Mahmut Çepoğlu

Mahmut Çepoğlu

Mahmut Çepoğlu Tarafından Yazılan Yazılar

GAP’IN ÖNEMİ KAVRANMADAN TÜKENDİ.
GAP’IN ÖNEMİ KAVRANMADAN TÜKENDİ.

 Bir ülkenin bir ulusun kalkınmışlığını gösteren proje olarak görülen dünyanın önemli su havzalarından biri olan Atatürk Barajı, dünyada sayılı projeler arasında ki yerini almıştı. Bu devasa proje karşısında şaşkınlığını gizlemeyen binlerce yerli ve yabancı turist, bilim adamları, devlet yetkilisinin takdirleri bizleri fazlasıyla sevindirmekte… Lakin düşünülenin aksine proje hala bitmemiş olması hepimizi üzdüğü meydanda. GAP (Güneydoğu […]

Devamını Oku
UNUTULMAYA YÜZ TUTAN OLAYLAR
UNUTULMAYA YÜZ TUTAN OLAYLAR

Sağ olsun, Milletvekili Sayın M.Vedat Melik’ de olmasa çok şeyleri unuturduk. Hani, yaza yaza haber yapa yapa “gına geldi” derler ya, işte öyle bir şey. Ama bir bakıyoruz meclis kürsüsünde hesap soran ve Urfa’nın makus talihini yenme anlamında sahip çıkan ve eksiklikleri, yapılmayanları, yarım kalanları dahası neden ve niçinlere cevap bulma adına gür sesler bize […]

Devamını Oku
MERAKIMIZ BAŞKA ŞEYDE
MERAKIMIZ BAŞKA ŞEYDE

Menfur cinayetin katili cezaevine gitti. Soruşturma devam ediyor. Kim yaptırdı? Nasıl oldu, beklemeye gerek yok. Zaman bu unutmak için ele geçmeyen soyut bir olgu. Sonuç hepimizin bildiği malum netice “zamana yaymak.” Hayal aleminde yaşayan birkaç zibidiye ülkenin koruması kalmışsa vay halimize. O zaman bu güvenlik niçin vardır? Bir de biz niçin bu kadar Avrupa Birliğinin […]

Devamını Oku
YOLSUZLUKLAR
YOLSUZLUKLAR

Sabah, akşam derken, günler birbirini kovalıyor. Ülkedeki gündem öyle karman, çorman ki neler oluyor, kimse net bir şey söylemiyor veya bilmiyor. Dün yadırgadığımız insanın ardından şimdi şivan ediyoruz. Hani halkımız kurtla yer, kuzu ile şivan edenler var ya!… ışte öyle bir şey. Sizler gündemi çok yakından takip ettiğiniz için sizi düşüncelerinizle baş başa bırakıp ben […]

Devamını Oku
CAMİLERİN GÖREVLERİ
CAMİLERİN GÖREVLERİ

Yahudiliğin son dönemlerinde; savaşlar ve göçler onları dağıtma ve yok olma korkusu ile karşı karşıya getirdi. Böyle bir zamanda; “Mesih” düşüncesi etrafında toplanırken, mabetler de bir ticarethaneye dönüştürülmüştü. Havralar katmanlara ayrılmış, evrensel özelliğini yitirmiş, zenginlerin toplandığı bir kulüp konumundaydı. Din adamları kendi mensuplarına hitap edemez duruma geldiği gibi dini mekanlar dini gereklere cevap vermiyordu. Din […]

Devamını Oku
TAVUKLARIN DİRENİŞİ *
TAVUKLARIN DİRENİŞİ *

Günlerden bir gün, şarktan kendine güvenen bir horoz, kalkıp horozların arasına girmiş. Onların daldığı derin uykudan uyandırmış. Kalkın hep beraber bütün tavukları toplayalım. Öyle başıboş köşede bucakta pinekleyeceklerine benim anlatacaklarımı dinlesinler. Horozlar, tavuklar alelacele bir merak içinde toplamışlar. Anlatılanlar onlara öyle hoş gelmiş ki; haydi deyip, bütün köylere haber salınmış, horozlar başta, tutmuşlar kırların yolunu. […]

Devamını Oku
GAZETECİLER GÜNÜ’NÜN ARDINDAN
GAZETECİLER GÜNÜ’NÜN ARDINDAN

Öncelikle gazeteciler gününün tarihsel geçmişini bir irdeleyelim. Bugün nasıl meydana gelmiş, hafızamızı tazelemede yarar umuyorum. Gazete çalışanlarının yaşamında önemli iyileştirmeler sağlayan, fikir işçisi olarak haklarını düzenleyen 1961 yılı ve 212 sayılı yasa yürürlüğe girmesiyle çalışan gazeteciler bazı haklar elde ettiler. Kimi gazete sahipleri bu durumu protesto edip gazetelerini yayımlamadılar. Bu tavır karşısında basın özgürlüğü adına […]

Devamını Oku
ZULMUN SONU, ZALİMİN AKİBETİ
ZULMUN SONU, ZALİMİN AKİBETİ

Yeni yılın ikinci yazısını, yılın son gününe damgasını vuran, bir diktatörün hazin sonu ile başlıyorum. Özlü bir sözü mü, hadis mi, anonim mi bilmiyorum. Bildiğim Saddam’ın zulmunu ve vardığı sonucu en anlamlı bir şekilde ifade etmesidir. “Ekufur dum, ezulum mayi dum” Arapça sözün Türkçe karşılığı ;( küfür devam eder amma zulum devam etmez.) Bu duruma […]

Devamını Oku
BABALARDAN FAKIBABA’YA
BABALARDAN FAKIBABA’YA

Bir zamanlar kabadayılar vardı. Hak hukuk adalet dağıtırlardı. Bir çoğunun korkulu rüyası olduğu gibi, çoğu kimsenin dostuydular. Sonraları kimi kimseler “efe” ismiyle anılmaya başlanıldılar. Bu efelerin Eğe’dekilerle yakından uzaktan bir ilişkileri yok. Bunların kimisi çapulcu, kimisi sokak serserilerin ta kendileriydi. Ama Eğe’deki efelere özenip yüreğini halkla bütünleştirenlerde vardı. Derken bir gün baktık “yiğit” ismiyle anılanlar […]

Devamını Oku
BİR BAYRAM DAHA GÖRMEK
BİR BAYRAM DAHA GÖRMEK

Hepimizin dileği ve temennisi, sosyal yaşamın gereği, dini vecibelerin ifası için bayramlarda el ele tutuşup tokalaşırız. ılk sözümüz “nice mutlu bayramlara” deyip gülücüklerle mutluluk tabloları çizmektir. Onun için bir bayram daha görmek kadar güzel ve bunu dilemek kadar hoş bir temenni yok sanırım. Bayramlar dargınların barıştığı, kırgınların insafa gelmesi gerektiği, kızgınlıkların unutulması gereken güzel günlerdir. […]

Devamını Oku