Son zamanların
gündeminde kimsenin arkeoloji haberleri ya da bu haberlerle ilgili notları
görecek, duyacak hali kalmadı biliyorum ama yine de bu konuda yanlış ya da
doğruluğu tartışılabilir ama çoğuna kolay ulaşabilir verilere maruz kalıyoruz
ve herkes bunlara kendi işine, algısına göre bakıyor, yaklaşıyor haliyle … 

Bu
bağlamda son günlerde sık sık gördüğüm bir isim ” Fredrik Hilbert” ve
bu ismin bağlı olduğu kurum ” National Geographic Society” ve aynı
isimli dergi vasıtasıyla tekrar tekrar gündeme gelen konular (on olarak
arkeofili adlı sitede bir haber gördüm) bana, geçtiğimiz yıl bu isim ve
dolayısı ile onun bağlı olduğu kurumlar ile karşı karşıya kaldığım iletişimi
hatırlattı. F. Hilbert bana 2014 in son aylarında bir e-mail yazarak National
Geographic ve Doğuş Holding in Davos Ekonomik Forum programı çerçevesinde bir
Göbekli Tepe etkinliği düzenlemek istediklerini ve eşim ve Göbekli Tepe kaşifi
ve kazı başkanı Klaus Schmidt adına bir ödül vermek istediklerini belirtti. 

Ben
Doğuş Holding adını duyduğumda ve bu isimle bağlantılı yaşadığımız tatsız
olayları hatırladığımda bir duraksama ile yaklaştım bana iletilen davete ve
ayrıntılı program taslağının bana gönderilmesini rica ettim. Aylar boyunca
cevap alamayınca F. Hilbert ten tekrar bir email ile etkinlik hakkındaki
gelişmeler ile ilgili bilgi istedim. Bana yazdığı cevapta etkinliğin iptal
olduğunu, Göbekli Tepe içerikli programın Davos Ekonomik Forumu etkinliklerine
kabul edilmediğini belirtiyordu. Ama birkaç gün sonra Doğuş Holding oldukça
geniş çaplı ve oldukça büyük hatalarla dolu bir Göbekli Tepe etkinliğinin basın
bildirilerini paylaşmaya başlamıştı. 

National Geographic ve F. Hilbert de
etkinliğin bir parçası, sponsoru idi. Sonraki günlerde etkinliği takip
ettiğimde geçtiğimiz haftalarda devlet memurluğundan ihraç edilen eski
Şanlıurfa Müze Müdürü M. Ercan ın, yine geçtiğimiz aylarda görevinden alınan
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü A. Kocapınar ın, aynı kurumun genel
müdür yardımcısı Z. Yılmaz ın ve İstanbul Üniversitesi emekli öğretim üyesi M.
Özdoğan ın katıldığı bir Göbekli Tepe programının gerçekleştirildiğini
farkettim. Yine aynı grubun çok desteklediği restorasyon şirketinin el yordamı
ile yaptığı korkunç kalitesiz Göbekli Tepe imitasyonlarının girişi süslediği
bir çeşit partinin haberlerini uzaktan takip ettim. Göbekli Tepe nin
dikilitaşlarının buzdan kopyaları Davos da sergilendi diye Urfa da bir
memnuniyet, Doğuş Holding e aşırı bir hayranlığı da gördüm o günlerde ve bu
etkinlik sırasında yapılan yanlışlıkların görülmemesine, 20 yılını Göbekli Tepe
ye vermiş Klaus Schmidt ve ekibine karşı gösterilen vefasızlığa şaşkın şaşkın
uzaktan baktım…

Tüm bunları belki
daha ayrıntılı yazacağım ömrüm yettiğince… Yüzeye çıkan rahatsız edici,
güvensizlik verici yaşanmışlıkların izlerinden kısa bir özet idi yukarıda
yazdıklarım …kısacası bu National Geographic ve uzantıları pek tekin değil
kanaatimce…bunu farketmek de bir uzun süreç idi benim için, o da ayrı mesele.