Konuk Yazar
15 Ocak 2010
Galiba Urfa’nın Belediye Başkanlarının ortak bir kaderi var. Şehre bir çirkinlik abidesi dikmeden gitmiyorlar. Çok eskilere gitmeyeyim ama yanılmıyorsam İbrahim Halil Çelik Haşimiye Meydanındaki binalar yıkılmışken yeniden ruhsat vererek meydanın ortasına iki bina diktirdi, Haşimiye eski günlerine döndü. Ahmet Bahçıvan malum Karakoyun İş Merkezini kentin bağrına sapladı. O da yetmedi Yimpaş binasına ruhsat vererek kente bir “güzellik” yaptı. Şimdi sıra Ahmet Eşref Fakıbaba’da. O da herhalde bir çirkinlik abidesi dikmeye iyice niyetlenmiş. Yalnız o değil bütün Urfa ileri gelenleri ayakta, harika bir proje bulmuşlar “devletimiz” de yardımcı olursa tüyü dikecekler.
Kentin “boğucu” trafik sorununu çözmek için Abide Kavşağına yonca yaprağı alt üst geçit yaptıracaklarmış, fizibilite çalışmaları başlamış. Valla ben şehircilik yada belediyecilik uzmanı değilim, hukukçuyum (gerçi Başkanımızda tabip), ama çok kent gördüm bu dünyada en azından bir fikrim var.
Öncelikle şunu belirteyim ki, dünyanın bütün güzel şehirlerinde, şehrin göbeğinde yonca yaprağı alt üst geçit olmaz. Yoktur. Bu geçitler çevre yollarında olur, otoyolların birbirini kestiği yerlerde olur. Ne Paris de, ne Londra da, ne Roma da, ne Milano’da, daha onlarca şehir sayabilirim hiçbirinde yoktur. Bir tek hemşerimiz Melih Gökçek bunu Ankara da yapıyor ama şehrin de trafik sorununu filan çözememiş, sorun gene var. Bir de İstanbul da Aksaray da yapıldı 70’li yıllarda, o bölgeyi öldürdüler ama o da kırk sene öncenin anlayışıydı. O zaman beton dökmek modaydı. Kentin merkezinde yoncA yaprağı değil papatya yaprağı yaptırsanız gene trafik sorunu olur.
İkincisi Urfa büyüyen bir şehir, elbette ki sinyalizasyon sistemi olacak araçlar biraz bekleyecek. Siz bunu trafik sorunu mu diyorsunuz? Urfa da trafik sorunu yok. Olan tıkanıklıklar da normaldir, her şehirde olur, şehrin karakteri budur. Urfa da trafik sorunu da Abide Kavşağının bugünkü halinden kaynaklanmıyor. Sorun öncelikle park yeri sorunu ve de kuralsızlık sorunu. Atatürk Bulvarı iki şeritli, biraz daha genişletilirse (bu mümkün) üç şeritli de olur. Ama zaten bir sıra araçlar park ediyor, ikinci sırada da “geçici” park edenler var. Gerçi pek geçici değil adam aracını kilitleyip gidiyor. Geriye tek bir şerit kalıyor, kentin ana artelinde araçlar tek sıra ilerleyebiliyor. Farz edelim Abideden durmadan geçtiler, bulvarda ne olacak ? Vilayet kavşağında ne olacak? Kadri Eroğan Bulvarı devamlı dolu, araçlar sola dönemiyor. Orada da tek sıra ilerlenebiliniyor.
Bunun için acil olarak Abide – Köprübaşı arasında çok büyük otoparklar üretmek lazım. Kadri Eroğan Bulvarı bu haliyle akmaz, tek yönlü bir cadde haline getirip, tersi içinde alternatif bir yol yapmak lazım, sorunu bunlar hafifletir, yoncalı Abide değil.
Belediyenin, Emniyet Müdürlüğü ile işbirliği içinde büyük bir trafik kurallarına uyma kampanyası geliştirmesi gerekiyor. İkisi de görevlerini gerektiği gibi yapmıyorlar. Esnaf kaldırım yetmiyormuş gibi sokaklara da dubalar koyarak, dükkanlarının önünde park edilmesini engelliyor. Buna hakları yok. Bunu engellemek görevi de belediyenin ama karışmıyor. Ben kaç kere sordum o işten trafik polisi sorumlu diyorlar. Öyle değil, Belediyenin görevi. Polise gelince kuralsızlıklara “çok kibar” müdahale ediyor. Yapmayın etmeyin diyor. Böyle olmaz cezası neyse yazacak. Görevi bu.
Şunu söyleyeyim, eğer Belediyenin kaynakları varsa bir “çirkinlik abidesi” dikmek için kaynaklarını betona yatıracağına, o kaynakları şehri güzelleştirmek için harcasın. Örneğin Haşimiye Meydanında kamulaştırma yapsın ortadaki binaları kaldırıp, meydanın tarihi yapılarının ortaya çıkmasını sağlasın. Haşimiye Meydanıyla, Beykapısı arasına bir düzen versin, Arap Meydanını düzenlesin, buralar kentin çok önemli yerleri.
Eğer Sayın Fakıbaba Urfa’ya büyük bir eser bırakmak istiyorsa bunları ya da benim aklıma gelmeyen başka düzenlemeleri yapsın. Ama ben bu Abideyi yonca yaprağı yapayım, herkes “işte bunu Fakıbaba yaptırdı, sağolsun” diyeceklerini düşünüyorsa, aldanıyor. Ben bir dost ve destekçisi olarak onu uyarıyorum, gelecek nesiller onu sırf bu nedenle affetmez.