Mehmet Göncü
24 Nisan 2013
sistemindeki gezegenler içinde en güzeli; adına Dünya dediğimiz ve üzerinde
yaşadığımız evimiz olan bu mavi küredir.
Evrenin
zaman boyutu ile doğru orantılı olarak meydana gelen canlı yaşam, ulu yaratıcının
muhteşem tasarımlarının aksaksız işleyen bir eseridir.
Tavus
kuşunun renk cümbüşü, sülünün zarafeti, Aslanın yelesi ve Nar meyvesinin
dizilişi başkaca nasıl izah edilebilinir?
Düşünen
bir canlı olan insan, var oluşun gizemini çözmek için çok uğraşmıştır. Hâlbuki
her sorunun cevabı Doğada vardır. Ağacı, kuşu, toprağı, taşı, kırları,
denizleri, havayı ve ormanları gören bir gözle incelemek her boyuttaki
bilmeceyi çözmeye yetecektir. Şairin dediği gibi;
Varlığını
bilmeye ne hacet Kürreyi alem ile
İspatına
yeter halk ettiğin bir zerre bile
Otu
ete çeviren ve tekrar eti ota dönüştüren gizem, birbirine geçmiş bilmece
halkaları gibidir. Adına Ekolojik sistem dediğimiz bu olgunun maddi
boyutu kadar bir de mana boyutu vardır. Bu boyut, ibrettir, hayrettir ve
hayranlıktır.
Bu
bağlamda canlı yaşamın mana boyutu ile ilgili ibret alınacak fotoğraflardan Arı
ile karıncanın yaşam biçimlerinden gördüğüm ve algıladığım bir şiirimi aşağıya
aktarıyorum. Ben böyle yorumluyorum. Bu fotoğrafa binlerce farklı açıklama
getirilebilinir. İşin güzel ve zengin olan yanı da budur.
Karınca
ve Arı
Altın sarısı balı
Üretirdi arı
Paylaşmak, dağıtmaktı en güzel kârı
Yaratanın mucizesi çalışkan canlı
Mekânın çiçeklerdir, bilesin arı
Çok fazladır, karıncanın
topladıkları
Garipte haline göre yığmış çoktur
malı
Pek cimri ve bencil bölüşmez,
kimseyle bir tek azığı
Varsıl ama ne fayda, ayaklar
altındadır yeri,
Mehmedim sen bu kıssadan çıkar
dersleri
Paylaşmak gerek sevinci ahı
Hepten de yoksa verecek hiçbir
şeylerin
Bir güler yüz göster, selam değil
paralı
Mehmet Göncü
Dürüst ve şeffaf bir toplumda;
lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın
sağlıcakla…