Kuraklık krizi Meclise taşındı: Eylem Planı oluşturuldu mu?
Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü, bölgemizde tarımsal alanları olumsuz yönde etkileyen kuraklığı TBMM’ye taşıdı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi ileten Sürücü, ‘Üreticinin DSİ ve DEDAŞ’a olan borçlarıyla ilgili bir planlama yapılacak mı?’ sorusunu yöneltti.
Sürücü, önergesinde şunları kaydetti:
”Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu, yaşanan kuraklık ilgili basına açıklamada bulundu. Bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle çiftçilerin mağdur olduğunu dile getiren Eyyüpoğlu, “Bundan 48 yıl önce çiftçilerimiz kuraklık yaşamıştı. Maalesef çiftçilerimiz bu yılda kuraklık tehlikesi yaşıyor. 2 Milyon dönümlük arazimiz biçilmeyecek, biçerdöverde girmeyecek. Çiftçilerimiz ürün elde edemeyecek. Bizler genel başkanımızla görüştük. Tarım Bakanlığımız ve milletvekillerimize çağrıda bulunuyoruz. 2 Milyon dönümlük arazimizde çiftçilerimiz ürün elde edemeyecek. Çiftçilerimizin durumu iyi değil. Gelecek yıl bu çiftçilerimiz ne yapacak, ricamız bu yılın AFAD kapsamına alınmasıdır. Valilik nezdinde komisyonlar kurularak, alanları tespit edilmelidir.” dedi.
Bütçe sürecinde çiftçiye destek olarak açıklanan büyük rakamların aslında tarımsal faaliyetlerle ilişkili DEDAŞ, DSİ gibi kurumlara çiftçi borcu olarak ödendiği, hatta haksız yere desteklemelere el konulduğu kamuoyu tarafından da bilinmektedir. Aşırı borçlandırma, ithal konumda olan tarımsal girdiler toprak sahibi birçok çiftçinin mevsimlik tarım işçiliği yapmak üzere uzak kentlere gitmesine ve tarımsal faaliyetlerden vazgeçmesine yol açmaktadır. Bu durum daha çok ithalat, daha pahalı ve daha güvencesiz gıda anlamını taşımaktadır.
Aşırı kuraklık, aşırı dolu yağışları, sel felaketleri tarımsal alanları kullanılamaz hale getirirken bu noktada çiftçinin ekonomik zararının dışında bu durum şüphesiz tüm Türkiye halkını gıda krizi ile karşı karşıya bırakacaktır. Endüstriyel tarım iklimi, iklim ise tarımsal faaliyetleri ciddi düzeyde etkilemektedir. Mevcut konumda bilge köylü yöntemle yapılacak tarımsal faaliyet, verimli ve işe yarar biçimde oluşturulacak devlet desteği ile tarımın girdi maliyetsiz bir şekilde ilerletilmesi iklime zarar veren tarımsal faaliyetlerden de vazgeçilmesine vesile olacaktır. Aynı zamanda gıda alanında kendi kendine yetebilen hatta ihraç eden ülke konumuna gelmek Çukurova, Harran, Suruç, Konya, Ankara, Mardin ovaları ile oldukça mümkün gözükmektedir. Ekolojik dengenin beşeri faktörlerden dolayı iklim bozukluğu yaşadığı, birçok uluslararası örgüt ve iklim bilimcileri tarafından saptanmış bir gerçekliktir.
Bu Bağlamda
- Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu’nun kuraklık kaynaklı afet ilan edilmesi gerektiği çağrısına cevap verecek misiniz?
- 2 milyon dönümlük alanda üretim yapılamayacağı hususunda bir eylem planı oluşturdunuz mu?
- Kuraklıktan kaynaklı ekim yapamayacak olan çiftçilerin DEDAŞ, DSİ ve bankalara olan borçlarına yönelik bir bütçe planlaması yapacak mısınız?
- Kamuoyunda döviz bazlı girdiler ve ithalat politikalarının çiftçiyi üretimden uzaklaştırdığını kanısı oluşmuştur bu konu da açıklama da bulunacak mısınız?
- Şanlıurfa için kuraklık sebebiyle afet ilan edecek misiniz?”