‘Hakkımızı alacağız. Hiç bir yere gitmiyoruz’
Türk Tabipler Birliği’nin çağrısıyla 14 Mart Tıp Bayramında 2 günlük iş bırakma eylemi başlatan doktorlar, özlük ve ekonomik haklarının düzenlenmesini istiyor. Grev ülke çapında etkili olurken, yapılan açıklamalarda hükümete uyarılar yapıldı.
Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan Şanlıurfa Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlıkçılar basın açıklaması yaptı. Bazı siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de destek verdiği eylemde, “Grevdeyiz”, “Hiçbir yere gitmiyoruz!”, ”Aile hekimliği ceza yönetmeliği kaldırılsın’, Hakkımız olanı alacağız”, ‘Şiddetsiz bir iş ortamı için yeni ve etkili ‹sağlıkta şiddet yasası çıkarılmasını istiyoruz.’, ‘Uzun süreli angarya çalışma şartları düzeltilmelidir’ yazılı pankartlar açıldı, “Emek bizim söz bizim”, “Sermayeye değil sağlığa bütçe”, “Direne direne kazanacağız” şeklinde sloganlar atıldı.
‘GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Yüksekyayla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hekimler için kullandığı “Gidiyorlarsa gitsinler” sözüne atıfta bulunarak şunları kaydetti:
“Salgının en zor günlerinde, bilimsel olmayan salgın yönetiminize rağmen biz tüm fedakarlığımızla buradaydık; önceden de olduğu gibi yarın da burada olacağız. Beyaz yürüyüş, Beyaz Forum, Beyaz Nöbetlerle acil taleplerimizin karşılanmasını, sesimize kulak verilmesini defalarca istedik. Bilmenizi isteriz ki siz emeğimizi görmezden gelmeye devam ettikçe; bizler de tüm haklılığımızla sizin karşınızda durmaya, emeğimize geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Emeğimizin karşılığını alamadığımız bu çalışma koşullarına, sağlık alanında yaşanan şiddete artık tek bir gün bile tahammülümüz kalmadı. Oyalama istemiyoruz, daha fazlasını değil, yalnızca hakkımız olanı istiyoruz. Şiddetin olmadığı, malpraktis baskısı altında ezilmediğimiz insanca çalışma koşulları, emekliliğimize yansıyacak insanca ücret istiyoruz. Halkın sağlığı için en az 20 dakika muayene süresi ayırabildiğimiz, hastaların aylarca randevu sırası beklemediği nitelikli sağlık hizmet sunmak istiyoruz. Yaşama adanmış bir mesleğin onurlu mensupları olarak hakkımızın gasp edilmesine, kötü çalışma koşullarına, sefalet ücretlerine karşı ‘Sağlıklı Bir Gelecek Ellerimizde, Emek Bizim Söz Bizim’ diyerek mücadele etmeye devam edeceğiz”.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI HÜKÜMETTEN NELER TALEP EDİYOR?
SES Şanlıurfa Şubesi Eşbaşkanı Eylem Salar ise açıklamasında sağlıkçıların taleplerini şöyle sıraladı:
“Şiddetsiz ve güvenli bir çalışma ortamı için yeni ve etkili ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’ çıkarılsın, mobbing ve baskılar son bulsun.
Performans, ek ödeme değil, insanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret sağlansın.
3600’den 7200 kadar kademeli ek gösterge uygulansın.
Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) sağlık hizmetlerinde çalışan tüm emekçilere yıllık 90 gün üzerinden tam olarak uygulansın.
OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdamı yapılsın. Taşeron çalışma ortadan kaldırılsın.
Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın. Ceza yönetmeliği kaldırılsın.
Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin.
Liyakatsiz atamalara, tip sözleşme dayatmalarına, tıp ve sağlık bilimleri eğitimlerini niteliksizleştiren, altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin, eczacılık fakültelerinin, diş hekimliği fakültelerinin, hemşirelik fakültelerinin, sağlık bilimleri fakültelerinin ve sağlık meslek yüksekokullarının açılmalarına son verilsin.
Haklarında kesinleşmiş yargı karar bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın.
Sağlık hizmeti için ödediğimiz vergiler, katkı katılım payları ve ilave ücretler kaldırılsın
Sağlık ve sosyal hizmetlerin planlanmasından sunulmasına kadar emekçiler örgütleri aracılığıyla, halk da merkezde siyasi partiler, yerellerde ise yerel yönetimler, muhtarlıklar, örgütlü yapılar ve siyasi partiler eliyle süreçlere dâhil olsun.
Şehir hastanelerine, özel hastanelere aktarılan teşvik ve bütçeler kamu sağlık kurumlarına aktarılsın
Her işyerine kreş açılsın, sağlık emekçileri çocukları ile işleri arasında tercih yapmak zorunda kalmasın.
Kamu sağlık kurumları daha demokratik bir yapıya kavuşturulsun.”