K. Eren Akalın
7 Ocak 2014
Tarih, 1 Ekim 2010,
Sabah, saat 05:30,
Aralarında İbrahim Ayhan’ın da bulunduğu 28 BDP’li eşzamanlı bir operasyonla gözaltına alındı,
Sebep ?
KCK Urfa Soruşturması
***
“Polis kimseyi durduk yere içeri almaz” diyen bir bakana, “sabahın 05:00’inde baskın mı olur” diyen bir başbakan yardımcısına sahip olmadığımız günlerdi !
Türkiye, bağırsaklarını temizlemiş, ileri demokrasiye geçmiş ve tam bir hukuk devleti olmuştu!
Gözaltına alınanlardan 9’u, 3 günlük sorgunun ardından tutuklanmıştı,
Sabah 08.00’a kadar süren sorgu sonucunda tutuklananlardan biri de, daha sonra Urfa’dan bağımsız olarak milletvekili seçilecek İbrahim Ayhan’dı
Peki suçu neydi İbrahim Ayhan’ın ?
Dağa eleman kazandırmak.
17 yaşındaki Gülistan E. Savcılığa giderek suç duyurusunda bulunmuş ve “BDP’lilerin kendisini zorla PKK’nın dağ kadrosuna göndermek istediğini” iddia etmişti.
Bu suç duyurusu üzerine de BDP’liler hakkında soruşturma başlatılmış ve 1 Ekim 2010 günü, sabah 05:30’da polisimiz destan yazmıştı !
Üstelik tutuklananlar hakkında Gülistan E.’nin ihbarı dışında da önemli deliller vardı; Ünlü kozmetik firması “Avon” ve “Şampuan” gibi.
Gözaltındakiler bilmiyordu ama, telefon dinlemelerine göre Avon markası “Örgüt”, şampuan ise “Örgüte eleman kazandırmak” demekti !
Böylece sorguda bizim BDP’lilerin metroseksüel olduğu da ortaya çıkıyordu !
***
Derken 10 ay sonra gizli tanık Gülistan E. ortaya çıktı,
Dicle Haber Ajansı’ndan Murat Çiftçi’ye konuşan Gülistan E. , olayın bir komplo olduğunu, Terörle Mücadele Şubesinde kendisine zorla ifade imzalatıldığını, babasının cezaevinde olduğunu, annesinin öldüğünü, imam nikahlı kocasının alkol alarak kendisine şiddet uyguladığını, yaşadıklarından ötürü Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, devlet tarafından SHÇEK’e yerleştirildiğini v.s anlattı,
Sonuç ?
Biz, KCK Urfa soruşturması çöktü, İbrahim Ayhan serbest bırakılır diye düşünürken, bu haberi yapan Murat Çiftçi’yi tutukladılar.
Üstelik İbrahim Ayhan daha sonra milletvekili de seçildi, yine bırakmadılar, taa ki tüm hukuk yolları tüketilip Anayasa Mahkemesi’ne gidilinceye kadar..
***
Ve derken bir sabah bakan çocukları 22 kişiyle birlikte , para sayma makineleri, kasalar ve ayakkabı kutuları ile baskın yedi,
Ülke karıştı, toz-duman oldu,
Bizim ağabeyler bir kereden ayıldı;
“Paralel devlet var”, “İnlerine gireceğiz” , “Dış mihraklar yaptı” , “Bunlar orduya kumpas kuranlar” , “UYAP’a korsan fezleke yüklediler, gazetecilere şifre dağıttılar”, “17 Aralıkçılarla , Deniz Baykal’a kaset komplosu kuranlar aynı”, “Yargıyı ele geçirdiler”, “Kasetlerimizi de ortaya çıkaracaklar” falan da filan..
Yazabileceğim çok şey var aslında ; Günaydın efendim, dün gıkınız çıkmıyordu, bugün feryat figansınız, dün destan, bugün polis düşman gibi,
Ancak yine de en iyisi sözümü özetleyip, Başbakan Erdoğan’ın Ekim 2010’da, yani tam da İbrahim Ayhan’ın gözaltına alındığı dönemlerde gerçekleştirdiği Urfa ziyaretinde sarfetmiş olduğu bir sözle, yazımı tamamlamak;
“Edep Yahu”