Deniz Güney
16 Nisan 2013
Bu aralar her nereye gitsem siyaset konuşuluyor
AK Parti adayının kim olacağı merak ediliyor.
Sohbet dönüp dolaşıyor yine Fakıbaba’ya geliyor.
Olmaz diyenler de oluyor, bal gibi olur diyenler de.
Ama hiç kimse Fakıbaba’ya aklı başında bir alternatif isim üretemiyor.
Üretilse bile hiçbiri Fakıbaba kadar halkı heyecanlandırmıyor.
Ömer Kapaklı bile yaklaşık 10 isim üzerinde fikir jimnastiği yapmış. Ama o bile bu isimler için tamam işte bu olur diyememiş.
Oysa aday olarak fikir jimnastiği yaptığı isimlerin hepsi kelli felli isimler.
Mesela benim de görüştüğüm, konuştuğum farklı fraksiyondaki bir çok kişi halen en ideal ismin Fakıbaba olduğunu söylüyor.
Fakıbaba’dan başka aday bulunur diyorum.
Hemen bana isim söyle diyorlar.
Belki AK Parti birilerini bulur çıkartır diyorum.
Hatta, nasıl olsa AK Partinin Urfa’da büyük bir oy oranı var diyorum.
Karşımda ki bir başkası hemen “2009 seçimlerinde de böyle deniliyordu” diyor.
İçlerinden biri çok farklı bir şey söylüyor.
AK Parti geçen dönem Fakıbaba’yı aday göstermedi kaybetti, bu kez de Fakıbaba’yı aday gösterirse kaybeder diyor.
Yani anlayacağınız AK Parti iki kez kaybetmiş olur diyor.
Neden diyorum.
Vatandaş Fakıbaba’ya çok kızgın diyor.
Mesela diyorum
Halk otobüsçülerini kızdırdı.
Sarayönü Divan yolu esnafını kızdırdı.
Hayvan Pazarı esnafını kızdırdı.
Eski sanayi esnafını kızdırdı.
Daha birçok kişiyi de kızdırdı falan deyip makinalı tüfek gibi sıraladı.
Başka diyorum. Duruyor cevap veremiyor.
Halbuki kızgın dediğinin bazıları, menfaat çevreleri.
Fakıbaba bunlarla kaybettiği oyun daha fazlasını köylerde ilçelerde alır.
Çünkü Fakıbaba sevgisi ve hayranlığı köylerde ve ilçelerde müthiş.
Buna rağmen kime soruyorsam büyük bir çoğunluk AK Parti’nin alternatifsiz adayının Fakıbaba olacağını söylüyor.
Sorduklarım arasında AK Parti binasından hiç çıkmayan isimler de var.
Sonra bir araştırma şirketinin 30 büyük şehirde yaptırdığı son ankete bakıyorum.
Araştırmaya göre; 30 Büyükşehrin 20’sini Ak Parti kazanıyor.
Bu illerden biri de Urfa.
Peki AK Parti Urfa’da kiminle kazanıyor.
Tabi ki Fakıbaba.
Hem de Ankete göre Urfa’da AK Partili seçmenin yüzde 88’i Fakıbaba’yı istiyor.
Halkın ise yüzde 65’i Fakıbaba diyor.
Yine aynı ankete göre Fakıbaba olmazsa kim olsun soruluyor.
Ankette başka bir isim çıkmıyor.
AK Partinin Urfa hariç kazanacağı diğer 19 büyük şehir adayının hepsinde seçmen fazla oy verdiği adaya bir alternatif göstermiş.
Yani bu olmazsa bu olsun demiş ama Fakıbaba olmazsa kim olsun sorusuna cevap vermemiş.
Yani alternatif göstermemiş.
Sonra AK Partinin kazanacağı 20 büyükşehirden hangi adayın oyu fazla diye bakıyorum.
Fakıbaba, son ankete göre 20 büyük şehrin AK Partili adayı içinde yine en yüksek oyu almış.
Sonra düşünüyorum taşınıyorum.
Fakıbaba bulunmaz hint kumaşı mı diyorum.
Yok öyle de değil diyenler oluyor.
Peki öyleyse nedir mesele diyorum.
İşin doğrusu belki de bu soruyu bir çoğumuz kendi kendimize hep soruyoruz diyorlar.
Sonuç olarak yok ki onun gibisi sözleri alıp başını yürüyor.
Biraz daha araştırıyor soruyorum.
Fakıbaba olmadan asla diyorlar.
Ama içlerinden biri Fakıbaba olmadan da olur diyor.
Nasıl yani diyorum?
‘’Yav kardeşim, Fakıbaba 2004’de aday olurken ben de o zaman kendi kendime bu mu Urfa’nın başkanı olacak demiştim. SSK Hastanesini yönetmekle Urfa Belediye Başkanı olmak aynı mı sorusunu sormuştum. Hastanede başarılı olabilir ama Urfa Belediye başkanlığında başarılı olamaz demiştim. Yapamaz, başkan olsa beceremez demiştim. Ama adam çıktı ve Urfa’yı Urfa yaptı. Yani o gün ben yanıldım. Bu gün de size Fakıbaba’nın haricinde bir aday gösteririm ki bugün sizde benim 2004 de düşündüğüm gibi düşünürsünüz ama yanılırsınız. Çünkü Fakıbaba bulunmaz hint kumaşı değil. Sadece bugün mevcutlar içinde en iyisi’’ deyince biraz durup düşündüm.
Bazı BDP’lilerin Fakıbaba’nın AK Parti’ye katılmasıyla hesaplarının alt üst olduğunu söyledim.
Yani Fakıbaba AK Partiye katılmazsaymış BDP büyükşehri gözüne kestiriyormuş.
Fakıbaba AK Partiye katılarak BDP’nin umutlarını alt üst etmiş.
Buna ne dersiniz dedim. Bütün bunlar doğrudur dediler.
Hani biz Fakıbaba aday gösterilmese mutlaka bir aday bulunur demek istiyoruz deyince gülüşmeler başladı. Sonra herkesin elektriği kesilmiş gibi sustu.
Son çaylar geldi ve siyasetin yine dibine vurduk ve ayrıldık
Vesselam