Ömer Elçi
1 Ağustos 2014
“Hayat; Bir yaşam öyküsüne katlanılmayacak kadar uzun!
Bir gülümseyişe, bir kıpırdanışa, bir dokunuşa vakit ayırtamayacak kadar kısa!
Hayat; Gerçekleri sırtlayıp taşımayacak kadar ağır,
Bir kuşun kanadına konup ta ona hissettirmeden uçabilecek kadar hafif !
Hayat; Her anını dibine kadar yaşamaya çalışmak için nefes nefese koşturmayı göze alacak kadar dolu, Bütün yaşadıklarının sadece bir hayal olduklarını hissettirecek kadar da boş!
Hayat; Koskoca ömürde “bir yalnız gün nasıl geçecek , şu saatler nasıl bitecek” diye şikayet edebilecek kadar muamma! Göz açıp kapayıncaya kadar geçen sürede nihayete erebilecek kadar da basit!
Hayat; Kendini oluşturan her büyüyü, her cazibeyi,her rengi , yürekleri hoplatacak, kanlarımızı kaynatacak kadar da parlak ve güzel! Gözlerimizi acılarla, hüzünlerle, ayrılıklarla, ölümlerle buluşturduğumuzda sadece iki renk ! Gri ve siyah !
Hayat; Her anımızı tuvallere, yazılara, şiirlere,gösterilere sergileyebileceğin kadar sanat! Tek bir uyanışta görevinin tek bir oyunla ibaret tek bir rol olduğunu fark edebileceğin kadar da kısır ve monoton….
Hayat; Senin tek bir “evet”inle başkalarına bölüştürüp sunabileceğin nefes alıp verişlerinle” paylaşabileceğin” kadar hayret verici ve cömert !Tek bir “hayır”ınla her şeyini mahvedebileceğin , yok edebileceğin kadar da cimri ve densiz!
Hayat; Gerçek yaşam öykülerine katlanabilecek gücü bulup, buluşturup, daha da büyüğünü oluşturabilecek kadar heybetli ve zor… Her şeyden vazgeçip “yaşama veda” etmeyi isteyebileceğin kadar da güçsüz ve zayıf !
Hayat; Sevmeyi bilecek, öğrenecek tadacak sunacak paylaşacak ve böyle sevgilerle bütün sevgileri çoğaltabilecek kadar anlamlı… Nefreti seçip sıçratarak , sıçrattıkça da pisliğe bulaşacak kadar anlamsız…
Hayat; Gerçek yaşam öykülerine katlanmaya değecek kadar “yaşanmaya değer”
Hayat; Onu kısaltmanın haksızlık olduğunu anlatacak kadar öğretici Bir daha bulunmayacak yaşanmayacak kadar “tek”…
Hayat; Sadece senin dilediğin kadar uzun! Sadece senin dileğin kadar kısa!
Uzat ellerini ve tut!
Sadece o kadar yakınlıkta !
Tüm uzakları “yakın” etmek senin hakkın
Yani yaşama (k) hakkın”
* * *
“Nedret Türer” in bu hayatla ilgili yaklaşımlarını sizlerle paylaşmak istedim. Yaşamı her birey kendince yaşamak ister. Ülkemizde, (özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde) anne ve babalar çocuklarının hayatı kendi istemleri doğrultusunda tanımlarını ve yaşamalarını ister. Anne, baba olarak hayatı yaşamaya çalışan çocuklarının iş seçimleri, evlilikleri, yaşamın çeşitli evrelerinde yapmak istediklerine mani olup hayatı ve hayatlarını allak bullak ederler..
Köşe yazılarımda veya sohbetlerde sıklıkla değindiğimi bir kez daha paylaşmayı istedim; ”Hayat varla yokta, hayat hem dopdolu hem de bomboş ve hayat sadece sizin….”
Sizin olan, olması gereken hayatı yaşamanız; yanlışlıkları yaşamamanız ve yaşatmamanız dileğiyle….