Köşe Yazısı

Dilenci

İbrahim Halil Okuyan

İbrahim Halil Okuyan

Tüm Yazıları Gör

 

Normal
0
21

false
false
false

MicrosoftInternetExplorer4

Bir kral sabah gezintisi sırasında bir dilenciye
rastlar.

“Dile benden ne dilersen” der.

Dilenci güler ve “Sanki dileğimi
gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz.” diye yanıtlar.

 Kral alınır
ve söyleşi koyulaşır.

– Pek tabii her dediğini yerine getirebilirim. Sen
söyle hele, ne istiyorsun?

– Söz vermeden önce iki kez düşünün kralım. Kral
bastırır:

-Ne istersen verebilirim. Ben güçlü bir Kralım.
Yerine getiremeyeceğim hiçbir dileğin olamaz.

Bunun üzerine dilenci, çanağını uzatır: –

Şu çanağı herhangi bir şeyle doldurabilir misiniz?
Diye sorar.

Kral kahkaha atar ve vezirine çanağı altınla
doldurmasını emreder.

Çanak dolup taşmakta ama anında boşalmaktadır.

Paralar buhar olup uçmaktadır sanki.

Kralın onuru kırılır.

Bir dilenci çanağını dolduramadığı kulaktan kulağa
yayılır.

Giderek pırlantalar, elmaslar, yakutlar akıtılır
çanağa.

Ne var ki çanağın dibi yoktur sanki.

Yer yutar ama boş kalır.

Kral yenik düşmüştür. Dilenciye yakarır:

– Tamam, sen kazandın. Dileğini yerine getiremedim
ama ne olur bana çanağın neden yapılmış olduğunu itiraf et

– Çok basit, diye yanıtlar dilenci. İnsan
Dimağından yapılmıştır. Yani insanın arzu ve isteklerinden. Doymak bilmez oluşu
bundandır. Bu gerçeği bir kez kavrarsan yaşantın değişir. İstek nedir ki! İstek
ulaşılana kadar, belli bir süre heyecan veren bir duygudur. Örneğin; Bir araba
istersin… Bir yat… Ev… Eş! Tek tek her birini elde ettiğinde, tümü
anlamını yitirir.

Neden?

Çünkü Beynin, Aklın Onları Dışlar. Araba garajdadır
ve artık istek uyandırmamaktadır. Heyecan, onu elde ettiğinde sönüp gitmiştir.

Kadın yatağında, Para cebindeyse, Onlara erişmek
için katlandığın yoğun istek yok oluverir. Gene boşluğa düşer, yeni bir istek
yaratmak zorunda kalırsın.

İstek doyumsuzluk uyandırır ve giderek gerçek bir
“Dilenci” olursun. Bir istekten bir diğerine çırpınıp durursun. Amacına ulaşır
ulaşmaz bir yenisini yaratırsın. İsteğin bu yönünü kavradığında hayatının dönüm
noktasındasın demektir.

Sürekli yolculuk hali iyi sonuç vermez. Geri dön…

Evine dön…

 

Kıssadan Hisse

Seni Mutlu Edecek Ögeleri Dışında Değil, Kendi
İçinde Ara!

Saygılarımla

Normal
0
21

false
false
false

MicrosoftInternetExplorer4



İbrahim Halil Okuyan (İnşaat Yüksek
Mühendisi)

1.Ekim.2011/Şanlıurfa

1.381 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazısı

DİLENCİ

İbrahim Halil Okuyan

İbrahim Halil Okuyan

Tüm Yazıları Gör

Bir kral sabah gezintisi sırasında bir dilenciye rastlar.


“Dile benden ne dilersen” der.


Dilenci güler ve “Sanki dileğimi gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz.” diye yanıtlar.


Kral alınır ve söyleşi koyulaşır.


– Pek tabii her dediğini yerine getirebilirim. Sen söyle hele,


ne istiyorsun?


– Söz vermeden önce iki kez düşünün kralım.


Kral bastırır:


-Ne istersen verebilirim.


Ben güçlü bir Kralım.


Yerine getiremeyeceğim hiçbir dileğin olamaz.


Bunun üzerine dilenci, çanağını uzatır:


– Şu çanağı herhangi bir şeyle doldurabilir misiniz? Diye sorar. Kral kahkaha atar ve vezirine çanağı altınla doldurmasını emreder.


Çanak dolup taşmakta ama anında boşalmaktadır.


Paralar buhar olup uçmaktadır sanki.


Kralın onuru kırılır.


Bir dilenci çanağını dolduramadığı kulaktan kulağa yayılır. Giderek pırlantalar, elmaslar, yakutlar akıtılır çanağa.


Ne var ki çanağın dibi yoktur sanki.


Yer yutar ama boş kalır.


Kral yenik düşmüştür.


Dilenciye yakarır:


– Tamam, sen kazandın. Dileğini yerine getiremedim ama ne olur bana çanağın neden yapılmış olduğunu itiraf et


– Çok basit, diye yanıtlar dilenci.


İnsan Dimağından yapılmıştır. Yani insanın arzu ve isteklerinden.


Doymak bilmez oluşu bundandır.


Bu gerçeği bir kez kavrarsan yaşantın değişir.


İstek nedir ki!


İstek ulaşılana kadar, belli bir süre heyecan veren bir duygudur.


Örneğin;


Bir araba istersin…


Bir yat…


Ev…


Eş!


Tek tek her birini elde ettiğinde, tümü anlamını yitirir.


Neden?


Çünkü Beynin, Aklın Onları Dışlar.


Araba garajdadır ve artık istek uyandırmamaktadır.


Heyecan, onu elde ettiğinde sönüp gitmiştir.


Kadın yatağında,


Para cebindeyse,


Onlara erişmek için katlandığın yoğun istek yok oluverir.


Gene boşluğa düşer, yeni bir istek yaratmak zorunda kalırsın.

İstek doyumsuzluk uyandırır ve giderek gerçek bir “Dilenci” olursun.


Bir istekten bir diğerine çırpınıp durursun.


Amacına ulaşır ulaşmaz bir yenisini yaratırsın.


İsteğin bu yönünü kavradığında hayatının dönüm noktasındasın demektir.


Sürekli yolculuk hali iyi sonuç vermez.


Geri dön…


Evine dön…


 


Kıssadan Hisse


Seni Mutlu Edecek Ögeleri Dışında Değil, Kendi İçinde Ara!


Saygılarımla


 


İbrahim Halil Okuyan


İnşaat Yüksek Mühendisi


1.Ekim.2011 Şanlıurfa


 

625 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir