Konuk Yazar
17 Mart 2018
Uzm.Dr.Hülya Turgut
Uçlarda yapılan her şey bizi zarara uğratır. Belli bir denge içinde döngüsünü devam ettiren bu yaşam üzerinde kararlı olabilmek de ayrı bir meziyet ister. Kararında yani yeterince yapabilmek daha kolayken nedense insanoğlu müthiş gereksiz bir çaba ile nedense hep uçlarda olmayı tercih ediyor. Oysa bir kasmasa kendini, bir rahat olabilse belki de her şey çok daha güzel olabilir. Ve dünya daha yaşanılası bir hale gelebilir. Bu yazıyı yazmayı bir süredir düşünüyor olamama rağmen en son gördüklerimin beni dehşete düşürmesi ile birlikte bu süreci hızlandırdım.
Ne gördüm biliyor musunuz?
Geleneksel kültürle modernizm arasında sıkışmış, ne yapacağını bilmeyen, tüm egosunu çocuk üzerinde gidermeye çalışan bir sürü şuursuz ebeveyn gördüm. Bu ebeveynler ki; saygısız, bencil, vicdani özellikleri gelişmemiş, sorumluluk almayı öğrenemeyen çocukları yetiştiren ebeveynlerin bir kısmı. Bir kısmı diyorum çünkü böyle çocukları yetiştirebilme meziyeti olan başka tür ebeveynler de var. Bu yazım da özellikle vurgulamak istediğim şuursuz ebeveyn türü; alkol ve sigara içilen ve 18 yaşından küçüklerin kesinlikle girmemesi gereken mekanlara yeni doğmuşundan 13-14 yaşlarına kadar çocuklarını getirenler. Sözüm ona çocuklarıyla arkadaş olan ebeveynler bunlar. İnanılır gibi değil. Yeni doğmuş bebekler bu mekanlarda ebeveynlerine eşlik ediyor. Henüz gelişmemiş akciğerleri ile, onca sigara dumanına ve gürültüye rağmen direnmeye çalışan bebekler. Onlu yaşlardaki çocuklar da oyun parklarında olmaları gereken zamanları alkollü ve sigaralı mekanları oyun parkına çevirerek geçirmeye çalışıyorlar. Ebeveynler ayrı bir sıkıntı, mekan sahipleri ayrı bir sıkıntı. Çocukları ise hiç söylemiyorum. Bu ebeveynlerin büyüttüğü felaket nesil. Bu şekilde büyütülen bir çocuk ebette ki saygıyı ve empatiyi de öğrenemeyecektir. Bunun sonucunda da bu mekanlarda sanki kendilerinden başka hiç kimse yokmuş gibi çığlık çığlığa bağıran ve kovalamaca oynayan çocuklar ortaya çıkmaktadır. Hatta başka dikkatimi çeken bir diğer nokta da bu çocukların sakin hallerinde de bağırarak ve yüksek ses tonuyla konuşmaları. Bu çok enteresan bir durum. Bu durum kendilerini anlamayan ve dinlemeyen ebeveynlerine yönelik gelişmiş bir savunma mekanizması olabilir. Bağıra bağıra konuşan çocuklar…Yabancı ülkelerde pek göremeyeceğimiz bir durum. Çok enteresan ve çok tedirgin edici. Ruh sağlığı yerinde olan bir çocuk, kendini güvende hisseden ve kaygısı olmayan bir çocuk yüksek sesle bağıra bağıra neden konuşsun ki? Ülkemizden ebeveyn manzaraları ve yetiştirdikleri çocuklar. Durum içler acısı. Neresinden bakarsanız bakın kabul edilir gibi değil. Bu ebeveynlerin şuursuzlukları sadece çocuklarını böyle mekanlara getirmekle sınırlı sanmayın sakın. Bulundukları mekan sanki babalarının çiftliği. O çocuklar çığlık kıyamet koşturmaca oynarken evladım insanları rahatsız etme bile diyecek vasıfları yok ne yazık ki. Ha bir de siz rahatsızlığınızı dile getirirseniz 40 kaplan gücüne bürünüverirler mazallah. Kabahatleri ile utanacaklarına aksine utanmadan, ay ne var çocuk işte elbette koşacak diyiverirler. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır yani.
Diğer vahim nokta da bu duruma mekanda bir çok kişinin göz yumması. Hadi mekan sahibi müşteri velinimettir deyip göz yumuyor diyelim ki bu da asla kabul edilemez. Peki ya diğer misafirler? İşte bu duruma o sessiz kalan diğer misafirler var ya onlar da birer şuursuz ebeveynler ya da şuursuz ebeveyn olma adayları malesef.
Sayın ve pek kıymetli ebeveynler ve ebeveyn adayları, bu ülkenin geleceği sizlerin yetiştireceği nesillere bağlı, bunu unutmayın lütfen. Bu büyük bir sorumluluk ve bu sorumluluğun bilincinde olmak önce çocuklarınıza sonra da ülkemize olan borcunuz. Daha nasıl söylemek gerekir bilemiyorum. Ama şunu unutmayın ki, çocuk istismarı sadece cinsel taciz değildir. 14-15 yaşında çocuğuyla karşılıklı alkol alan ebeveyn de çocuğunu istismar etmektedir. Çocuğunu hatta inanılır gibi değil ama bebeğini de alkollü ve sigara içilen mekana götürmek de istismardır. Çocuğuyla karşılıklı alkol almak sadece alkolik ebeveynin alkol bağımlılığını normalize etme amacıyla çocuğunu istismar etmekten başka bir şey asla değildir. Bu arkadaşlık değildir, bu ebeveynlik hiç değildir.
Çocuk çocuktur! değerlidir. İyi bir eğitimi, disiplini ve insani duygu ve davranışların öğretilmesini hak eder. Akademik başarıdan önce duygusal okur-yazarlığı öğrenmesi gerekir. Önce insan olmayı ve insanlara değer vermeyi öğrenmesi gerekir.
Çocuktan gelin olmaz!
Çocuk cinsel obje değildir!
Çocuk fiziksel olarak istismar edeceğiniz bir obje değildir!
Çocuk ruhsal olarak istismar edeceğiniz bir obje değildir!
Her türlü şiddet ses çıkarmadan izleyen seyirciler yüzünden amacına ulaşır. Bu şuursuz ebeveynlerin çocuklarının da şuursuz yetişmemesi için lütfen rahatsızlığınızı uygun bir şekilde dile getirin. Belki bu şekilde bu ebeveynler akıllarını başlarına toplarlar.
Bir de ebeveynlerden birinin bebeği hareket etmeyecek şekilde tutup ki bu genelde babalar oluyor, diğerinin de mamayı neredeyse kaşığıyla birlikte bebeğin midesine kadar soktuğu şuursuz ebeveynler var ama onlara da ayrı bir yazımda yer vereceğim.
Çocuk bedenime dokunma!!! Ve bizler ne tür istismar olursa olsun hepsinde bu çocukların sesi olmak zorundayız.