Sanatı icra etmek, geliştirmek ve onu toplumun hizmetine sunmak, sevgi, gönül ve kararlılık ilkelerinden geçer. Bu da zaman, mekân ve maddiyata dayanarak gerçekleşir. Bunları aşan kişiler yaptığı çalışmanın mutluluğunu ve bu mutluluğun ona verdiği hazzı tüm bedeni ve ruhunda hisseder.

Dolayısıyla sanatı icra etmek, bu anlamda çalışmak tamamiyle doğuştan genel ya da sonradan kazanımla insanın fıtratıyla alakalıdır. Allah, insanları yaratırken bir takım özellikler ve farklılıkları da beraberinde insanın mutluluğu için ona sunar. Bunu fark edip değerlendirmek ise yine insana düşer. Kimisi ise bu kendisinde var olan değerleri fark etmez ya da değerlendiremez. Böylece kendisinde var olan üstün değeri farkında olmadan öldürmüş olur.

Geçtiğimiz günlerde Güzel Sanatlar Galerisi’nde asker eşlerinin sanatsal yönlerini gün ışığına çıkaran ve meydana gelen eserlerin bir sergi adı altında sanatseverlerin beğenisine sunan, Tuğay Komutanımızın eşi Ayşem Merih Bedük Hanımefendinin davetlisi olarak sergiye katıldım.

Aile Destekleme Birimi tarafından bir yıl boyunca asker eşlerine verilen kurs sonucunda meydana gelen resim ve el sanatları çalışmalarını daha öncede (9 Nisan 2006) Aile Destekleme Birimi’nin gecesinde görmüştüm. Ancak orada bir kaç saat sergilenmişti bu çalışmalar. O gece ile alakalı “Askerlerin Sanat Penceresinden” adlı yazımda duygu ve düşüncelerimle beraber önerilerimi de yazmıştım. Ancak bu son sergiyi gezdiğimde önerilerimin dikkate alınması sanat adına beni son derece mutlu etti.

Sergi iki kategoride düzenlenmiş, galerinin birinci avlusu resim sanatıyla donatılırken, ikinci avlusu da el sanatlarıyla donatılmıştı. Bizzat düzenlenmesini Hanımefendi tarafından yapıldığını öğrendiğim bu sergi, gelen izleyicileri saatlerce kendilerine hayran bırakmayı başarmıştır. Herşey en ince noktasına kadar düşünülüp tasarlanmış, (ikram masaları, müzik, bilgi panosu, stantların ayrı olması ve sanatçıların eserlerinin başında bulunması v.s.)

Her zamanki gibi eşini yalnız bırakmayan, sanatı destekleyen Tuğay Komutanımız Mehmet Tevfik Bedük, açılışı yapıp, sonra da katılımcılarla uzun uzun sohbet etme imkanını buldu. Sanatımın 15. yıl kutlama programına işlerinin çok yoğun olması nedeniyle katılamamıştı. Ayrıca beni tebrik etmesi, kendilerinin sanata ve sanatçıya verdiği değeri ortaya koymaktadır.

Aynı duyguları eşi Ayşem Merih Bedük Hanımefendi de defalarca bana söylemesi, Hanımefendinin duyarlılığını, samimiyetini, sanat ruhluluğunu ortaya koymaktaydı. Diyarbakır 7.Kolordu Komutanı Cahit Sarsılmaz’ın kızı Sinem Mahtaroğlu Hanımefendinin de bu sergiye katılması, Ayşem Hanımefendinin bu sergiyi desteklediğini ve önemsediğinin bir göstergesiydi.

Bu da bize Kadınların isteyince çok başarılı sonuçlar elde edebileceklerini gösteriyordu. Hanımefendinin, ev hanımı olan asker eşlerinin böyle sanatsal faaliyetlerle uğraşmalarını sağlaması ve bu anlamda eserler ortaya çıkarması, kadın kimliğinin önemsenmesi açısından önemli birer somut başarı örneğidir.

Sergide tanıştığım Sinem Hanım’la sanat ve bu serginin izlenimleri hakkında sohbet etme imkânım oldu. Remzi KARA’nın şiirleri ise sergiye renk kattı.

Sergiye Urfa’lı ressamların, basın, sivil halkın ilgisinin yoğun olması, serginin üç gün devam edeceği konusu, askeriye ile vatandaş kaynaşması açısından önemli bir gelişmedir. En çokta bu tür gelişmeleri sağlayan Tuğay komutanımızın bizzat kendisi ve eşinin olması ayrı bir anlam ifade ediyordu. Tayinlerinin çıkacak olması ise bizi bir hayli üzüyor.

Sergide yağlı boya, sulu boya, kara kalem resimlerinin yanı sıra boncuk takı, seramik, polestır, kumaş boyama, vitray gibi birçok eser üç gün boyunca halkımızın beğenisine sunulmuştur. Herkesin bu sergiyi dolaşmasını isterdim. Ayrıca bir sanatçı olarak Tuğaydan benzeri çalışmalarının devamını beklemekle beraber, emeği geçen herkesi içtenlikle tebrik ediyorum. Saygılarımla..