Sabri Dişli
17 Nisan 2007
Bana ne Cevheri’den… Bana ne Urfaspor’dan Öyle değil işte! Nankörlüğe karşı duruş sergilemediğinde; gün geliyor nankörlük kapının önünde bitiveriyor. Bugün Urfaspor tesislerinde takımın kurucularıyla ilgili bir tek satır, bir foto göremezsiniz. (Kurucuların arasında bu takıma renk veren babam Mustafa Dişli de vardır) Yazılarımı yakından takip edenler bilir. Yeri gelmiştir şu köşeden Sayın Cehveri’yi ve projelerini eleştirmişimdir. Sayın Cevheri ve Urfaspor yönetimi ‘Kongre kararı’ almış. “Bir daha yönetime girmeyeceğini” kamuoyuna açıklamış… Bu açıklamaya rağmen, Bolu maçında Maraton tribününden “Cevheri istifa” sesleri yükseliyor. Demek ki, “Kongre kararı” ve ‘Göreve talip olmuyorum’ açıklamasının manasını halen çözemeyenler var. Üstelik istifa sesleri Boluspor gibi dişli bir ekibi mağlup ettikten sonra yükseliyor. * Urfaspor’un yıllar önce Cevheri yönetiminde yaşanmış şampiyonlukları hatırlıyorum… Bir de kümeden düştü-düşecek yılları… ışte öyle bir sezondu… Urfaspor’un küme düşmemesi mucizelere kalmıştı. Yenilirse küme düşecek olan Kırşehir’in kendi sahasında Diyarbakır’ı, Urfaspor’ un da kendi sahasında şampiyonluğu kesinleşen Rizespor’u yenmesi gerekiyordu. O yıllarda, Kırşehir’de görev yapan bir memur arkadaşım, Cevheri’yi gurbette karşısında görünce yanına sokulup, ‘hoş gelmişsin’ demiş. Cevheri’nin ‘Adımla hitap etme” dediğini anlatmıştı… Mucize gerçekleşti. Takım o yıl kümede kaldı. Cevheri, yaka-paça muhatap olduğu, kaç gömlek parçaladığı, kaç deplasmanda şehri panzer için de terk ettiğinin sayısını unutmuştur. Acı olayların yaşandığı deplasman yollarında trafik kazasında şehit verdiği yönetimdeki arkadaşlarını… (Mustafa Mısır), ıki ayağını kayıp eden Sayın ısmail Dörtkardeş’i… Dönemin Devlet Bakanı, amcası Sayın Necmettin Cevheri’yi ikna ederek bugünkü Urfaspor tesislerini takıma nasıl kazandırdığını… Yönetime talip olmadığında defalarca “Cevheri Göreve” çağrısı yaptığımızı… Hatırlatmaya gerek var mı? Ve onca yıl gönül verdiği renkler uğruna onca mücadeleyle rağmen başarısız olmuşsa ki; bana göre son yılları başarısızdır… Yine de böylesine nankörce uğurlanmamalı… Yeni yönetime talip olanlar, ola ki bir gün başarısız kaldıklarında aynı nankörlüğe maruz kalabileceklerini… Ya da rakip takım taraftarların tepki boyutları kaçtığında Urfa’yı temsil edenlere karşı katlanabilecek sabır ve tahammüllü kendinde bulmalı… Zira onların başarısının da başarısızlığının da altında: ‘Urfa’ yazacak. **** Aynı anda Kerkük-Urfa-Harput’ta bulunmak! Usta sanatçımız Urfa Begi Mehmet Özbek ve değişmez partneri güzel insan Kerküklü Abdurahman Kızılay 16 nisan Cuma akşamı Belediye şair Nabi salonunda müzik eşliğinde bir söyleşi sundu… Seyircilere baktım: Urfa ağzı, türküleri, folkloru hakkında mangalda kül bırakmayan… Her fırsatta; Urfalıyı, çiğköfte leğeni içine sıkışmışlıkla suçlayan… Hele hele Urfa lehçesine çatal dilini uzatanlardan hiçbiri salonda yoktu… Kaçırdılar tabi… Onlar kaybettiler… Gelmiş olsalardı; Urfa Türkülerinin kaynağını, türkülerde kullanılan kelimeleri, temelde nerelerden nasıl geldiğini öğrenmiş olacaklardı. Tarihsel akışı içinde Kerkük-Urfa-Harput divanı arasındaki benzerlikler bilimsel verilerle icra edildi. şanlıurfa THM Korosu usta müzisyenlerinin müzik aletleriyle eşlik ettiği gecede; aynı anda Kerkük’te Harput’ta Urfa’da melodilerle yolculuk yaptık. Bu arada yanlış hatırlamıyorsam; Urfa’dan Kerkük’e göçmüş Urfalılardan, Kerkük’te bir “Urfa mahallesi ve “Urfali” camisinin bulunduğunu öğrenmiş olduk… **** Edessa güzeline Antep talip… Daha önceki yazımda belirtmiştim. Zeugma ekibi gelip mozaikler hakkında inceleme yapıp rapor verecekler, diye… Gelmişler, incelemişler… Duyum üzerine konuşmak istemem. Tüm çabalarıma rağmen istediğim yerlere ulaşamadım… Aldığım duyuma göre, raporda şöyle bir öneride bulunmuşlar: “şanlıurfa’da mozaik müzesi olmadığından mozaikleri Gaziantep Mozaik Müzesi’nde sergilemek üzere acilen taşıyalım… Buradaki mevcut proje de devam etsin…” Hele bir yeltenin! O mozaiklerin bir tek karesi Antep’e taşınsın! Neyse duyuma dayanan bir konuda daha fazla atıp tutmak istemiyorum.
ŞANVAK, kronik bir soruna daha neşter vuracak 
Abide’de sel tedbirine özel kısıtlama 
Üniversiteye giden yol Haliliye’den geçiyor 
Eğlenerek öğrendiler