Ömer Elçi
24 Şubat 2015
Urfa’ya
uzun yıllardan sonra birkaç saatliğine de olsa yağan kar nedeniyle Sosyal
medyada belediyelerin ilgisine, bilgisine mesajını paylaşıp Urfa’yı bir de kar
yağışında gezmek istedim.
Sabahın
9.30’u sokaklarda tek tük insanlar, öğrenciler okul bahçelerinde, sokaklarda
kartopu oyununda.
Halkın
toplu taşım otobüslerini tercih etmesi nedeniyle trafik curcunası yok…
Halk
otobüsüyle gittiğim Balıklı göl, Urfa kalesi ve görünebilen civarlar lapa lapa
karla bir başka güzeldi.
Şahsen
tanıdığım profesyonel fotoğrafçılar sisler içindeki gölü ve çevresini
fotoğraflarken tek tük insanlar da cep telefonları çekimleriyle anı
kalıcılaştırmakta.
Bir
başka güzeldi bir başka gizemliydi balıklı göl beyazlıklarla…
Yağmuru
hele ki Kar yağışını severim, doğayı bir başka canlandıracağı için, Kar
taneciklerini bir başka severim, insanoğlunun atıklarını örttüğü için,
Bir
başka çarpar yüreğim, bir başka algılarım yaşamı her kar yağışında…
*
Balıklı
gölde tek tüktü insanlar…
Balıklıgöl
ve civarlarını karelerken camilerden yayılan ezan seslerine yürüdüm…
Dergah,
Haşimiye, yürüdükçe kalabalıklaşan Sarayönü, Topçu meydanı…
Topçu
meydanında kartopu oynayanlar, resim çekenler; karda sendeleyişine, düşüşüne gülenler…
Şehre
yağan kar taneciklerine gülümseyen insanlarla gülümsedim beyazlıklarda…
*
Esnafın
işyerinin hemen önünü bir paspas, bir süpürge ile temizlememesi veya
bazılarının “belediye nerede?” diye serzenişte bulunmaları?
Balıklıgölden
Topçu meydanına kadar ve sonrası Bahçelievler, Yenişehir 100 işyerinden ancak 1
veya 2 si duyarlılık gösterirken diğerleri de dilerim ki zamanda duyarlı
olurlar…
Çok mu zor 3-5 dakika işyerinin önünü, iş
yerinin önündeki kaldırımları temizlemek.
Hem
kendilerinin hem de işyerlerine alışverişe geleceklerin korkusuzca yürümeleri…
Belediyelerin
görevidir temizlik, düzenleme ama her işyeri sahibi, bina sakinleri
sorumlulukla hareket ederlerse Urfa daha güzel, daha temiz olmaz mı? B
u
şehir hepimizin ve olan veya olası sorunlar bana ne veya sana ne demekle
çözümlenebilir mi? *
Balıklıgöl,
Sarayönü, Bahçelievler, Yenişehir’de belediye personelleri paspaslarla bazı
yerlerde kaldırımları temizlemeye çalışırken bazı güzergâhlarda araçların kar
birikintilerini toparlamaları biraz gecikmeyle de olsa takdirliktir.
Bundan
sonraki ay veya yıllar için de deneyimdir.
Büyük
çam vb. ağaçları silkelemek zorken, ufak fidanları bazı yerlerde personellerin
silkelemesi; fotoğrafladığım bazı yerlerde personellerin kırılma olasılığı olan
ağaçları budaması; kırılmış dalları araçlara yükleyişleri, bazı yerlerde
basınçlı suyla kaldırımları buzlaşmaktaki karlardan arındırmaları
koordinasyonun göstergesiydi.
Yetersiz
olabildikleri alanlar olmuşsa sende vatandaş olarak karınca kararınca çabala.
Şahit
olduğumuz doğruları süreçte daha doğrulara basamak oluşturması için paylaşmak,
eksiklikler ve hataları değerlendirmek şehre karşı sorumluktur.
Haliliye,
Eyubiye, Karaköprü belediyeleri illa ki yapabildiklerini, kamuoyundan gelen
öneri ve şikâyetleri dikkate almışlardır ve bundan sonra ki ay veya yıllarda
kar, şiddetli yağmur durumunda yapmaları gerekenleri çok daha iyi
yapabileceklerdir.
Çeşitli
güzergâhlarda çalışmalarını bizzat takip ettiğim Eyübiye, Haliliye
belediyelerini kutlarım…
İşyerinin
önünü, çevresini, iş yerinin önündeki kaldırımı temizleyen birkaç esnafı da
kutlarım…
Urfa
yerel yönetimlerin ve sakinlerinin işbirliğiyle, elbirliğiyle bir başka güzel
olur…
***
Emniyet
caddesinde DSİ karşısındaki boş arsada iki kez birinin somunları ufaladığını
halk otobüsüyle yolculuk ederken görmüştüm. Bir akşamüzeri yolda yürürken yine
aynı kişinin boş sahada ekmekleri ufaladığını görünce durdum ve dikkatli
bakınca da yıllardır tanıdığım DSİ çalışanı Salih Kaplan olduğunu gördüm.
Seslenip,
merhabalaşınca “yıllardır binamızda ki ve çevrede gördüğüm ekmek ve yiyecek
atıklarını buraya getirip ufalıyorum kuşlar, kediler kalanları da köpekler
yiyor” dediğinde tebrik ettim.
Salih
beyi defalarca gördüm güvercinlere ekmek ufalarken. Güvercinler konuyorlardı,
havalanıyorlardı; dolanıyorlardı etrafında Salih’in el uzantısından korkmadan
kırk yıllık arkadaş gibi…
Hafta
sonları çocukluk arkadaşlarıyla bir araya geldiği gece oturumlarına da birkaç
kez dâhil oldum.
”Benciliz
hayat sadece bize değil, hayatı sadece kendimiz için yaşamamalıyız” diye
düşünebilen Salih Bey ne yazık ki geçmiş aylarda kalp kriziyle yaşama veda
etti.
Yerin
Cennet olsun güzel insan derken güvercinler, kediler Salih’i bekliyorlardı
belki de kar yağışında. Göremediğimiz onlarca Salih illa ki vardır şehrimizde,
binlerce Salih vardır ülkemizde; isterseniz sizler de yaşadığınız yerlerde
Salih olabilirsiniz.
Karşılıksız
yaşama değerler katabilmekle, yaşam paylaşımla, yaşam yararlılıklar la bir
başka güzel…
Beyazlığa
gülümsedim, beyazlıklara gülümseyenlere gülümserken günü ve yaşamı irdeledim
bir kez daha elçice…