Deniz Güney
25 Nisan 2013
Boynu
kopsun şu siyasetin. Hatta boynu devrilsin.
Şimdi
bu olacak iş mi?
Tutmuşlar
Şanlıurfa 500 Yataklı Devlet Hastanesinin ismini değiştirmişler.
Yav
kardeşim isim değiştireceğinize işlevselliğini artırsaydınıza.
Şimdi
ismini değiştirdiniz de ne oldu?
Hastanenin
isminde geçen “Eğitim ve Araştırma” ifadesinin içini mi doldurmuş oldunuz.
Şu
siyaset yok mu şu siyaset.
Allahumme
ecirna min siyaset dediğimiz işte bu.
Tamam
Mehmet Akif İnan Urfa için önemli bir değer.
Buna
sözüm yok. Ama hastaneye verilmesine itirazım var.
Mehmet
Akif İnan’ın ismini bir okula verseniz amenna!
Hatta
bir kütüphaneye ya da kültür merkezine verseniz saddakna!
Ama
bir hastaneye verilmesi ne alaka!
Öyle
sanıyorum Mehmet Akif İnan yaşasaydı o bile buna karşı çıkardı.
Çünkü
Mehmet Akif İnan yazar-şair ve sendikacı bir isim.
Hadi
sağcı yada solcu olmasını bir yana bırakalım.
Rahmetli
bir yazar ve şairdi yav.
İşte
biz böyle bir milletiz.
Siyaset
her yerimize bulaşmış.
Şimdi
bu ismi verenlerin başı göğe ermiştir her halde.
Keşke
o hastanede hastalara vereceğiniz hizmetin kalitesini artırsaydınız.
Eksik
üniteleri ya da eksik cihazları tamamlasaydınız.
Hastayı
oradan oraya dolaştırmaktan kurtarsaydınız.
Elinizde
o cihaz bu cihaz olmadığı için işi dışarıdaki bir yere ihaleye vermeseydiniz.
Elektrik
problemini halletseydiniz.
Mesela
hastanenin adında eğitim ve araştırma hastanesi geçiyor ama bilim adamı yok.
Adı
“Eğitim ve Araştırma” ama sorarım sizlere kaç Doktor yetiştirdi bu hastane.
Eğitim
kadrosu var mı?
Peki,
bir yerlere yaranmak için verilen isimle elinize ne geçti.
Bu
şekilde kaç hastaya derman olursunuz
Bu
isimle kaç araştırama yapabilirsiniz?
Oysa
bu hastanenin yapımına ne emekler verildi.
Hiç
olmazsa ismini değiştirirken emek verenlerin görüşünü alsaydınız.
Hatırlıyorum
da il il, kapı kapı dolaşıldı.
Yatak
yastık, nevresim bağışı toplandı.
Bunu
da hayırsever Urfalılar yaptı. STK’lar yaptı.
Çünkü
hastanenin açılması maddi sıkıntılardan dolayı tıkanmıştı.
İnşaat
bir türlü bitmiyordu. İşte böyle bir süreçte Urfalı elini taşın altına koydu.
Malzemeler
geldiğinde hastane açılacak diye düğün bayram vardı.
Ama
şimdi O günleri hatırlıyorum da!
Bu
isim değişikliğini yapanlardan utanıyorum.
Bir
kez daha söylüyorum. Benim tepkim verilen isme değil.
Benim
tepkim boş işlerle uğraşanlara.
Yarın
da bir başkası gelir belki hastaneye Kürtçe bir isim verir.
Hadi
o zaman seyret filmi. Çünkü süreç oraya doğru gidiyor.
Vay
Lımine vay!
Vay
ki Vay!
Biz
bu kafayla hayatta adam olamayız.
Vesselam…