Nejat Karagöz
18 Temmuz 2013
Urfa,
Talihsizliği filmlere konu olmuş, şairlere, yazarlara ilham kaynağı olmuş bir kadim şehir…
Tarihi ve kültürel mirasın on yıllardır yağmalanıp yok edildiği yetmemiş gibi, bir mendil kadar yeşilin çok görüldüğü talihsiz kent.
Evet, hakkını teslim etmek gerekir ki eski şehir surlarının ve bu surların içinde kalan yapıların restorasyonu, onarımı, Urfa Kalesinin, Harran Üniversitesi kalıntılarının ve kalesinin restorasyonu, Göbekli Tepe’deki çalışmalar takdire şayan işlerdir.Eli değen, emeği geçen herkese şükran borcumuz vardır.
Ama öte yandan insanları cehennemî sıcaklara karşı koruyacak, memleketin nefes alacağı, biraz olsun serinleyeceği, faydaları saymakla bitmeyecek çok olan yeşile pek de itibar edilmeyişini anlamak zor gerçekten.
Aslında, insanımızın kendisiyle çelişen bir tutumundan burada söz etmemiz icap etmektedir.
Biz, nerde iki ağaç görsek, altına çulumuzu serer, semaverimizi yakarız, mangalımızı yakarız, yer içer atıklarımızı da oracıkta bırakıp gideriz. Bunu daha iyi anlamak için şu Ramazan akşamları Dergah Platosuna bir gidip bakın; herkes sere serpe çimlere atmış kendini, çekirdek, kuruyemiş, meyve kabukları, çer-çöp arasında, sözüm ona “Hava alıyorlar”. Yani yeşilden faydalanma konusunda da sıkıntılarımız var bence… Tabi bu ifadeleri toplumun geneline teşmil etmek yanlış olur ama manzara-i umumiye üç aşağı beş yukarı budur.
Hal böyle olunca da yeşile, çevreye, medeni ölçülerde tepki vermek yerine, tepkisiz kalmayı tercih ediyoruz genel olarak.
Şehitlik, Yenişehir, Valikonağı çamlıklarında katledilen ağaç sayısı hakkında bilgisi olan var mı?
Buralarda lokanta yapmak için ağaç kesilmesinden ve buna göz yumulmasından kim/kimler sorumlu?
Yıkılan 11 Nisan stadının eski idare binası çevresindeki üç beş ağaç da yarın bir plana/projeye kurban edilmeyecek mi?
Peki, bir yandan devlet eliyle-ya da göz yummasıyla- memleketin ciğerleri sökülürken, bir yandan anız yakılarak tarım alanları katledilirken biz ne yapıyoruz?
Ne mi yapıyoruz?
Biz, imara açılan tarım alanlarından rant devşirmenin hesaplarını yapıyoruz. Bir tarladan kaç parsel arsa çıkacağının, bunların kaç para edeceğinin hesaplarıyla meşgulüz.
Şşşş…….
Sessizlik, lütfen!