Sabri Dişli
7 Eylül 2006
Salı pazarında haftalık alışveriş yapıyorum… Deveden atlayıp hendeğe yürür gibi geziniyorum… Satıcılar alanı geniş olmasına rağmen, ter ve ağız kokularını genizlerine algılayacak kadar yakınlar. Orta şeritten kendime yol açmaya çalışıyorum. Hani eskiden daracık sokaktan geçen eşek hamalları bağırırdı: Saakkın! Sakkın! Yüklü araç geliyor kendinizi sakının anlamında… Yok, öyle değil, sakınamıyorum. Kalabalıkta omuz omuza üstelik hiç tanımadığım insanlarla, ‘grani’ oynar gibi yürüyoruz, Bu arada bana dakka başı teklif geliyor: “Abey araba lazım mı?” Can memleketimin okul çağındaki çocukları inşaat arabasıyla pazardan eve mal taşıyor… Eee bizde eve aşlık göndermek eskidir… Sırtında Küfe ile yük taşıyan hamallar vardı, hatta Neyzen Tevfik ve Turist Ömer sarhoş olduğunda sırta taşınan küfeyle eve gidermiş. Sürekli yapılan ısrarlara rağmen taşıma tekliflerini geri çeviriyorum. Bu arada Urfa bağlarında yetişen üzüm arıyorum… Yok! Karaköprü Narı yok! Keten köynegi incir Yok! ızmir üzümü var 3. sınıf. Üzüme şöyle bir bakıyorum… Kardaş kaça? (…) lira…. Birden kişnemek geliyor içimden… Üzümün kalitesi, ucuz yarış atlarının önüne atılan cinsten… O sıra satıcının teki bağırıyor “süüüüt süt gibi patılcaaan” Kadınlar tavuğun toprağı eştiği gibi, tabladaki patlıcanı eşiyor. Süt arıyorlar herhalde. Süt balcana şöyle bir bakıyorum. Elimle sağdıktan sonra süt damlayacak diye nafile bekliyorum. Bu defa anırmak geliyor içimden… AA! Yenidünya! (yeşil erik) bu mevsim nerden çıktı! diye afallıyorum. Tezgâhın satıcısı bağırıyor elmaaaa elmaaa! Yeşil elmaa… Elma yeşil erik kılığına girmiş(!) Yeter artık bu karnavalla bir son vermem lazım… Bugün kalitesiz sebzelerin başında yeterince ürüdüm. Artık layık olduğum şekilde beslenip ses çıkarabilirim. Haa 20 yıl önce ne demişlerdi: Su gelince; “Harran da yetişen kaliteli sebze ve meyveler dünyayı besleyecek.” şimdi ben bu söz karşısında “lama” olmaz mıyım(!)? Yahu hangi dünya… Ne sebzesi? şu sebzelerin kalitesine bir bakın Allah aşkına!!! Beslenirken insan yerine konulmayı istiyorum. Ne çok şey istiyorum değil mi?