraber yaşayacakları son gün olarak algılamaları onları birbirine bağladığı gibi mutluluklarını da artırır.
8-Sabır: Her insanın bazen bilerek veya bilmeyerek işlediği bir takım eksik ya da yanlışlıklar olabileceği gibi; bu yanlışı işleyenler, ailenin temel direkleri de olabilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında hemen tehevvüre kapılmaya gerek yoktur. Pek çok problemin üstesinden gelebilen sabır burada da etkili olabilir. Sabır, mutluluğu sağlayan önemli bir unsurdur.