İbrahim Halil Okuyan
24 Haziran 2015
Berberlik
dünyanın en eski mesleklerinden biridir.
İlk
berber usturaları, yaklaşık M.Ö. 3500 yıllarında bronz çağı kalıntıları
arasında bulunmuştur.
Berber(barber)
kelimesinin kökeni Latince sakal anlamına gelen barba sözcüğüdür.
İlk
çağlarda berber; her aşiretin en önemli insanıydı, Berberliğin yanında
eczacılık ve papazlık yapardı. İlkel
insan kötü ruhların vücuda baştaki saçlar vasıtasıyla sızdığına inanırdı.
Dolayısıyla,
kötü ruhların kovulması için saçların kesilmesi gerekiyordu.
Berberler
ayrıca nikâh kıyar ve bebekleri vaftiz ederdi.
Eski
Mısır da berber çok saygın ve zengin insandı.Kadım Yunanda, devlet adamları
şairler, filozoflar saç, sakal tıraşı için berber dükkânlarını doldururdu.
Roma`da
asil hanımların emrindeki esirler arasında mutlaka bir berber bulunurdu.
İmparator
Sezar’ın her gün sinekkaydı tıraş olduğunu biliyoruz.
Eskiden
bu yana berberler, operatör doktorluk, eczacılık ve diş hekimliği görevlerini
üstlendiler.
17.
asra kadar ameliyat yapmak berberlerin tekelindeydi.
Ayrıca,
vücuttan kan aldırmak asırlarca hastalıkların tedavisinde en etkili yöntemi
olarak görüldü ve bu da berberlerin
işiydi.
Berberlik-operatörlük-dişçilik
gibi en önemli üç faaliyeti aynı anda sürdürmeleri sayesinde berberler, daima
toplumun en yararlı ve itibarlı insanları konumunu muhafaza ettiler.
Fakat
modern çağlara gelindikçe, doktorluk, dişçilik, eczacılık gibi tıpla ilgili
meslekler gelişti ve berberlikten ayrıldı. Doğallıkla bu meslek dünyada eski
önemini yitirdi.
Ülkemizde
tıp Batıya göre daha geç geliştiğinden, berberler yakın zamanlara kadar eski
işlevlerini kısmen de olsa devam ettirebildiler.
Bizde
dişçilik henüz 70`li yıllara kadar diş doktorlarından ziyade berberlerin
işiydi.
Berberler,
müşterileri için her türlü yara ve çıbanı iyileştiren kara merhem yapımını
henüz bıraktılar.
Sağlık
için kan alma işlemi ülkemizin geri yörelerinde hala uygulanır.
Kentlerde
tek koltuklu berber dükkânlarının yaşamını sürdürmesi giderek imkânsızlaşıyor.
Çünkü
hayat mücadelesinin giderek kızıştığı günümüzde insanlar tıraş için para
ödemeye hazır olsalar bile bir saat beklemeye ve işinden gücünden olmaya hiç de
istekli değiller.
Dolayısıyla,
artık berber dükkânları tek değil, çok koltukla çalışarak, müşteriyi
bekletmeden hizmet veriyorlar.
Berber
sohbetleri; Genelde ülkelerin
kurtarıldığı, Futbol takımlarının
ihya edildiği, Bütün negatifliklerin ortaya çıktığı ancak
yapılan bir sakal tıraşından ve akabinde
surata kapatılan sıcak havludan Sonra gayet pozitif şekilde son bulan tıraş seanslarına
eşlik eden sohbetlerdir.
Eğer
berber yaşça büyükse; Okuyor musun?
Memleket neresi? Hangi takımlısın? gibi
sorular ve bunlara verilen yanıtlarla,
Berber yaşça daha gençse, kız üzerine konuşmaların daha yoğun yaşandığı
muhabbetler olur.
Berber
arada çırağı; kasaba, manava yollayarak yemek için hazırlık yapar ve alınan
yiyecekler eve yollanır. O günkü menüyü ve de tıraş ederken aklının da yemekte
olduğunu biliriz bu şekilde.
Her
defasında da çırağa çabuk gel diye tembih etmeyi de unutmaz.
Ben
şahsen konuyu açarak konuşmasını ilgi ile dinlerim.
Çünkü
her berberde en az üç günlük gazete vardır ve ilanlara kadar okurlar her halde.
Televizyon veya radyoda devamlı yayındadır.
Birde
diğer müşterilerden belleklerinde kalanlar.
Sıkılmaz
insan berberde.
“Bir
berber bir berbere gel beraber bir berberi berber dükkânı açalım demiş” tekerlemesi de halk arasında çok yaygındır.
*
Allah’a
İnanmayan Bir Berber
Adamın
biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal tıraşı olmak için berbere gitti.
Onunla
ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar.
Değişik
konular üzerinde konuşurlar.
Birden
ALLAH ile ilgili konu açılır…
Berber:
“Bak adamım, ben senin söylediğin gibi Allah’ın varlığına
inanmıyorum.”
Adam:
“Peki, neden böyle düşünüyorsun?”
Berber: “Bunu açıklamak çok kolay. Bunu görmek için dışarıya çıkmalısın. Lütfen bana söyler misin, Eğer ALLAH var olsaydı, bu kadar çok hasta insan olur muydu, terk
edilmiş çocuklar olur muydu? ALLAH
olsaydı, kimse acı çekmezdi. ALLAH
olsaydı, bunların olmasına izin vereceğini sanmıyorum… ”
Adam
bir an durdu ve düşündü, ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için
cevap vermedi.
Berber
işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıktı.
Tam
o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü.
Adam
bu kadar dağınık göründüğüne göre belli ki tıraş olmayalı uzun süre geçmişti.
Adam
berber dükkânına geri döndü.
Adam: “Biliyor musun ne var, bence berber diye
bir şey yok”
Berber: “Bu nasıl olabilir ki?
Ben
buradayım ve bir berberim.”
Adam:
“Hayır, yok.
Çünkü
olsaydı, Caddede yürüyen uzun saçlı ve
sakallı adamlar olmazdı.”
Berber: “Hımmm… Berber diye bir şey var ama o insanlar bana
gelmiyorsa, Ben ne yapabilirim ki?”
Adam: “Kesinlikle doğru!
Püf
noktası bu!
ALLAH
var ve insanlar ona gitmiyorsa, o ne yapabilir ki?
İşte
dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!”
İyiler
ve iyilikler hep sizinle olsun..
Saygılarımla.