İbrahim Halil Okuyan
10 Temmuz 2015
Partilerin koalisyon konusunda
davranışları, İnsanı dehşete düşürüyor.
Partilerin tüzel kişiliği var ama
arkalarında onlara oy veren geniş bir seçmen kitlesi vardır.
Halkın oyuna
herkes saygı duymalıdır.
Koalisyon Demokrasilerde sıklıkla yapılan
bir ittifak.
Buna alışmak lazım.
Bu yol daha geniş tabanlı bir temsiliyet
demektir.
Bu günlerde bazı siyasilerin söylemlerini anlamak için aşağıdaki
hikayeden ders çıkarmalıyız.
Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş…
Keyfi yerinde olan şeytan, Sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı
olan ineği sağan genç bir kadını uzaktan izlemeye başlamış.
Şeytan, Kadını
epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz
gevşetmiş.
Buzağı bu, az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına
izlemeye daha fazla dayanamamış.
Buzağı yerinde debelendikçe boynundaki ip
biraz daha Gevşemiş ve sonunda yular hepten çözülmüş.
Koşarak annesini emmeye
giden buzağı, Süt kovasına çarpmış ve bütün sütler yere dökülmüş.
Sağdığı süt
ziyan olunca siniri tepesine çıkan genç kadın, eline geçirdiği odunu buzağının
kafasına vurmasıyla yavru kanlar içinde yere yıkılmış.
Yavrusuna saldırılmasına
kayıtsız kalmayan inek, Bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.
Uzaktan
geçmekte olan kadının kayınpederi, İneğin gelinini öldürdüğünü görüp, Elindeki
tüfekle ateş ederek ineği öldürmüş.
Silah sesini duyan koca koşup gelmiş.
Karısını yerde cansız yatar, Babasını da elinde tüfekle görünce, belinden
silahını çekip, tek atışta babasını öldürmüş.
Kısa bir süre sonra gerçeği
öğrenen, Karısını ve babasını kaybeden genç adam bu kadar acıya
dayanamayacağını düşünüp, Bir kurşun da kendi kafasına sıkarak canına kıymış.
Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan; “Bu felaketi de bana
yüklerler… Buzağının ipini gevşetmekten başka, Ben ne yaptım şimdi” demiş.
Kıssadan hisse; Birileri son zamanlarda siyasi partiler arasındaki sinir
savaşını önlemek bir yana, Daha da ateşlenmesi için körüklemeye devam ediyor bu
memlekette.
Birileri buzağının ipini gevşetti..
Süt kovası desen, çoktan
devrildi. Peşinden oluşacak her türlü kötülüğü siyaset cambazlığıyla başka
yerlere yamamak isteyenler pişkince soracaklardır: Biz ne yaptık şimdi?
Demokrasilerde halka düşen görev, “İpi gevşetmemek ”tir.
Aydınlık için bir
lamba, gaz, kibrit ve fitil lazım ama! Lambanın camını kırılmaması lazım.
Lambanın şişesi sizsiniz.
Lambanın şişesiz, yanamayacağını unutmamanız
dileğiyle. Saygılarımla,
İbrahim Halil Okuyan (İnşaat Yüksek Mühendisi)
10.Temmuz.2015 ŞANLIURFA