Mehmet Göncü
17 Haziran 2010
Son yıllarda gezegenimizde alışılmışın dışında bazı doğa olaylarının meydana geldiği hepimizin malumudur.
Örneğin; dünyanın her tarafında mevsim değişikliklerine bağlı olarak meydana gelen anormal yağışlar sonucu vuku bulan seller ve taşkınlar büyük can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Ayrıca Hortum, Kasırga ve Tayfun gibi hava akımları geçtikleri yerleşim alanlarını ve bazı tesisleri yerle bir etmektedir. Heyelan ve toprak kaymaları ise çeşitli felaketlere sebep olmaktadırlar.
Bütün bunlara sebep ise çevre ve doğaya zarar veren insan faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır.
Şimdi bu yazımı ilk anda okuyup yorumlayan bazı okuyucularım, bu tabiat olayları her zaman olan şeylerdir diyebilirler.
Ben de öyle söylüyorum ama son zamanlardaki çeşitli doğa olayları ise zamanından önce ve çok büyük boyutlarda meydana gelmektedir. Dikkat çeken de işe budur.
Bana göre, bu anormalliklerin en önemli sebeplerinden biri küresel ısınmadır.
Küresel ısınma nasıl meydana gelir;
a) Fosil yakıtların çıkardığı karbondioksit gazının gereğinden çok fazla atmosfere salınması,
b) Organik atıkların çıkardığı (Yani çöplerin kokuşması sonucunda meydana gelen metan gazının atmosfere salınması,
Başka nedenler de var ama en önemlisi bu iki gazdır.
Peki bu olayı doğa dengede nasıl sağlıyor?
Ağaçlar, ormanlar vasıtasıyla…
Ama biz insanoğlu dünya ormanlarını büyük bir hızla yok etmişiz ve halen etmeye de devam ediyoruz.
Ayrıca abartılı tüketim için aşırı israfa bağlı çöp dağları ve işte gereğinden fazla açığa çıkan metan gazı .
Öte yandan dünya sanayisi enerji olarak çoklukla fosil yakıt, yani kömür, petrol ve doğalgaz kullanıyor ve bu enerjiyi kullananlar gelen tehlikeyi herkesten çok iyi biliyor, görüyor ama bir kere yeni dünya düzenindeki çok uluslu şirketlerin patronlarının gözü maalesef paraya bir türlü doymuyor.
Şimdi soruyorum. Meksika körfezinde meydana gelen ve çevreyi kirleten petrol sızıntısının okyanus canlılarına verdiği zararın ızdırabını yüreğinde hissetmeyen bir kimseye ne demeli?
Ben şahsen ne diyeceğimi bilemiyorum.
Özetle; doğanın gücünü hafife almamak lazımdır. Bilim adamlarının bu anlamdaki açıklamalarını göz ardı edemeyiz.
Bu gezegenin 44 milyar yıl daha yaşayacağı varsayılıyor. Bizden sonra da bu dünyada insanlar ve başka canlılar yaşayacak. Onların yaşam haklarına saygılı olmak zorundayız. Yok böyle giderse gezegenimiz bir gün insanoğlunu üstünden atabilir. O zaman kimse şaşırmasın çünkü biz elimizle hazırlıyoruz kaderimizi .
Ayrıca birey olarak elimizden bir şey gelmiyor demeyelim. En azından bu hususta bildiklerimizi başkalarına da anlatalım ve her fırsatta da birer fidan dikelim.
Ben böyle davranıyorum ve bu şekilde biraz vicdanen rahatlıyorum.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…