İbrahim Halil Okuyan
19 Ekim 2006
Cep telefonları yaygınlaşalı mektupların sayısı hayli azaldı ama bu eski haberleşme vasıtamız gene de önemli ve mektup yolu gözleyen milyonlarca insanımız var. Sonra bu mektuplar yalnız hal-hatır sormak için kullanılmıyor. Adli, mali tebligatlar, askeri celpler hâlâ mektupla yapılıyor. Bunları zamanında alamazsan mahkeme günleri bilinemiyor, vergi zamanında ödenemiyor ve askerlik hazırlığı yapılamıyor. Ki, bunlar insanın hayatı ile ilgili önemli işler. Ayrıca şu anda aklımıza gelmeyen nice işler var. Hasılı mektup her zaman değerli. Ancak, kusura bakmasınlar, postacılar eski postacılar kadar bunu önemsiyorlar mı? Görevinin sorumluluğunu bilenlere bir diyeceğimiz olmaz ama, bunun farkında olmayan Posta tevzi-dağıtım memurları ile ilgili şikâyetler Ülkemizde hiç eksilmiyor. Çantasına doldurduğu mektupları evinde stok edip sobada yakanlar, bir ırmak kenarında oturup azaltanlar, dış ülkelerden gönderilen mektuplarda dolar, euro arayanlar bu mesleğin cılkını çıkardılar. Her branş da görülebilen kokuşmuşluğu zaman zaman tezahür ederek perçinlediler, bu ahlaksızlığı ne yazık ki, belleklerden sildiremediler. Bu sefer de Ordu ilinden bir sorumsuz memur çıkmış, ama yakayı ele vermiş. Mektup ve bazı paketler bekleyen 44 yaşındaki bir vatandaş mahallenin dağıtıcısını takibe almış. Birgün Melet Irmağı kenarında çantasını ırmağa boşalttığını görünce suçlunun fiilini ilgililere duyurmuş ve hakkında adli ve idari tahkikat açılmasını sağlamış. Vatandaşa teşekkür etmek lâzım. Bu tipleri görevlerinden tamamen uzaklaştırmak da devletin icraatları arasına girmeli. Öyle uyarma ile, kınama ile, geçiştirmek, atama ile buradaki mikrobu öbür tarafa göndermek çare değil. Bugüne kadar iyi bir sonuç vermedi. Pislik her alanda devam etti. Kokuşmanın sonu gelmedi. Bugün memur sınavı da ÖSS gibi yapılıyor dersini bilen kazanıyor. Ama o memurun karakteri nedir? Görev duygusu, sorumluluk anlayışı nasıldır? Elbette bilinemiyor ve puanı tamam olduğu için çağırılıyor. Fakat mal meydana çıktıktan sonra iyi yanları fevk’alâde olan gençler boş gezerken tabii Ordudaki memur örneği olanları sabıkasına rağmen iş başında tutmak hiç de doğru değildir. Umarız tahkikatlar bu şekilde beklenen bir sonuç verir, 44 yaşındaki vatandaşın suçluyu takip edip yakalatması bir işe yarar. Aslında merhametli ve toleranslı olmak güzel bir huydur ama bu huyun vazifelilerin, vazifelerini aksatmalarında da bol keseden kullanmak vatandaşın mağdur olmasından, Ülkenin geri kalmasından gayri bir işe yaradığı görülmemiştir. Bir yapan affedilince, bir daha yapıyor ve zararını Ülkemizle birlikte hepimiz çekiyoruz. Yazık değil mi? Bu arada orta yaştaki hemşehrilerimizin hatırlayabileceği “Postacı Remzi amcayı” unutmak mümkün mü? Emekli oluncaya kadar büyükçe bir bavul hamlesi kadar iri çantasına doldurduğu mektupları güler yüzü, tatlı dili ile gecikmeden sahiplerine ulaştırır, ancak çantası boşalınca rahat bir nefes alırdı. Okulda; “Bak Postacı geliyor selâm veriyor..” türküsünü öğrendiğimiz güzel günlerin en masûm ve sorumluluğunu bilen üstün memuru idi. Allah (c.c.) gani gani rahmet eylesin ve dileriz bugündekilere örnek olsun.