Nejat Karagöz
9 Haziran 2014
30
Mart seçimleri geride kalalı iki ayı geçti.
Bu
iki ay içerisinde
Üç
aylar başladı, başkan görevde!
Regaip
kandili oldu, başkan görevde!
Soma
katliamı oldu, başkan görevde!
Ne
görevi?
Billboardlarda
reklamını yapma görevi.
Üç
aylar kutlu olsun
Regaip kutlu olsun,
Milletimizin
başı sağ olsun…
Gibi
klişelerle “Urfa’ya söz verdik, şimdi hizmet zamanı!” balonuna hava üflemek
midir belediyecilik?
Gerçekten
bu mudur?
Hizmet
anlayışın bununla sınırlıysa, hiç zahmet etme kardeşim. Cadde ve sokakların
temiz kalmasını sağla, gecekondulaşmayı da bir zahmet önleyiver, kâfi…
Ama…
30
yıl içerisinde kalıp adeta buz tuttuğun devlet memuru prototipinden iki ayda
kurtulamayacağını öngörmek gerekirdi belki de…
Ve
belki de belediyeciliğin bir çift beylik lafla geçiştirmek, zevahiri kurtarmak
olmadığını anlayacak kadar zamanın olmadı…
Ama
seni bu göreve getirenler de buna bir günde karar vermediler ki. Ölçtüler,
biçtiler, günlerce düşünüp müzakere ettiler. “Urfa’dan adam çıkmaz!” hezeyanı
üzerine oturtulan bir projede, hakkını teslim etmek gerekir ki senden iyi aday
da olmazdı.
Başarıldı
da… Ceketin intikamını alan Urfalı seçmen, pijamaya yenildi. Geçmiş olsun
diyelim.
Ama
artık işe başlasan diyorum. Seni şöyle kolları sıvalı, iş başında görmek ne
keyifli olur bir bilsen!
Sen
üç ayları, beş ayları, kandili, mendili bırak ve işine bak derim naçizane, bir
vatandaş olarak.
Kaybedeceklerimizi
kaybetmişiz de bari bir de zaman kaybetmeyelim.
Ne
dersin?