Sevgili
okuyucularım, geçen hafta açık alanda bir iftar yemeğine katılmıştım.

İftar
saati geldiğinde yanıma bir kedi geldi ve bana lisanı haliyle; ‘Ben bugün
yiyecek bir şey bulup yiyemedim, çok açım‘ dedi.  

İlaveten; ‘Unutma! Bu dünya hepimizindir. Ona
göre davranmanı hatırlatırım’ uyarısında da bulundu.

Kıymetli
okuyucularım, kedi kardeş gerçekten doğru söylüyordu. 

Çünkü; ekolojik sistem
içerisinde her canlının bu gezegende bir görevi vardır.

Örneğin;
Kaplanlar olmazsa kısa bir zaman içinde Uzakdoğu ormanları ot oburlar
tarafından yok edilir.

Keza;
arılar olmazsa bitkiler döllenemez ve hayat bitme noktasına gelir.

Kara
sinekler olmazsa dünya pis kokulardan yaşanmaz bir hale gelir.

Bu
örnekleri binlerce kez hatta milyonlarca kez çoğaltmak mümkündür.

Gelelim
o akşama..

Kedi
kardeş beni haklı olarak uyarıyordu.

Çağımızda
bu dünyayı yalnız kendilerine aitmiş gibi sanan ve öyle davranan insanlar var.
Bakınız bu gibiler yüzünden dünya ormanlarında bir çok canlı türü yok oldu veya
azaldı. Sonuç olarak yavaş yavaş küresel ısınma ve iklim değişiklikleri
gezegenimizi yaşanmaz bir hale getirmeye başladı.

Gerçekten
bu dünya, üzerindeki tüm canlılarla birlikte yaşanırsa çok güzeldir.

Çünkü
hiçbir canlı sebepsiz olarak yaratılmamıştır.

Bakınız
Büyük Ozan Yunus Emre, bu konuyu ne güzel dile getirmiş;

 

 Elif
okuduk ötürü

Pazar
eyledik götürü

Yaradılanı
hoş gör

Yaradandan
ötürü

 

Bu
nedenle; ağacı, kuşu, toprağı, taşı ve de böceği çiçeği yaradandan ötürü kardeş
saymak gerekiyor.

Aziz
okuyucularım, bizim kediye gelince, o akşam menüde bulunan yemekteki etleri
misafirim olan kediye ikram ettim, geri kalanı da ben yedim.

İkimiz
de doyduk. Kedi kardeş yanımdan teşekkür ederek ayrılırken, bana şöyle
sesleniyordu:

‘Lütfen
sokak kedileri için bu çok sıcak günlerde bahçenize su kapları koymayı ihmal
etmeyiniz’

Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; engin gönüllü dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın
sağlıcakla.