Ömer Elçi
15 Mart 2013
Schalke 04-Galatasaray maçı müthişti…
Maç bitimiyle sevinirken, koyu bir Galatasaraylı olarak Schalke 04 taraftarlarını takdir ettim. Bundan sonra da böyle taraftarlar görürsem alkışlarım…
Maçtan önce bazı Alman futbolseverlerinin “Kendi stadımızı Türkler ile paylaşmaya niyetimiz yok” densizliğine binlerce Schalke taraftarının futbol ahlakıyla cevabı alkışlıktır…
Schalkeli taraftarların arasında tek başına, birkaç kişiyle veya grupça tezahürat yapan; gollerde sevinen Galatasaraylı taraftarlara Schalke’li taraftarların saygısı bir kez değil onlarca kez alkışlanmalıdır…
Uzun yıllardır ki hiçbir sportif karşılaşmaya gitmiyorum, küfrün haddi hesabı yok; densizliğin sınırı yokken de yenilgi durumunda rakip takımın araçlarının taşlanması marifet sanılıyor,
Stat koltuklarını parçalayıp sahaya atmak, koltukları yakmak, camı çerçeveyi indirmek marifet sanılıyor,
Hakeme, rakip sporcuya, hasbelkader hata yapan kendi takımının sporcusuna küfürler marifet sanılıyor,
Ola ki rakip takımın taraftarlarından bir veya birkaç kişisi fark edildiğinde dövmek marifet sanılıyor…
Marifet maç süresince insan gibi müsabakayı izlemek, insan gibi tezahürat yapmak ve kendi takımın yenilmesi söz konusu olduğunda rakip takımı ve kendi sporcularını alkışlamaktır…
Rakip taraftarları kutlayabilmektir…
Urfa bunu gerçekleştirebilir mi?
Ülke genelindeki çeşitli takımların taraftarları karşılaşmaları insan gibi izlemeyi gerçekleştirebilir mi?
Yöneticilerin, taraftarların insanca maç izleyen, rakip taraftarlara saygı gösteren Schalke gibi başka spor takımlarını izlemeleri ve öz eleştiri yapmaları ile neden olmasın…
Neden olmasın…
*
Yaşamdaki oluşumlardan olumsuzlukları irdelemeyeceksin…
Hoppala cukkala, bizde gidelim leylide sallanmaya diyeceksin,
Ulusal ve yerel medya leylide sallanmayı yeğlerken,…. çok yaşa…
Yağcılık, yalakalık; hele ki tırşikçılik,
Bardak dopdolu, çok güzel, çok ala derken, ara sıra… çok yaşa…
Yanlışı gördüğünde yüzünü çevir, söylenmelere sağırlaş…
Altta kalanın canı cıksın, düşen hak etmiştir derken bir tekme de sen at…
Siyasilere, yöneticilere “sizinki en doğrusu, sizden daha iyi düşünebilecek ve yapacak yoktur” derseniz en iyisi sizsiniz…
İlkbahara zaman ilerlerken; kırlarda bademler ve envai türlü çiçekler açarken hoppala muppala derken haydi gidelim leylide sallanmaya…