Mahmut Çepoğlu

Mahmut Çepoğlu

Mahmut Çepoğlu Tarafından Yazılan Yazılar

DIŞARDAKİ URFALILAR ve FAKIBABA
DIŞARDAKİ URFALILAR ve FAKIBABA

ıki yıldır ıstanbul’da ve Ankara’da yaşayan Urfalıların sivil toplum kuruluşlarının yönetim kurulları, Belediye Başkanımız Sayın Fakıbaba’nın diyalogu sonucu bir ilki imza atıldı. ılimizin düşman işgalinden kurtuluşu münasebetiyle düzenlenen ve bir festivale dönüştürülen Onbir Nisan Bayramı vesilesiyle Urfa’ya davet edilmektedirler. Onlarda bu davete seve seve koşmaktadırlar. “Çağrılan yere eğlenme, çağrılmayan yere görünme” sözü boşuna söylenmemiş herhalde. […]

Devamını Oku
TAKINTI
TAKINTI

Onbir Nisan Urfa’nın Kurtuluş Bayramı yıllardır temsili kutlanır. Ben yarım asırdır kutlanmasına tanığım. Nutuklar çekilir kahramanlık dolu sözler söylenir. Kahramanlık unvanını almak içinde çok iddiada bulunduk ama bu payeyi bize layık görmediler veya birileri hızla davranıp kaptı. Bize, “Vanlıyam, şanlıyam kılıcı kanlıyam”ın “şanlısı” kaldı. Hamasi nutuklar artık karın doyurmuyor. Bana göre bu kadar yıldan sonra […]

Devamını Oku
GAZETE YAŞADIKÇA
GAZETE YAŞADIKÇA

Nasıl ki insanların doğum ve ölümleri arasında bir süreç varsa, bizde bu sürece ömür derim, yaşam yada hayat diyorsak, işte gazetelerin yaşamaları da böyle değerlendirilmelidir. ınsanlar nasıl ki anılarla doludur. Gazetelerde insan ömrü gibi o günün şartlarında yaşanmış haberlerle, bilgilerler, yorumlarla doludur. Gün gelir unutulan bir çok olay-haber, çeşitli yazılar bir belleğe yerleştirilmiş gibi gazetenin […]

Devamını Oku
İKİ ÖRNEK, YAŞAM  VE DEMOKRASİ
İKİ ÖRNEK, YAŞAM VE DEMOKRASİ

Polis merkezlerinin isimleri bir zamanlar karakoldu. Hala merkez demeye de dilimiz alışmış değil. Nedenine gelince? Bir keresinde karakola düştüm. Beni hemen despot içeri tıktılar. Nezarethane, yani gözaltı dedikleri bir yer. ıçerisi loş bir karanlık, küf ve acı bir sidik kokusu geniz yakıyordu. Bir türlü alışamadım. Ben öğretmenim. Örnek kişiliğimi hayatın her alanında sergilemeye çalışırım. “Temiz […]

Devamını Oku
ŞAM’IN ŞEKERİ
ŞAM’IN ŞEKERİ

Araplarla Türkler arasındaki ilişkiler ıslamiyet’in gelişmesiyle başlamış. Türkler gibi bir çok milliyet ıslamiyet’e sahip çıkıp din uğruna canını vermekten imtina etmemelerine rağmen Araplar dini öğretmekten, ıslamiyet’i anlatmaktan ziyade, Arap Yarımadası’nın yaşam biçimini dillerini, kültürlerini yaymaya ve empoze etmeye çalışmışlardır. Emevilerden başlayıp bu güne kadar gelmektedir. Her millette olduğu gibi Türklerde Arap ırkçılığına karşı çeşitli sözlerle […]

Devamını Oku
KONUŞA KONUŞA ÇEŞİTLEMESİ
KONUŞA KONUŞA ÇEŞİTLEMESİ

ısterseniz; şu “insanlar konuşa konuşa” ata sözünden hareketle başlayın, ister diyalog deyin adına yazdıklarımızın… ınsanların mutlaka doğruları ve güzellikleri bir biriyle bölüşmesine ihtiyaç vardır.. ınsanlığa verilen değer kaldırımların genişlemesi insanların rahat yürümesiyle orantılıdır. Temizliğe verilen önem insanlığın özünden gelir. Aslan yattığı yerden değil, insan yaşadığı yerden bellidir… Sosyal yaşantının renklenmesi, vasıtaların giremediği alanların çoğalması, yeşilliklerin […]

Devamını Oku
DAM ÜSTÜ KEYFİ
DAM ÜSTÜ KEYFİ

Dam üstü ile ilgili yazılmış türküleri duydukça, yeni bir ufuk açılır gözlerimin önünde. Ben, türkü sözlerinin yaşamımızın ta kendisi olduğunu hep söylerim. Dam üstündeki yaşamın türkülere kadar girmesi, acı-tatlı sevdaların sesli dile geldiği yerlerdir. Bazen de sessiz, suskun yüreğin bir köşesinde durur, yakar bir köz ateş, suyun söndüremediği….. Konu “dam üstü” olunca çocukluğumuzun, gençliğimizin yaşanmış […]

Devamını Oku
KAYBOLAN YETENEKLERİN FARKINA VARMAK.
KAYBOLAN YETENEKLERİN FARKINA VARMAK.

 Çok düşündüm, naif kelimesinden başka onu en güzel şekilde ifade edecek ve yakışacak bir kelime bulamadım. Genelde güzel sanatlar için kullanılan Farsça bir sözcük. “Allah vergisi deriz ya!” Bu da öyle bir şey. Doğuştan beraberinde getirdiği yetenek. Amatör olarak çalışan ustalık iddiasında olmayan, profesyonelliğe çok heves etmeyen, plastik sanat yeteneğine sahip kişiler için söylenir. Bende […]

Devamını Oku
SİVRİ SİNEĞİN SESİ
SİVRİ SİNEĞİN SESİ

“Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az “sözü zaman zaman anlatılmak istenen konunun anlaşılmaması halinde söylendiğine tanık oluruz. “Anlayana sivrisinek saz” deyip gerisini getirmesek bile konu anlaşılır. Ancak “anlamayana davul zurna az” denildiğinde bu kısım anlayışı kıt olanlara, söyleneni anlamayanlara, söylenenden, yazılandan, görülenden ders alamayanlara kısacısı; aptal, bunak dediğimiz kişiler içinde söylemekten geri kalmayız. […]

Devamını Oku
TEKTEK DAĞLARINI TANIYALIM.
TEKTEK DAĞLARINI TANIYALIM.

Tektek Dağları, ilimizin 50 kilometre doğusundan Harran Ovası ile Viranşehir Ovası’nı birbirinden ayırarak kıraç ve yayvan tepeler halinde Suriye içlerine kadar uzanır. Kuzeyden güneye uzanan, Susuz Dağlar ile Karageçi arasında yayılmış bulunan Tektek Dağları güneye indikçe, Urfa-Mardin yoluna Çoban Deresi’nden geçit vererek, yarım bir çember gibi ilimizin etrafını sarar. Kıvrımlı bir dağ silsilesi olan Tektek […]

Devamını Oku