‘Çöken sistemin bedelini ödüyoruz’
Urfa Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) “Emek Bizim, Söz Bizim” çağrısıyla başlattığı eylem süreci kapsamında yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada,
Şanlıurfa Tabip Odası adına aktivist Derya Bulgur tarafından yapılan açıklamada, Hekimlerin ekonomik ve özlük hakları, ‘Sağlıkta Dönüşüm’le her geçen yıl giderek artan oranda geriletildiği ve erozyona uğratıldığı vurgulandı.
Pandemi ile mücadelenin sadece sağlık çalışanlarının çabaları ile sürdüğü Covid-19 pandemisi sürecinde de hak kayıplarının devam ettiği vurgulanan açıklamada, şöyle denldi:
”Salgın dönemi bu ülkede tüm sağlık çalışanları ile birlikte hekimlerin ne kadar değerli olduğunu ama kamu idaresi tarafından değersizleştirildiğini de ortaya koymuştur. Oysa bizler sağlık sisteminde emeğimiz sömürülmeden, gelecek kaygısı olmadan, bilimsel ve etik ilkeler içinde hekimlik yapmak istiyoruz. Açıktır ki sorunlarımızı ve taleplerimizi görünür kılmak için bir arada olmaya, örgütlü davranmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.
Pandemi sürecinde öncelikli planlama birinci basamakta yapılması gerekirken test, temaslı takibi, yaşam alanlarının salgına göre düzenlenmesi gibi şeyler yapılmadı ve salgın hastanelerde karşılandı. Bu plansızlığın sonucu olarak sağlık çalışanlarının iş yükü arttı, çok sayıda sağlık emekçisi hastalığa yakalandı.
Temel insan hakları arasında yer alan güvenli ortamlarda çalışma hakkı, bu süreçte ihlal edildi. İş güvenliği, uygun çalışma ortamı, uygun çalışma süresi, izin ve dinlenme hakkı, uygun işte çalıştırılma, adil ücret ve örgütlenme hakları salgın döneminde göz ardı edildi. Özellikle pandeminin ilk aylarında sağlık çalışanları maske, siperlik, gözlük, eldiven, dezenfektan gibi koruyucu materyallere ulaşmakta ciddi sorunlar yaşadı. Salgının ilerleyen dönemlerinde ise aile sağlığı merkezlerinde, iş sağlığı ve güvenliği gibi birinci basamakta görev yapan sağlık çalışanları ve işyeri hekimleri yeterli ve nitelikli kişisel koruyucu donanıma (KKD) ulaşım sıkıntısı yaşadı.
Sağlık çalışanlarının istifa, emeklilik, rapor alma, izin, mola haklarını kullanması genelgelerle resmileştirilerek engellendi. Sağlık reformu adı altında sağlığı piyasalaştıran bu sistemin mevcut olumsuzlukları pandemi sürecinde net olarak ortaya çıktı. Çöken sağlık sisteminin bedelini ödüyoruz, daha fazla bedel ödemek istemiyoruz.
Tüm sağlıkçılar için güvenli çalışma alanı, hastalarımız için güvenli tanı tedavi ortamlarının oluşturulmasını, önlemlerin gözden geçirilip yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Haftalık çalışma sürelerimizin yeniden düzenlenmesini ve azaltılmasını istiyoruz. Şiddete ve hastalıklara karşı güvenli, sağlıklı çalışma ortamı istiyoruz. OHAL KHK’leriyle hukuksuzca ihraç edilen, güvenlik soruşturması gerekçe edilerek ataması yapılmayan tüm hekimlerin, kamu emekçilerinin derhal görevlerine başlatılmasını istiyoruz. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesini ve sevk zinciri uygulamasına geçilmesini istiyoruz”
Öte yandan Türk Tabipleri Birliği’nin ‘Emek Bizim, Söz Bizim’ çağrısıyla 23 Kasım 2021, Salı günü İstanbul’dan Ankara’ya temsili bir Beyaz Yürüyüş başlatacağı bildirildi.