Sabri Dişli
20 Eylül 2006
Göbeklitepe kazı yerinin bulunmasında tesadüflerle dolu bir öykü var:
Pulluğa tesadüfen takılan heykeli tarla sahibi müzeye götürür… Müze müdürü heykeli bir köşeye bırakır. Arkeolog Doç.Dr.Klaus Schmidt heykeli tesadüfen fark eder ve Almanya’da karbon testine götürür.
Sonrası malum; Hz Âdem ile Hava Concord uçakla Göbeklitepe’yi ziyarette bulunur. (Tanıtım açısından iyi de olur )
Bendeniz de Göbeklitepe gibi önemli bir bulgunun heyecanına kapılıp, tanıtım için az ahkâm kesmemiştim.
Hani demiş ya filozof; “Bilgisizlik atılgandır, bilgi çekingen”
11.000 yıl önceki Urfalılar bu kutsal alanı bilinçli olarak toprağa gömmüş ve terk etmişler. Kazı alanı yerleşime müsait değil. Üstelik hazine avcılarının gözünden kaçmış…
Orada tarihi eser olduğunu duysalardı taş devrinde “altın” arar, göbek bağlantımızın tiftiğini atarlardı. Anlayacağınız Atalarımız, tapınak alanını paketleyerek, günümüze iadeli-taahhütlü göndermişler. Doğal olarak bu paketin nimetini yememiz gerekiyor. Ama paketi açarken dikkat etmemiz lazım… Sonuçta paket neolitik çağdan geliyor.
Göbeklitepe paketini açıp, tanıtacağız (!)
Ne yapacağız?
“Kafeterya” yapacağız…
Kafeteryada yiyen-içen ziyaretçiye doğal ihtiyacını giderme yeri yapacağız.
Bütün bunları da kazı alanın “içine” yapacağız.
Yetti mi? yetmedi…
Bir de tanıtıcı levhanın ayaklarını oturtmak için kazı alanına beton dökeceğiz… O da yetmedi, ışıklandırma direkleri dikeceğiz…
Hani adam, yıllarca piyango bileti alır 75 yaşından sonra büyük ikramiye çıkar, sonra o parayla en işlek cadde de modern bir tuvalet yaptırır. Soranlara derki; 70’inden sonra gelen paranın üzerine gelen de giden de…….ıhtiyacını gidersin…
Göbeklitepe de bize geç mi geldi ne?
Oldu olacak Göbeklitepe folklor ekibi kuralım, ekip kazı alanında prova yapsın…
Ha! Unutuyordum. Bir de sit alanına asfalt dökülecekmiş…
ıyi işte, çevre yolunu Göbeklitepe’ye yönlendiririz, yoldan geçen Tır şoförleri kazı alanını görür, gittiği her yerde Göbeklitepe’yi anlatır… Ve beklediğimiz ses duyulur. Booooom!!! (duyduğunuz turizmin patlama sesidir)
Biliyorsunuz tarihi eser ve verileri korumaya üstümüze yoktur. Daha önce de kent havzasında tesadüfen 13.500 yıllık heykel bulmuştuk… Ne yaptık? Heykelin bulunduğu alanın üzerine otel diktik.
Bu satırları yazarken Sayın Valimiz Yusuf Yavaşcan kazı alanında saydığımız olumsuz yapılaşmaları durdurduğunu açıkladı…
Çok şükür bu defa çekingen bilgi, atılgan bilgisizliği yendi.
ıyi ki varsınız Sayın Valim…