AB’ye girme yolunda neyimiz var, neyimiz yok, ortaya koyuyoruz. Yeni yasalar çıkarıp Avrupa Yakası’nın Gaffur’u gibi soruyoruz, elin Avrupalısına ; “Bizi begeniyormusunuz” Cevap anında geliyor ; -Cık begenmiyoruz şu AB sevdası doğduğunun ilk günleriydi. Bana göre Türkiye’nin bir numaralı Dış Politika Yazarı Hürriyet’ten Ferai Tınç ile Acılı Adana kebabı yeyip, Rakı içerken söyleşmiştik. Üstada sordum. […]
Soğuk kendini iyiden iyiye hissettirirken gözleri yer yatağının az ilerisinde ki sobaya takıldı. Ocağa benzetti bir an katalitik sobayı. Tüple çalışıyordu çünkü. Çocukluğu aklına geldi birden. Yaşlı annesi yemekten sonra odanın ortasına küçük masayı getirip koyardı. Masanın altına da babasının yemek sonrası kahvesinin piştiği mangalı. Ateşi geçmek üzere olan mangalı. Yün yorganın altına üşüşürlerdi kardeşleriyle. […]
ıbrahim Halil Çelik Belediye Başkanı iken en takdir ettiğim yanlarından biri okumasıydı. Hoş gerçi o zaman fazla yerel gazete yoktu, ama Çelik’in 230 Mersedes’inin arka camının önünde geceleri eve gidesiye kadar Mahalli gazeteler dururdu. Bir gece bana şunu söylediğini hatırlıyorum ; “Okutan gece eve gittim mi yerleşir yerleşmez önce şu gazeteleri okurum. Çok yoğun olsam […]
Yıllar yılı şanlıurfa kent merkezinde yaşanan sorunlar bir türlü çözülememiştir. Bunun başta gelen sorumlusu öncelikle Belediyeler, sonrasında ise Milletvekilleri olmuştur. Fakıbaba öncesi yaklaşık 20 yıl boyunca Mahalli idaremiz olan Belediyenin başındakiler, siyasal olarak nedense sanki bazı konularda ! pilot il olan bu kentte oyları paket olarak ceplerinde taşımıştır. Kendinden emin bu politikacılar oy kaygısı olmadan […]
Yıllar yılı şanlıurfa kent merkezinde yaşanan sorunlar bir türlü çözülememiştir. Bunun başta gelen sorumlusu öncelikle Belediyeler, sonrasında ise Milletvekilleri olmuştur. Fakıbaba öncesi yaklaşık 20 yıl boyunca Mahalli idaremiz olan Belediyenin başındakiler, siyasal olarak nedense sanki bazı konularda ! pilot il olan bu kentte oyları paket olarak ceplerinde taşımıştır. Kendinden emin bu politikacılar oy kaygısı olmadan […]
Gazetecilik mesleğime geçmişte ara verip bir dönem dünyanın en kutsal mesleğini yapmıştım . Öğretmenlik. Öğretmenliğe başladığımın ikinci senesinde ise artık kendime şunu söylemeye başladığımı hatırlarım “ Ben bu güne kadar gazetecilik yapamamışım- Ne kadar körmüşüz” Öğretmenlik dünyanın bana göre maneviyat içeren en büyük mesleği. O duyguyu yaşayanlar bilir. Hele hele de bir ilkokul öğretmeni iseniz. […]
Türlü veya Güveç yemeklerini bilmeyeniniz yoktur. Bana sorarsanız ben Güveç’i Türlü’ye tercih ederim. Ben de diyenlerin sesinin ne kadar fazla çıktığını buradan duyar gibiyim. Eeee ne kadar olsa Güveç yapmak meşakkatli iştir. Zor yemek de her zaman lezizdir. ıkiside içinde malzemenin bol olduğu yemeklerimizdendir. Tabiri caizse ikisininde içinde ne ararsanız vardır. şimdi bazılarınız bu nereden […]
şanlıurfa Emniyet Müdürü Kutlay Çelik’i mesleğimiz icabı çoğunuzdan iyi tanırız. Bu kente gelip göreve başladığından beri yaptıklarını sizler bilirsiniz. Gazetecilikte evveliyatı olan bizler ise onu bazı vesilelerle ezelden beri tanıma şansına sahibiz. Ufku geniş bu müdürümüzün son yıllarda çocuklara yönelik projeleri ise hepinizin malumudur. Yaptığı icraatlarla işin temeline inmeye çalışmış, bu yavrularımızı bizlere kazandırma yolunda […]
Yüreklerimize kor ateş gibi düşüp yakan Yalova depremini hatırlarsınız. Hafızalarımıza o depremden kazınan bir cümle vardı. Hani şu turuncu tulumlu AKUT’ların yerle bir olmuş beton yığınlarında, karanlık boşluklara fener tutup haykırmaları ; “ Kimse var mı orada?” O cümle bana deprem öncesinden beri de hep bir şeyleri çağrıştırırdı. Depremin ardından ve o süreçte bunu daha […]
şükriye son lokmayı ağzına atarken sönmüştü elektrikler. Uzanıp yerini hatırladığı bardağı el yordamı ile buldu. Doymamıştı ama yarım bardak suyu dikip kana kana içti. Her gün her gün çekilmezdi ki bu. Allah’tan perdeler açıktı da dışardan ayın ışığı sızıyordu cılız da olsa. Öffff Abdullah’da nerede kalmıştı ki? Öğlenden beri dört defa aramıştı. Akşam ille de […]