Konuk Yazar
2 Haziran 2018
Emekli Öğretmen Araştırmacı ve Yazar Mehmet Yalçın
Dün akşam AKP milletvekili adayı sayın Gülender Açanal’ın seçim bürosuna gittim. Gülender hanım birkaç yıldır birlikte olduğumuz “Fikir ve Edebiyat Grubu”nun değerli bir üyesidir. Bu nedenle kendisini yakinen tanıdığım saygı duyduğumuz bir kardeşimizdir.
Ziyaretimin temel sebebi, kendisine moral ve destek vermek olmakla birlikte; araştırmacı ve yazar kimliğimle bir bayan milletvekili adayının performansını, vatandaşa yaklaşımını, diyalog stilini, çalışma şeklini, etkileme sanatını, kısacası siyasi maharetini izlemek ve buna bağlı olarak da mevcut siyasi havayı koklamak istedim.
Yılların tecrübeli bir gözlemcisi olarak itiraf edeyim ki; Gülender hanımın gecenin geç vaktine kadar akın akın gelen erkek ve kadın ziyaretçileri güler yüzle karşılaması, herkesle tek tek ilgilenmesi , ilkeli ve seviyeli bir duruş sergilemesi , güven telkin etmesi beni ziyadesiyle hem
memnun etti hem de şaşırttı.
Şaşırttı diyorum çünkü; kırk yıllık siyasetçilerin sahip olamadığı bir meziyete sahipti. İnsana değer veren, temeli insan sevgisine dayanan , ayırıp, ötekileştirme yapmadan her kesimden herkesi kucaklayan bir siyasetçi profili sergiliyordu. Yani siyaseti beceriyordu. Hem de olması
gereken şekliyle.
Memnuniyetim ise; Şimdiye kadar yalan, dolan, hile, adam kayırma, ihale peşimde koşan , siyaseti bir geçim kapısı, meslek olarak gören ve bu nedenle de halkın sevmediği kötü siyasetçi anlayışını silmeye çalışan, bunun yerine; halkın içinde, halkla beraber olan, doğruluk ve dürüstlükten yana, ülkesine ve bağlı olduğu Urfa’ya hizmeti ön planda tutan yepyeni bir siyasetçi kimliğine tanık olmaktaydım.
Vakit bir hayli ilerlemişti. Gülender hanımın seçim bürosundan ayrılırken yüzüm gülüyordu.
Çünkü; Gülender hanım siyaseti “sanki ezel gününde ölçüsü ölçüsüne biçilmiş bir kaftan giyer gibi sırtına geçirmişti.”
Sanki yıllardır birbirini arayan iki kıymetli varlık gibiydiler;
Gülender Açanal ve siyaset
Bu iki varlık birbirlerine öylesine kaynaşmıştı ki et ve tırnak misali bir bütün olmuşlardı. Bu muazzam terkipten, bu samimi ve ihlaslı kaynaşmadan umarız ki siyasette yeni bir çığır açılır, siyasetin köşe dönme, mevki makam sahibi olma aracı değil de ilkeli, seviyeli , doğruluk ve dürüstlükten yana bir hizmet aracı olduğu kabul edilir.
Fikir ve Edebiyat Grubumuzun değerli üyesi sayın Gülender Açanal’a siyasi hayatında başarılar diler yolu açık olsun derim.