İbrahim Halil Okuyan
10 Ağustos 2006
Günümüzde topluma tam mânâsıyla yararlı olacak hocalar kolay kolay yetişmiyor. Hele okuduğu Kur’anın mânâsını kavrayan ve bunu halk’a verebilecek kapasitede hafızlar kolay kolay bulunmuyor. Bulunursa, bunların el üstünde taşınması, normalde baştacı edilmesi lâzımdır. Değil mi? Halk, Cami cemaatleri çok şükür ilmin değerini biliyor, topluma yararlı olan hocaları baştacı ediyorlar. Ne yazık ki, bu gibilere asıl değer vermesi, onların rahat ve huzur içinde çalışmasını sağlaması gerekenler bazı indi düşüncelerle rahatsız etmenin yollarını arıyorlar, “Bir pire için yorgan yakma” olumsuzluğunu uygulama basiretsizliğini gösterebiliyorlar. Kusursuz olan yalnız ve yalnız Allah (c.c.) tır. Bahaneler arayıp bir insanı safdışı bırakmak mümkün olabilir. Ama Onun bıraktığı makamı doldurmak mümkün olabilir mi? Onun cemaatinin gönlüne doldurduğu ilâhi lezzeti, Kur’andaki feyzi verebilir mi? Rızvaniye Camii ımamı Cahit Hafız görevden alındığı günden beri ben de oraya alışkın cemaatin içindeki boşluğu yaşıyor ve Ona yapılan haksızlığın ızdırabını çekiyorum. O; ilmi ile, irfanı ile faziletli bir Hoca örneği idi. ıl dışından Urfa’mıza ziyarete gelen din kardeşlerimizin de takdirini kazanmış, “Cuma hutbeleri” hayranlıkla izlenmiştir. Çoğunun “Peygamberler şehrinin ne güzel camileri ne güzel imamları var, Allah (c.c.) eksik etmesin..” deyişlerini duymak, haliyle hemşehrilerimizi de memnun ediyordu. Bilindiği üzere Rızvaniye Camii; Dergâh Hasan Padişah, Halilürrahman Camileri, yerli halktan olduğu kadar, bazan diğer illerden ve islâm ülkelerinden gelen cemaatle de dolan “Urfanın yüz akı vitrin camilerindendir.” buralarda görev alan imamların geniş bir din kültürü yanında sağlam dünya görüşlerinin olması da arzu edilen niteliklerdendir. Cahit Hafız (Uyanık) Urfa’da yetiştirdiği öğrencilerine kazandırdığı meziyetler yanında Almanya’da bulunduğu yıllarda da kıymetli öğrenciler yetiştirmiş, orada bulunmuş bir öğrenciden duyduğum; “Cahit Hoca bize verdiği ilmi ve kültürü ile bizi öyle kavi yetiştirdi ki; Almanya’daki alkol ve seks ortamının labirentlerinden Onun verdiği telkinler ve dersler sayesinde kurtulduk. Çok şükür dinimizi ve ahlâkımızı koruyabildik..” sözleri Onun nasıl değerli bir insan olduğunu anlatmağa kâfidir sanıyorum. ırşadlarıyla yetişen binlerce öğrenci Urfa’nın iftiharıdır. Değerli Hocamız Cahit Hafız 36 yıl hizmetten sonra emekliye ayrıldı ve zamanın müftülüklerinin ricası ile 6 yıldan beri de görevine ücretsiz devam ediyor. 2-3 hafta öncesine kadar, fedakârca yaptığı görevinde bir sakınca görülmüyor, 42 yıllık hizmetinde bir faullü yanı bulunmuyordu. Ne olduysa oldu, Hocamız; Sayın Müftü Hıdır Bayrak Bey’in izinli olarak ayrılmasından sonra oldu. Cahit Hafız’a işten el çektirildi. Biz bu eylemde normal bir yan göremiyoruz. Türkiye’de onbinlerce Cami’ye hoca bulunamazken, Urfa’da önemli bir Cami’de fahri olarak hizmet veren, Hafız ve 42 yıllık tecrübesi bulunan bir Hocaya nasıl bir kalemde “Git” denilebilir. Bunu hangi idrak kabul eder? Bu o insanın kendi bulunduğu Teşkilâtın sorunlarını bilmemesi, dertlerini anlamaması değil midir? Bindiği dalı kesmek başka ne türlü olur. Diyanet ışleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Bardakoğlu boş kalmış camilere Hoca bulmak için çırpınırken Rızvaniye Camiini hem de böyle müstesna bir Hocadan mahrum bırakmak doğru mudur? Kime yarar sağlar?_ Bu insan nasıl bir idarecidir? Değerli Müftümüz Sayın Hıdır Bayrak’ın kendisinin görevli bulunmadığı bir sırada vekâlet verdiği bir kişinin bürokratik teamüller dışında haraket ederek Cahit Hafızı görevden alması her bakımdan nezaketsizlik ve önemli bir yanlıştır. Sayın Müftümüzün bu yanlışı telâfi etmesini mübarek üç ayların ve kandil gecelerinin başladığı mukaddes günlerde ve Ramazan’da cemaati Cahit Hafızın hizmetlerinden mahrum etmeyecek girişimi yapmasını Hocamızı göreve iade etmesini bekliyor, saygılarımızı sunuyoruz. Bütün kalbimizle “Camiler boş kalmasın!..” temennisinde bulunuyoruz.